Kızların gelmesini bekliyorken evin yardımcısına bir şeyler hazırlamasını söyledim. Dolaptan siyah tişört ve siyah taytımı çıkarıp giydim.
Kızlar gelmişlerdi.-Selam Yağmurcum nasılsın? Dedi Melisa
-İyim.
-Nasıl oldu ? Ve neden bize haber vermedin? Çok kızdım. Dedi Ceyda
-Sizi endişelendirmek istemedim. Ben iyim ama beni kurtaran çocuk şuan hastanede.
-O iyi mi peki ? Biliyorum çok fazla soru sordum ama bunu duyduğumda çok endişelendim.
-yarın onu ziyaret edeceğim. Ama daha iyi olmuştur umarım.
Sizin için yiyecek şeyler hazırlattım. Hadi onları yiyelim . Ve sen Melisa ,kesinlikle sende yiyorsun.-Ama
-Aması falan yok yiyeceksin o kadar
-Tamam kızlar ya kilo alıcam ama.
Kızlarla bir şeyler atıştırdıktan sonra evlerine gittiler. Biraz erken gitmiştilerdi ama yine de eğlenceli vakit geçirmiştik.
o gün siyah gözlü çocuğun elimi kestiği an aklıma geldi. Neden hoşuma gitmişti ki. Hislerime anlam veremiyordum.
Mutfağa inip bir bıçak aldım ve merdivenlerden yukarı odama çıktım. Odayı kilitledim . Neden böyle yaptığım hakkında hiç bir fikrim yoktu. Yüksek seste bir müzik açtım. Ve yavaşça bıçağı elimle kavrayıp koluma küçük bir kesik attım. Kolumdan kan akıyordu. Bunu seyretmek çok hoşuma gidiyordu. Bir kaç dakika boyunca boş bakışlarla odamda kalmıştım. Babam eve geldiği zaman hemen banyoya gidip koluma sargı bezi sardım. Siyah tişörtümün üstüne ince bir hırka giydim .Babamın ya da herhangi birinin bunu fark etmesini istemiyordum. Balkona çıkıp biraz oturdum. Bu yaptıklarım da neydi böyle. Nasıl kendime zarar verdim diye düşünüyordum. Bunları düşünürken göz kapaklarım kapanmak üzereydi. Kendimi uykuya teslim etmiştim.Sabah olduğunda kahvaltımı yapmadan arabaya bindim. Babamı görmek istememiştim. Okula gittiğimde şoke olmuştum. O buradaydı.