3.Bölüm:"Bilinmeyen"

6.3K 23 2
                                    

Acı.

Acı neydi?  Sadece üç harften oluşan bu kelime neden hayatımızın dönüm noktalarını oluştururdu ki? Acı seni hissizleştirirdi,damarlarında dolaşan duyguları uyuşturur hiç bir şey hissetmemeni sağlardı.Acı geçerdi,lakin yaralar kalırdı.Anılar kalırdı. Anıların seninle mezara kadar gelecek olan tek şeydi.

Şuan hissettiğim acıyı tarif edemiyordum.Hissediyor muydum ondan bile emin değildim.Bir kaç saat önce aldığım telefon bir şeylerden kaçmama sebep olmuştu.Neydi anlayamıyordum? Bilmiyordum.Düşünemiyordum.Beynim tam olarak işlevlerini yerine getirmiyordu.Mina'nın ölüm haberi bir şimşek gibi düşmüştü kalbimin tam ortasına.

Olamazdı.İmkansızdı bu. O daha çok küçüktü,ömrünün baharında daha yaşayıp yaşayamadıklarını yaşamadan ölmeyi haketmiyordu.

Almina ağladığından dolayı doğru düzgün konuşamamıştık.Fakat öğrendiğim kadarıyla ailesi cenazeyi görmek için morga gidiyorlardı.

Ben ne yapmalıydım? Hiç bir şey yapmaya cesaretim olmadığı için yine kaçmıştım bazı şeylerden.Bu 17 yıllık hayatım boyunca aldığım ikinci ölüm haberiydi.

İlk darbeyi daha ben doğarken ölen annemle vurmuştu hayat bana.Yıllar olmuştu,hala atlatamamıştım.Bunu nasıl atlatacaktım?

Peki ya Almina? O nasıl dayanacaktı bu acıya? Bu dünya da en çok değer verdiği insanı kaybetmişti.Hepimiz çıkmaz bir sokağa girmiş bir yığın enkaz halinde sürüklenip gidiyorduk.Tek bildiğim şey bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıydı.

Telefonuma ard arda gelen bildirim seslerini bile umursamıyordum artık.Sınıf arkadaşlarımdan geliyor olabilirdi.Olay bütün kasabada büyük bir yankı uyandırmıştı yine.Belki de yarın gazetelerde ilk sayfada manşetlerde yer alırdı bu haber.Kim bilir?


Kafamı koyduğum yastığa daha da gömüldüm.Hiç bir şey yapmamak,bütün gün boyunca burada uyumak istiyordum.Sanki uyuduğumda her şey düzelecekmiş gibi.Gidenler geri geleceklermiş gibi.

Düşünmemeye çalıştım.Fakat engel olamıyordum.Kafamın içindekiler benim iznim dahilinde olmadan işlevsel bir şekilde hareket ediyorlardı ve ben buna engel olamıyordum.Mina'ya zarar verilmesine engel olamadığım  gibi.

Hayır.Hayır.Düşünme Hera.Düşünme.Nefes al.Nefes ver.Sakin ol.

Olmadı.Yapamadım.Sol gözümden bir damla yaş aktığında göğüs kafesimin sıkıştığını hissettim.Aynı anda gökyüzü oldukça kuvvetli bir yıldırıma ev sahipliği yaptığında odamın penceresi hızla açılmıştı.

Gök bile ağlıyordu.Koruyamadıklarımıza,kaybettiklerimize..

Bütün gece düşüncelerimle boğuştum durdum.Yatakta bir sağa bir sola döndüm,evin içinde turladım.Bir kaç parça eşya kırdım,bir şeyler yemeye çalıştım.Şafak söktüğünde aynanın karşısına geçmiş ölü bedenimi izliyordum.Göz altlarım bütün gece ağladığımdan dolayı olabildiğince şişmişti.Uzun,kahverengi saçlarım birbirine karışmıştı ve zaten solgun olan tenim tamamıyla solgunlaşmıştı.

Boynumda da birkaç tırnak izi vardı,dün gece kendime sinirlenip canımı yakmak için yaptığım izlerdi bunlar.

Dolabımdan aldığım siyah,birkaç parça kıyafeti üzerime geçirdim.Almina'nın bana ihtiyacı vardı.Onun yanında olmalıydım.

En kestirme sokaktan geçerek evine doğru yürümeye başladığımda içimde garip bir his belirmişti.Ne diyecektim şimdi oraya gittiğimde? "Başınız sağ olsun" mu?

ATEŞE TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin