-8-

2.2K 188 182
                                    

Y/N: Bu benim geçiş bölümüm, artık yavaş yavaş ana hikayemize geçiş yapmaya başlayacağız. Takipte kalın. 

---------------------

"Tatlım güçlerini kontrol edebilmen için önce duygularını kontrol etmen gerekiyor." dedi Wanda Maximoff Arya'nın yanına ilerlerken avuçlarında beliren kırmızı enerji kısa sürede kaybolmuştu. Elini kızın omzuna atıp hafifçe sıktı. "Bende bir zamanlar senin gibiydim fakat zamanla duygularımı kontrol ettikçe güçlerimi kontrol edebildim."

Arya omuz silkip yorgunca nefes verdiğinde Wanda onun yorulduğunu fark ederek geri çekildi. "Bugünlük bu kadar yeter, Steve yukarıda seni arıyordu."

"Teşekkür ederim Wanda, sen buradaki en kafa insansın." Wanda ufak bir kahkaha atıp Arya'nın çilli yanağını parmak ucuyla okşadı. Her bakımdan kendine benzettiği kıza çok büyük bir sempati duyuyordu. 

"Canın sıkıldığında yanıma uğra, görüşürüz."

"Görüşürüz Wanda." dedi Arya ona elini sallayarak, topuğunun üzerinde Steve'in olduğu büyük toplanma odasına ilerlerken yanaklarını şişirdi. Buraya alışıyordu, akıl hocalarını ciddi anlamda sevmişti. Özellikle Wanda ve Clint bu yerleşkenin en mükemmel hocalarıydı. Arya ne zaman ikisinden birinin dersine girse ya kafası dağılıyordu ya da dersten çıktığında eğleniyor oluyordu. 

Wanda, Arya'yı en iyi anlayan kişiydi. Güçlerinin yakın olmasının aralarının iyi olmasında kat kat etkisi vardı. Abla-kardeş gibi olmaları Arya'nın hoşuna gidiyordu, ne zaman strese girse Wanda anında küçük kızın yanında belirip onu sakinleştirmeye çabalıyordu.

Parmak izini okutucuya bastırdığında otomatik kapı yana doğru kaydı. Adımlarını büyüten Arya ikileme girmeden deri koltukların hakim olduğu büyük salona girdi. Mavi gözleri direk tarama yapmaya başlamıştı, Natasha Romanoff bir köşede tabletle oynuyorken Tony Stark onun hemen ayak ucunda düşüncelere dalmış gibiydi.

Steve Rogers ise televizyonun karşısında gazete okuyordu, kapının açılma sesiyle kaşlarını kaldırıp gelene baktığında gördüğü yüzle gülümsedi. "Bende seni bekliyordum."

"Bekçilik yapmaktan sıkılmadın mı kaptan?"

"Bekçilik değil tatlım, ebeveynlik." diye düzeltti onu Steve, gözlerini hemen yanındaki sandalyeye yerleşen kızıla çevirip samimi bir şekilde gülümsedi. Bir zamanlar sevdiği kadının kızına sahip çıkmaktan keyif alıyordu, elbette kızın babasının yerini alacağını düşünmemişti ama sahip çıkıp kollamak bile Steve'e yetiyordu. "Eğitimin nasıldı?"

"Güzeldi, bu yerleşkede beni en iyi anlayan kişi Wanda."

"Bundan şüphe duymuyorum, bu arada-" Cümlesini kesip klasik kesim hırkasının cebinden katlanmış bir kağıt çıkardı. "bu ilgini çeker mi?"

"Bu ne?" diye sordu Arya şüpheyle, kaşları hafiften çatılmıştı. Ne olduğunu anlamak istercesine başını kaldırıp kendilerini izleyen ikiliye baktı. Natasha tableti bir köşeye bırakmış ne olduğu belli olmayan bir ifadeyle Steve ve Arya'yı izliyordu. "Endişelenmeli miyim?"

"Tabi ki hayır, sakinleşip kağıdın içeriğini okuyabilirsin."

Steve ona güven veren bir tebessüm yolladığında Arya azıcıkta olsa rahatlayarak kağıdı açtı. Gözlerinin önüne gelen kızıl saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdıktan sonra üzerinde MIT sembolü olan kağıdı tüm dikkatini vererek hızla okumaya çalıştı. Birkaç saniye sonra okumayı bitirdiğinde parlayan gözlerini Steve'e çevirdi. "Sen ciddi misin?"

"Elbette ciddiyim." dedi Steve, gülümsemedi genişlemişti.

Arya'nın gülümsemesi onunla yarışır gibi büyüdü, geldiğinden beri ilk defa bu kadar içten gülüyordu. Mavi gözleri heyecanın etkisiyle iyice açılmıştı, odada ki Nat ve Tony'i unutup kendine hakim olamayarak yaşlı askere doğru sarılma manevrası yaptı. "Çok teşekkür ederim Steve."

Serendipity  // Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin