21

936 134 39
                                    

"Özgürsün artık kanatlanabilirsin uçurumlara,
Çünkü kuruttum sevgini.
Kendin kadar yalnız,
Ben kadar kalabalıksın dört duvar arasında.
Şimdi içime rahatça ölebilirsin,
Çünkü unuttum seni.

Eli kanlı bir katile nasıl mektup yazılır bilmiyorum.
Diri diri gömdüğün kalbimle karşındayım.
Dimdik, ve bir o kadar mutlu.

Söylecek çok fazla sözüm yok aslında,
Adın hiçliği andırıyor,
İçi boş bir cümleye benziyor bendeki sen.

Şimdi sana yazdığım bu satırlara bakıp yanlış anlamlar çıkarma sakın,
Bende kapladığın yer boşluğa bakıyor,
Gözlerin ise karanlığı anımsatıyor bana.

Hadi mutlu olabilirsin artık,
Doya doya sevinebilirsin.
Ellerinle gömdüğün bu kızın ardından,
Yaktığın sahte ağıtları söndür artık.
Yüzüne giydirdiğin benli acıları da sıyır artık.
Ben öldüm artık,
Gayr-ı mutluluklar senin.

Başardın en sonunda,
Senaryosunu yazıp, yönettiğin bu oyunu kazandın.
Tükettin beni.
Dilediğince kanat çırpabilirsin bulutlara,
Dilediğince gülüşler saçabilirsin etrafına.
Ve bitirdin diyecektim,
Lakin bitiremedin beni,
Çünkü sen hiç bir zaman bende başlamadın ki.
Unutma, sende bir cümlelik yerim bile olmamıştı.
Sakın kızma bu cümleme,
Bu cümleyi sen söylemiştin!

Şimdi arkanı dön ve git,
Ait olduğun karanlıklar seni bekliyor.
Dört duvar sancılarında seni bekleyen bir ömür var,
Benden alıntı bile yapmadığın geçmişine,
Bir çizik at yeter.
Gerisini cümlelere bırak,
Ve bundan sonraki cümleyi okumadan ellerinle bir yerlere tut.
Üzgünüm ama sendeleyeceksin.
Beni diri diri gömen adam,
Üzgünüm ama,
Benim sessiz cümlelerimde sana ait tek bir sesli harf bulunmamakta.

Şimdi ağlamayı bırak ve uzandığın yerden kalk.
Doğrul hayata,
Varlığımda yokluğumu ezberlemeyi becerebilen, ve yokluğumda varlığımı yaşatabilen birisi olarak dayanabilirsin bunca şeye.

Hem üzülmeye değer mi ki?
Varlığını reddettiğin bu kızın laflarına aldırma sen.
Dön sırtını karanlığa,
Unutma ki, gözyaşlarını kurutacak bir göğüs kafesini bulman hiçte zaman almayacaktır.
Ya da beni unutturacak bir cümle kurman için,
Dudaklarını bükmek yeterli olacaktır.

Biliyorum bu satırlar sana küfür gibi gelecek,
Ya da beddua ettiğimi düşüneceksin.
Asla böyle düşünme!
Sen benim eli kanlı katilimsin.
Hangi kurban katiline beddua eder ki?

Hadi beni gömdüğün yere bir bak,
Bak diyorum sana!
Kanlı gözyaşlarıyla uzan mezarıma,
Biraz üşüyeceksin,
Ama bir kızın yalnızlığında tüketeceksin içindeki yaşama sevincini.
Acılarına kefil olan bu kızı sen öldürdün,
Sen!
Suçlusun.

Seni sevmekten öte ne yaptım sana?

Hangi suçun cezası olarak beni diri diri gömdün?
Hangi sebebe istinaden vurdun beni yalnızlığa?
Artık özgürsün,
Beni öldürdün ya.

Ne kadar inkâr etsende, sen eli kanlı katilsin.
Yüzünde suçlu yazmasa da, vicdanın hiçbir zaman seni temize çekemeyecektir.

İstediğin gibi rahat dolaş sokaklarda,
İstediğin maskeyi de vur yüzüne.
Gerçeklerden ne kadar kaçabilirsin?

Seni çok sevmiştim,
Lakin yanılmışım.
Üzgünüm ama, geçmişim de sana dair tek bir iz yok.
Ha, boynumdaki izler ne diyorsan,
Onlar beni diri diri gömerken,
Senden bana kalan son armağan.

Git!
Hiç gelmemiş gibi.
Bit!
Hiç başlamamış gibi.

Kendin kadar yalnızsın,
Ben kadar ölüsün.
Adın boşluk şimdi,
Ait olduğun karanlıklar da temize çek kendini.
Guslet o ayrılık kokan ellerini.
Öldür beni diyeceğim ama,
Sen beni sende hiç yaşatmadın ki.
İstesen de ölemem ki,
Sende hiçbir zaman varolmadım ki öldürebilsen.

Ben sende bir hiçtim,
Beni diri diri gömen adam...."🍁

Ya'Aburnee🌼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin