Komşu

34 12 16
                                    

Bugün yine okula gitme bahanesiyle çıktım evden. Sigaramı içtim ve o pembe eve doğru gitmeye başladım. Bu sefer geç gitmeyecektim çünkü orda yaşayan insanlar işe gidiyorlarsa onları yakalamak istiyordum. Zili çaldım açan olmadı. Kapının önünde beklemeye başladım. Gitmeyecektim. Bugün neden birden taşındılar sorusunun cevabını alacaktım.

Paketim yavaş yavaş azalmaya başladı. Ama hâlâ gelen giden yoktu. Çantamdan şiir kitabımı çıkardım. Ve en sevdiği şiirlerden birini okumaya başladım.


Cemal Süreya - Adam

Adam şapkasına rastladı sokakta
Kimbilir kimin şapkası
Adam ne yapıp yapıp hatırladı
Bir kadın hatırladı sonuna kadar beyaz
Bir kadın açtı pencereyi sonuna kadar
Bir kadın kimbilir kimin karısı
Adam ne yapıp yapıp hatırladı.

Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda 
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı 
Adam bulut gibiydi, hatırladı
Adamın ayaklarının altında
Yıldızların yıldız olduğu vardı 
Adam yıldızlara basa basa yürüdü 
Çünkü biraz önce yağmur yağmıştı.

Tam yeni bir şiire geçiyordum ki birden ayak sesleri duydum. Kafamı kaldırdığımda 2 kişi bavullarıyla beraber eve doğru geliyordu. ikisinin de neşesi yerindeydi. Gülüşüyorlardı. Beni gördüler fakat yorgunluktan olsa gerek pek umursamış gibi tavırları yoktu. Apartman kapısının önünde anahtarını çıkarmak için genç olan çantasını eline aldı.

- Bakar mısınız ,bir şey sorabilir miyim ?
( Genç olan bana baktı ve hiç sesini çıkarmadı. Yaşlı teyze cevapladı sorunu.)

- Sor kızım

- Şu binada Elif ve ailesi yaşıyordu. Ne oldu onlara biliyor musunuz ?

Genç olan yüzünden düşen bin parça  bavulları alıp yukarı çıkmaya başladı. Cevap vermeye  bile tenezzül etmedi.

- Kızım, dedi yaşlı teyze. Onlar Elif'in ölümünün ardından apar topar taşındılar. Nedenini bizde bilmiyoruz.

- ( Elif öldü diyince yine bir tuhaf oldum. Ne zaman alışacaktım yada ne zaman kabullenecektim. Uzun süreceği belliydi. Çocukluk arkadaşımdı o benim. Elif ve Meltem. 2. ailemdi onlar benim. Şu sokakların her birinde anılarımız vardı. Eskiden mutluluk veren , şimdi önünden geçerken adımlarımın yavaşlamasına sebep olan anılar.. ) 
Teyzecim ben size numaramı bıraksam bir şey duyarsanız arasan beni çok mutlu olurum.

- Tamam kızım. Ben telefon kullanmayı beceremem pek. Al sen kaydet.

- Elif'in arkadaşı diye kaydettim. Bir şey duyarsanız ne olursa olsun arayın.   Hayırlı günler teyze.

-  Hayırlı günler kızım.

Bu evden de bir şey öğrenememiştim. Geri bir adım atarak apartmandan uzaklaşmaya başladım. Giderken arkama bakma gereği duydum. Az önceki genç beni izliyordu perdeden. Benim onu gördüğümü farkedince hemen girdi içeri.

Ne garip bir çocuktu. 1.80 boylarında olmalıydı. Güneşte hafif yanmış gibiydi teni. Hayata meydan okurmuşcasına bakan çok güzel kahverengi gözleri vardı. Birde kocaman gamzesi vardı. O kadar güzeldi ki , bir insan sırf o gamzeyi görmek için sürekli onu güldürmeye çalışabilirdi.



Ölümden Doğan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin