19

294 15 13
                                    

İyi okumalar...

Heyecan dorukta iken derin nefes alma ihtiyacı duydum. Şu sıralar sık sık yapardım. Ama şuan da saklanıyor olduğumu ve ses çıkarmamam gerektiği gerçeği yüzüme çarpmıştı. Berkcan bana dönünce şu hep dökülen kaynar su yine döküldü.

YAKALANDIM !

...

Berkcan, bana bir süre baktı. Bir daha baktı. Hâlâ devam ediyor. Şok olmuş gibi.. sigarasını atıp tekrar bana döndü. Bir açıklama bekliyor gibiydi. Durun, ilk önce o açıklama yapacak(!)

"Berkcan, sen sigara mı içiyorsun?"

Kaşlarını çatıp garip garip bana baktı. Ay bu çocuk hep böyle bakacaksa bi kalp damar cerrahı çağırın yoksa kalbim buna dayanamaz...

"Balkonumda ne işin var?"

Balkonum mu? *Berkcan'ın balkonu* diye kitap yazacağım.

"Balkonunda ne işim var güzel soru evet ne işimin olduğunu bilmiyorsun tabii şey işim var... hem sen benim soruma niye cevap vermiyorsun?"

"Sigara içip içmememden sanane? Bunu emin ol hiç öğrenmeyecektin, özel alanıma girmeseydin. Evet şimdi sen soruma cevap ver" dediğinde şu sanane kısmına takıldım. Banane tabii değil mi?

"Öğrenmeyecektim? Berkcan, emin ol en yakınında ki kişilerin bile senin hakkında bilmediği şeyleri biliyorum. Ben sana dört yılımı verdim, hemde dolu dolu dört yıl! Sen benden habersizken hemde" dedim.

Berkcan'ın duygu olarak afalladığını gördüğümde ne söylediklerimi baştan bi düşünmeye başladım ve BİNGO! Her şeyi söylemişim, doğaçlama girince böyle oluyor söylenmeyecek şeyleri bile söylüyorum.

"Dört yıl mı? Bana dört yılını mı verdin? Ve benim hakkımda da yakınlarımdan bile çok şeyi biliyorsun öyle mi? Su.... sen kimsin ya? Bir an da hayatıma girdin. Dört yıldır beni mi izliyorsun sen?" Dedi.

"Tamam seni anlıyorum.. şuan da gözünde bi sapıktan farksızım, hatta sapıklıktan da öte olabilirim. Ama Berkcan ben senin sapığın değilim. Dört yıl önce senden hoşlanmaya başladım, ilk yıl hoşlantıydı ama bu yıllar geçtikçe aşk mı oldu takıntı mı oldu bilmiyorum. Senin yanına ne kadar gelmek istesemde yapamıyordum. İşte bir gün bi cesaretle geldim yanına ve gerisini de biliyorsun" dedim.

"Su, sen şimdi bana aşık olduğunu mu söylüyorsun?" Diye sordu.

"Sanırım ani oldu. Ama evet sana aşık olduğumu söylüyorum." Dedim ve derin bir oh çektim. Yıllardır içimde sakladığim duyguyu sonunda söyleyebildim. Bundan rahatı yok.

Şuan da benden mutlusu var mıdır acaba?

Tabii vardır. Doğum gününde oyuncak araba alınmış bir çocuk. İlk çocuğunu kucağına almış bir anne. Sevdiği ünlü tweetini beğenen bir insan. Yani Su senden mutluları da vardır.

Elimi yüzüme götürdüm. Bizim okulun kışın açılan kaloriferleri gibi yanıyordu.

"Sadece bir şey merak ediyorum. Beni bu kadar çok severken neden Onur'la birliktesin?"

Ya hocam ben buraya çalışmamıştım ki.

"Senden ümidi kesmiştim. Yani beni hiçbir zaman sevmeyeceğin gerçeği yüzüme vurmuştu." Dedim.

"Senin kadar olmasa da seni seviyorum Su." Dedi.

Kalp atışlarım dorukta atmaya başladı. Berkcan'dan bu sözleri duymak kadar efsane bir şey yok. Bu mükemmel ötesi anın yaşanacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Bu anları yaşayabilmem...

Berkcan'a tekrar sarıldım. Ama bu sefer içime sokarcasına, o da bana karşılık verdi. Bunca yıldan sonra yeşil salatamla istediğim konumdaydım.

_____

Hem bölümün gecikmesi hem de kısa bi olması... Bunun için çok üzgünüm. 😟

Bayan Yeşil (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin