Gizem'in anlatımı;
10 yıl önce ;"Abi nerdesin? Abi, korkuyorum. " diye bağırıyordum.Abim "Gizem, kaç"diyordu. Sanki beynim benden bağımsız hareket ediyordum. Ağlayarak koşuyordum. "Abi, seni çok seviyorum. " diye bağırdım. Abim "Ben de seni çok seviyorum kardeşim. Şimdi lütfen kaaaaç... " dedi. Kaçıyordum ama kimden veya neyden kaçıyordum? Evimiz alevler içinde yanarken abim de o evin içindeyken nasıl benim gitmemi ister? Koşuyordum...Bir el ağzımı kapattı. Çırpınıyordum ama kaçamıyordum. Elin sahibi nefesini boynuna üfleyerek" Çırpınma yoksa hiç iyi şeyler olmayacak" dedi. Rahat durdum. Elini ağzımdan çekip "Arkanı dönme."dedi. "Benden ne istiyorsun? " dedim titreyerek. Otoriter bir sesle "Arabaya bin." dedi. " Abim"dedim. " Onu unut ve bin şu arabaya yoksa..."dedi ve boynumu öptü. Hızla"Tamam. Biniyorum, dur."dedim. "Haah şöyle yola gel. " dedi. Kapımı açtı mecburen arabaya bindim. O da hemen yanıma oturdu. Şoföre "sür" dedi ve elimi tuttu. "Korkma, kaçmadığın sürece sana zarar vermeyeceğim. " dedi. Sinirle "Zarar vermeyeceksiniz öyle mi? Evimi yaktınız. Abimi orada bırakmamı sağladınız. Benim ruhumu yaktınız. Şimdi de zarar vermeyeceksiniz öyle mi?...diye ona acımı anlatırken eliyle ağzımı kapatıp" İsteyerek yapmadım. O böyle olmasını istiyor. Ona karşı gelemem. Ne kadar üzüldüğünün farkındayım. Ne kadar acı çektiğinin de farkındayım. Ama sana yardım edemem üzgünüm." dedi. Gözlerine baktım pişmanmış gibi bakıyordu. Elini ağzımdan çekti. "O kim?"diye sordum. "Tanımak istemeyeceğin biri. Ama onunla tanışmak zorundasın. Özür dilerim. Seni ondan koruyamam. " dedi. "Hiç değilse uyardın. Teşekkür ederim. " dedim. Dudağımın kenarını öptü. Şoför "geldik" dediğinde geri çekildi ve beni çekiştiterek " Haydi."dedi. Titriyordum. Güven vermek istercesine elimi tuttu. İçeri girdik. "Zeyd " dedi. Zeyd yanımıza gelince elimi bıraktı. "Misafirin"dedi ve gitti. Zeyd "Hoş geldin Thomas'ın (Tamıs'ın) kızı."dedi. Babamı nereden tanıyorsunuz? dedim. "Ben sen ve ailen hakkındaki her şeyi biliyorum. Anlaşılan sana hiçbir şey anlatmamışlar."dedi. "Ne anlatmamışlar? " dedim. "Soru sorma ve yürü "dedi. Biraz yürüdükten sonra durdu. "Neden durdun? diye sordum. Gülümseyerek " Geldik güzelim. " dedi. Kapıyı açıp belimden ittirdi ve kapıyı kilitledi." Şimdilik sadece konuşacağız miniğim, şimdilik." Yatağı göstererek "Otur" dedi. Oturdum. "Öncelikle benden korkmana gerek yok. O yangını biz çıkarmadık sadece faydalandık miniğim. "
"Peki neden yaptınız? Abimi neden orada bıraktınız?" dedim. Zeyd " Daha sana bir şey yapıp yapmayacağımın garantisi yokken sen bana abini mi soruyorsun miniğim?" dedi. Gözlerim irice açılırken "Hani sizden korkmama gerek yoktu?" dedim. Kahkaha attı. "Sen sana söylenen her şeye inanıyor musun minik?"dedi. "Ha-hayır" dedim titreyerek. "Güzel. Şimdi dinlen yarın her şeyi anlatacağım."dedi. Gardroptan kıyafet çekerek "Bunları giyebilirsin. Kaçma ihtimalin yok o yüzden boşuna kaçmayı deneme. " dedi ve kapıyı kilitleyerek çıktı. Uyuyamayacağımı bildiğim için pencereden geceyi izledim çünkü gece beni rahatlatır. Tüm kusurları, kabusları, yaramazlığımı,... örter. Bir süre sonra üzerimdekilerden rahatsız olunca onun verdiklerini giydim ve geceyi izlemeye devam ettim. Transa geçmiş gibiyim. Kulağımda abimin çığlığı uğulduyordu "Kaç" diyordu. " Kaç" Ama benim elimden sadece ağlamak geliyor. Kapıyı açıp " Uyudun mu?"diye fısıldadığında hareket etmedim. Belki vicdan yapar diye "Abi, abi neredesin? "diye sayıklıyordum. Yanıma geldi. "Şşşh. Her şey geçecek. Unutacaksın. Daha güçlü olacaksın. Kendinle arandaki mesafeyi acı çekerek kapatmaya çalışıyorsun ya yapma. Acının seni ele geçirmesine izin verme. Çünkü acının üstüne gitmezsen o üzerine gelip seni ezer miniğim. " dedi. " Ama korkuyorum. Ya bana bir şey yaparsanız. " dedim. Beni kendi tarafına döndürerek "Sana zarar verecek değilim. Ama sen beni kandırmaya çalıştın. Bu yüzden ufak bir cezayı hak ediyorsun. Banyoya yürü. " dedi odanın içindeki kapıyı açarken. Yavaş adımlarla önünden geçtim. Geçer geçmez kapıyı kapattı ve beni kapıya yasladı. Üzerime eğilerek " Bir daha beni kandırma. Şimdilik sadece uyarı yapacağım." dedi. Duş başlığını üzerime tuttu. " Kapat şunu, donuyorum, ...Donuyorum be!"diye bağırıyordum. Gülümseyerek " Boşuna bağırma duvarlarda yalıtım var. İçeriden dışarıya ses gitmez. Beni hiçbir konuda kandırmaman gerektiğini öğrenmen lazım miniğim. " dedi. "Ta-tamam. Bir da-daha seni hiç-bir konu-da kan-dır-mayacağım. Ne olur kapat şu suyu."dedim titreyerek. " Umarım sözünü tutarsın miniğim. Şimdi sadece üşüdüğün için giyinme yardım edeceğim. Korkma yani. Beni kandırmadığın ya da ihanet etmediğin sürece sana zarar vermem. " dedi ve üzerimi değiştirdi. Beni kucaklayıp yatağıma yatırdı ve üzerimi örttü. Çıkarken yine kapıyı kilitleyecek zannettim ama kilitlemedi. Birkaç dakika sonra yanıma geldi. "Kabus göreceğini düşünüyorum. Yaşadığın şeyler kolay şeyler değildi." dedi. " Ben uyursam kabus göreceğim. Uyumak yerine geceyi izleyebilir miyim?"dedim. " Uyu. Yarın erken kalkacaksın miniğim. Yorgun düşmeni istemiyorum . " dedi. " Sana sarılabilir miyim?" dedim. Beni kendisine çekip sarıldı. " Uyu artık. Yarın eğitiminde uyuklamanı ya da yavaşlamanı istemiyorum. " dedi.****** Geçmiş sabah;
"Koğuş kalk!"sesiyle yatağımdan sıçrayarak uyandım." Eğitimin başlıyor. Yataktaki kıyafetleri giy. 5 dakikan var. Eğer 5 dakikayı geçerse olacaklardan sorumlu değilim."dedi. Zeyd ve gitti. Ben de hemen giyindim, elimi yüzümü yıkadım. Yatağa oturur oturmaz kapı açıldı. " Aferin, hadi kalk aşağı iniyoruz." dedi Zeyd. Ben "Nereye gideceğiz?"diye sordum hafif korkuyla. " Gidince görürsün." dedi ve elimi tuttu. Denizin olduğu bir yere geldik. Gözümü kapatıp denizin kokusunu içime çektim. Gözümü açtığımda " Buraya neden geldik?"dedim. " Eğitim için." dedi. " Şimdi ne yapacağım? " dedim. "Denize yakınlaş. Dur dediğimde 70 tur koşacaksın."dedi. Denize yakınlaştım. Su dizlerimin 1-2 parmak altındayken" Dur"dedi. Ona doğru döndüm. " Koş. 70 tur." dedi. Akıntı olduğu için çok zorlanıyordum ama Zeyd'den de çok korkuyorum. 30 tur koştuktan sonra koşmayı bıraktım. Zeyd " Kalk ayağa 60 tur daha koşacaksın."dedi. Ben 90 turu zar zor bitirdim. Zeyd " Bitireceğini düşünmüyordum. Aynı baban gibisin aferin. " dedi. Birkaç kişi bize doğru gelince " Onların eğitimini izleyeceksin. Yarın sende aynısını yapacaksın çünkü ama bu sefer duraklamak yok." dedi. Zeyd onlara sadece denizi gösterdi ve hepsi oraya doğru koştu. Denizde 100 tur koştular. Sanki hiç zorlanmıyorlar hatta günlük yaptıkları bir işmiş gibi çok hızlı koşuyorlardı. Sonra 70 şınav çektiler. Nasıl su yutmadıklarını merak ediyorum doğrusu. Hepsi ilk bitirenden son bitirene doğru sıraya geçtiler. İlk sırada ve son sırada olanlar teker teker dövüştü. Ta ki Zeyd " Akşam oldu. Dağılın. " diyene kadar. Hepsi bir ağızdan "Emriniz olur." dediler. Üstüm ıslak olduğu için üşümeye başladım. Zeyd bunu fark etmiş olacak ki ceketini bana verdi." Hasta olmanı istemiyorum miniğim. " dedi, alnımdan öpüp kucağına aldı. "Şimdi odadan dışarı çıkma miniğim. " dedi...Şimdiden devam;
Uraz'ın anlatımı;
O buradaydı. Beni görünce belki tanır sandım ama tanımadı. Beni hatırlaması için ona her zamanki seslenişimle seslendim 'hırçın premses' ama tanımadı. Değişmişti. Ama benim yüzümden kalbi daha da kırılacak. Uyuyamayadığım için aşağıya indim. Kendime rahatlamak için içki alırken hırçın premsesim aşağıya indi. Ona baktığımda" Uyku tutmadı. " dedi. Sadece kazağımı giymişti. Elimdeki şişe çekilince ona meraklı gözlerle bakarken o şişeyi bitirecek kadar içmeye başlamıştı. İçkiyi elinden zorla aldım. " Sarhoş olup başıma kalmanı istemiyorum. " dedim. " Hmm...O zaman özür dilediğimde affetmeliydin. " dedi. Şişeyi tekrar aldı ve bitirdi. " Başka var mı? " diye sordu." Sarhoş olmanı istemediğim için... yok." dedim. Gülümseyerek kucağıma oturdu ve " İçkiler nerede Uraz?"diye sordu. Kontrolü her seferinde eline almayı nasıl başarıyor? Söylemeyeceğim,söylemeyeceğim
, söyle... Bir anda dudağımı öpüp geri çekildiğinde " Mutfakta 3.rafta. " dedim. Aah. Söylemeyecektim yerini. Mutfağa gitti bende peşinden gittim. Gülümseyerek " Sarhoş olacaksın, içme."dedim. " Bana bir şey olmaz..." dedi. DVD'lere bakarken " Korku filmi izleyelim mi?" dedi." Flörtleşmenin yeni modeli mi ?" diye sordum. Sinirlenince daha tatlı oluyor. Kaşlarını çatarak" Sana soranda kabahat..."diye mırıldandı. Filmi açtı,izledik. Daha doğrusu o filmi izledi ben onun tepkilerini. Hırçın premses. Bana ne yapıyorsun? Senin yanındayken kontrolümü kaybediyorum. Ama intikamım daha ağır basıyor, üzgünüm. Omzumda ağırlık hissedince uyuyakaldığını fark ettim. Onu rahatsız etmemek adına kanepeye uzandırdım. Örtü getirmek için kalkacakken elimi tuttu ve "Gitme" dedi. Bende gitmedim. Ona sarılarak uyudum.Sabah;
Gizem'in anlatımı;Uyandığımda başımın çatladığını hissettim. Gözlerimi aralamaya çalıştım. Karşımda Uraz'ı görünce şok oldum. Sonra uçurumda yaşadıklarımız geldi aklıma. OOf... Sarhoş olmuşum!!!
Hemen Uraz'ın üzerinden kalktım. Burası mı sıcak bana mı öyle geliyor? Ellerimle kendime hava yapmaya başladım. Üst kata çıkıp kendi kıyafetlerimi giydim. Aşağıya indiğimde Uraz uyanmıştı. " Günaydın, hırçın premses." dedi. " Günaydın. Ben çıkıyorum. " dedim ve bir şey demesine fırsat vermeden dışarı çıktım. Yanaklarımın kızardığına eminim. Ceren'in çalıştığı bara gitmek için ilerlerken ağzıma kapatılan bezle bayıldım...Sonrası karanlık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ LİSE BELAM
Non-Fiction"Her yeni lisemde bir bela beni bulmak zorunda mı yaa..." dedi Gizem...