"Benim sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor." -Özdemir Asaf-
Uraz'ın anlatımı;
Dışarı çıktığında bende peşinden gittim. Tam ona seslenecektim ki birilerinin onu bayıltmaya çalıştığını fark ettim. Dikkatli bakınca benim adamlarım olduklarını gördüm. Anlaşılan planı unutmamışlar. Üzgünüm hırçın premses ama intikamım senden daha önemli. İntikamım içinse bana güvenmen lazım. Talha'yı aradım.
-Ne var?
+Sana da günaydın Talha...
-Ne için bu saatte aradın lan?
+Kardeşin sanırım yine birilerinin damarına basmış.
-Adam gibi anlatacak mısın ne derdin olduğunu?
+Gizem'i bir araba götürdü. Plakası...
-Şimdi mi söylenir lan bu?..Ben bulurum kardeşimi merak etme...dedi ve telefonu kapattı. Mesajlara girerek "Rica ederim. " yazdım. Araba Ejder'e ait olduğu için benden şüphelenmeyecek ve onu kurtardığımı düşünecekti. Güvenini kazanırsam intikamımı daha hızlı alabilirim. Sonunda hırçın premsesimi depoya götürdüklerinin mesajı geldi. Arabama binip depoya doğru sürdüm. Adamlarıma zarar vermemek için sinir uyarıcı silahlarımı aldım. Etkisi 2 dakika sürse bile işime yarardı. Dışarıdaki korumaları bayılttım ve içeri girdim. İçeridekileri de bayılttıktan sonra hırçın premsesimin olduğu odaya girdim. İplerden kurtulmuş yerdeki adamı yumrukluyordu. Onu kaldırıp duvara yasladım ve önüne geçip "Hırçın premses. Dışarıdaki itler uyanmadan hadi gidelim. " dedim. Kaşlarını çatarak " Gelmene gerek yoktu. Bu beni ikinci kurtarışın. Sana borçlanıyorum ve ben birine borçlanmaktan hoşlanmam..." diye söylenirken dudağını öptüm. Karşılık vermediğinde dudağını ısırdım ve geri çekildim. " Sen beni ne hakla öpersin? " dedi fısıltıyla. " Artık kendini borçlu hissetmezsin herhalde. Ama karşılık vermediğin için hala bir borcun var. Hadi çıkalım buradan ve daha sakin bir yerde konuşalım." dedim. " Tamam. " dedi ve ikimiz beraber arabama bindik. Gizem "Talha'ya haber vermedin değil mi?"dedi. " Hmm...Belki."dedim. " Oof, senin yüzünden yine başımı şişirecek"dedi. Kahramanın seni kurtarır hırçın premses. " dedim. " Ben kahramanları sevmem. " dedi. " Neden? " diye sordum. " Geldik" dedi. O söyleyene kadar uçuruma geldiğimizi fark etmedim. Arabayı durdurmamı beklemeden aşağıya indi. Bende hemen frene bastım. Arabadan indiğimde Gizem uçurumda ayaklarını sarkıtmış bir şekilde oturuyordu. Hemen arabadan inip"Delirdin mi sen? Ya sana bir şey olsa..."diye bağırırken dudağımdan öptü. Hemen öpüşüne karşılık verdim. Geri çekilmesin diye belini sıkıca sardım ve dilimi ağzının içine ittim. Belindeki elimi sırtına değdirdiğimde inledi. Gülümsedim ama geri çekilmesine izin vermedim. Hırçın premsesim de tişörtümü tuttu ve çıkardı. Daha sonra elini dövmemin üzerinde dolaştırdı...Gizem'in anlatımı;
Uçuruma geldiğimizi fark ettiğimde "Geldik" dedim ve arabayı durdurmasını beklemeden indim. Peşimden gelip bana kızacağını biliyordum ama umursamadım. Zaten birilerinin bana kızmasına alıştım. Yanıma gelip bağırmaya başladı. "Delirdin mi sen? Ya sana bir şey olsa.." diye bana bağırırken onu daha fazla dinlemek istemediğime karar verip öptüm. O da karşılık verdi. Uraz sırf geri çekilmeyeyim diye belimi sıkıca sarıp dilini ağzımın içine itti ve sıcak ellerini sırtıma değdirdi. Soğuk tenime değen sıcak ellerle ürperdim ve ağzımdan ufak bir inilti kaçtı. Kontrolün onda olduğunu düşünüyor olmalı ki gülümsedi. Ben de o an ki sinirimle tişörtünü çıkarttım. Yaralandığında pansuman yaparken dövmesine dikkat etmemiştim. Mitolojiyi ve ejderhaları severdim bu yüzden bilinçsizce ellerim dövmesinde gezindi ve " bu benim sevdiğim bir mitolojik çizim."diye fısıldadım." Anlamı ne peki?"dedi. " Taşıdığın şeyin anlamını bilmiyor musun? " dedim gülerek. " Hayır sadece gözüme güzel gözüktü ve ejderhaları severim. "dedi.Efsaneyi anlatmayacak mısın?"diye ekledi cümlesine."Çok uzun ama."dedim. " Yinede dinlemek istiyorum. "dedi. Tam cevap verecekken Talha aradı. Telefonumu gösterip sus işareti yaptım.
-Efendim?
+ İyisin , değil mi?
-Eveet ,iyiyim. Niye ki abiciğim?
+ Niye , niye, niye...Bir düşün istersen neden soruyorum diye. (Bağırarak) KARDEŞİM ICIN ENDİŞELENİYORUM GERİ ZEKALI. (Fısıltıyla ve kırgın bir tonda) Seni tekrar buldu sandım.Sana zarar verecek diye çok korktum.
+Özür dilerim. Düşünemedim.... Özür dilerim, özür dile... Sözümü keserek
-Tamam. Şimdilik sakinim. Neredesin? O herif yanında değil, değil mi kardeşim?
+Kimden bahsediyorsun abiciğim?
-Uraz'dan bahsediyorum hırçın premses...
+Hayır, yanımda değil ve nerde olduğumu söylemesem.
- İstediğim an seni bulurum. İşimi kolaylaştır nerede olduğunu söyle Gizem.
+ Uçurumdayım abi.
-Geliyorum. Sakın kaçmaya çalışma.
+Tamam abiciğim. dedim ve telefonu kapattım. Uraz " Hırçın premses Talha'ya haber verdim diye bana kızdın mı?" dedi. " Hayır, sıradan korumacı abi tepkileri işte."dedim. " Özel olmazsa bir soru sorabilir miyim? " dedi. " Sor. " dedim. " Annem sizi çağırırken soy isimlerinizi farklı söyledi. Üvey kardeş misiniz? " dedi. " Hayır. Sadece ailevi problemler sonucu soy isimlerimiz farklı ama öz kardeşim. " dedim. " Peki. Talha'yı sinirlendirmek ve seni arada bırakmak istemiyorum. Bu yüzden ben gidiyorum. " dedi ve dudağımı öptü. Geri çekilirken " Abi kardeş arasına girilmez. " dedi ve gitti. Kaşlarımı çattım. Hem onun yüzünden Talha bana kızacak hem de beni öpecek öyle mi? Ben hesap sormak için peşinden gidecekken Talha "Sakın kaçma. " diye bağırdı. Haydi Bismillah. Arkamı dönüp " Abilerin en yakışıklısı, nasılsın? " dedim. "Yalakalık yapma. Madem kurtuldun neden haber vermiyorsun? Seni tekrar buldu diye ne kadar korktum haberin var mı? Ya sana bir şey olsaydı. Seni kaçıran araba Ejder'e ait çıktı. Seni tekrar onlara götürdü sandım..."diye konuşurken sıkı sıkı sarıldım. " Özür dilerim. Ben aptalın tekiyim. Düşüncesizlik ettim. Sana haber vermem gerekirdi. Araba Ejder'e ait dedin ama Ejder'i görmedim. " dedim hızlı hızlı. "Belki Uraz yüzündendir. Hani seni kurtardı ya ondan başkasını görmemişsindir. " dedi. "Oy abilerin en yakışıklısı kıskanmış mı? dedim yanağını sıkarak. Geri çekildi ve kaşlarını çatarak" Yalakalık yapma. Bana yanımda kimse yok dedin ama ben geldiğimde onunla konuşuyordun. Neden bana yalan söyleme gereği duydun Gizem? " dedi. " Abi, ben sana söyleseydim kavga etmeyecek miydiniz? " dedim. " Haklısın. Muhtemelen döverdim. Ama bu bana yalan söylemeni gerektirmez. Bir daha ne olursa olsun bana yalan söyleme tamam mı kardeşim? " dedi. " Tamam. Özür dilerim. " dedim ve tekrardan sıkı sıkı sarıldım. " Sizi bu seferlik affediyorum küçük hanım. Peki benden sakladığınız başka bir şey var mı? " diye sordu. " Var. Ama anlatmak istemiyorum." dedim. " Gizem'im. Canım kardeşim. Anlat bir tanem. Söz veriyorum sana kızmayacağım. " dedi. Derin bir nefes aldım. Gözlerimi yere eğip boğuk bir ses tonuyla " O." Sesimin çıkmadığını fark ettiğimde boğazımı temizledim ve " O bugün okuldaydı... " Dolan gözlerimi kırpıştırarak "Sana söylemem gerekliydi ama söyleyemedim abi çünkü zaten o saçma sapan fotoğraf yüzünden sinirlenmiştin. Bir anlık sinirle tekrar Araf'a dönmeni istemedim. Özür dilerim."dedim. Nefesini sertçe bıraktı. " Sana kızmadım. Sadece endişelendim ve bu konuda haklısın. Karar alırken fazla fevri davranıyorum. Sizi oraya dönme konsunda bu kadar korkuttuğumu bilmiyordum. Ben de özür dilerim." dedi. " Özür dilemene gerek yok abi. Sinirliyken genellikle mantıklı düşünemiyoruz. Sanırım genetik" dedim. Gülerek" Kan bağımız olmasa da bu konuda kesinlikle haklısın. Sinirlenince ne yaptığımın farkına varamıyor. Yaptıklarımın farkına varınca da çoktan zarar vermiş oluyorum. Seni endişelendirmek istemezdim. " dedi. "Önemi yok abiciğim ve beni evime bırakır mısın? Uykum var da..."dedim. " Peki( arabasının olduğu yönü göstererek) " Öyleyse bu taraftan küçük hanım."dedi. Arabası buraya yakın olduğu için fazla yürümedik. Arabasına bindiğimizde " Bugün benim evimde kalıyorsun küçük hanım. " dedi. " Sana sarılarak uyuyacaksam kabul ediyorum. " dedim. " Ulan Dolunay ile kavga edeyim diye yapıyorsun değil mi? " diye sordu. Kıkırdayarak " Belki" dedim. " Cidden başımın belasısınız küçük hanım. " dedi. Somurtarak önüme döndüğümde" Tamam. Bir şey demedim. Suratınızı asmayın küçük hanım. " dedi. Gülümseyerek " Pekii abiciğim. " dedim ve başımı pencereye yasladım. Gözlerim kapanırken gerçekten de uykum olduğunu anladım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ LİSE BELAM
Non-Fiction"Her yeni lisemde bir bela beni bulmak zorunda mı yaa..." dedi Gizem...