-Gökçe-
Erkut'un sınıfını bulduğumda gülümseyerek içeriye girdim.
Cam kenarı 3.sırada tek başına oturmuş ve odaklanmış bir şekilde test çözüyordu.
Önündeki sıraya oturup ters döndüm ve bacaklarımı sıranın arasından geçirdim.
Sınıfta birkaç kişi vardı ve başka işleri yokmuş gibi gözlerini bana ve Erkut'a dikmişlerdi. Hiçbirisi umrumda değildi.
Neyse ki öğle arasında olduğumuz için fazla kişi yoktu.
Ellerimi çeneme yaslayıp onu izlemeye başladım. O kadar odaklanmıştı ki beni görmesini geçelim, burada olup olmadığına emin değildim. Sanki farklı bir evrende gibiydi.
Siyah saçları, yuvarlak gözlükleri, minik burnu ve dolgun dudakları vardı. Yakından çok daha sevimliydi.
Beni hala fark etmemiş olması tuhaftı. Saçları önüne geldiğinde ve elimi atıp saçını kulağına attığımda, beni anca fark etmişti.
Kalemini düşürüp geriye doğru sıçradı. Bu hali o kadar komikti ki kahkahamı tutamamıştım.
"Ne yapıyorsun be!"
"Hiç canım sıkıldığı için yanına geldim."
"Ya sınıfında falan arkadaşın yok mu? Benden ne istiyorsun."
"Onlar samimi değiller ve eşcinsel olduğum için benimle arkadaşlık kurmuyorlar."
"İyi."
Önüne dönüp tekrar testini çözmeye başladı.
Elimi burnuna götürüp onu rahatsız etmeye başladım. Benimle ilgilenmesini istiyordum.
Kaşlarını çatıp kafasını kaldırdığında şirince gülümsedim.
"Beni rahat bırakır mısın?"
Üzgünce yere baktım. Sanırım hassas ve ponçik olan kalbim kırılmıştı. Gözlerim hemen doluyordu ve bu sinir bozucuydu.
Sıradan bacaklarımı çıkarıp gidecekken kolumdan tuttu.
"Ş-Şey gitmesen de olur sadece ıhm test çözmem bozulduğu için biraz sinirlendim."
Gülümseyip tekrar yerleştim. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı.
Bir çocuk bize bakıp sırıttı. Koluna giren bir kız vardı. Bu kız geçen çardakta Ceren'in yanındaki kızdı.
"Oo Erkut sevgilin gelmiş. Yalnız sınıfa yabancıların girmesi yasak. Pardon yabancıların değil, İbnelerin"
Dediğinde Erkut kaşlarını çatıp ona baktı. Ayağa kalkıp ona baktım. Boyu kısa değildi ama ben uzun olduğum için ona yukarıdan bakıyordum.
"İlkokulda mısın? Ya da beynin orada kalmış. Seninle tartışmak kendime hakaret olur. "
"Ne diyorsun lan sen!"
Yakama yapışmaya çalışmış ama boyu yetmeyince vazgeçmiş ve beni itmeye çalışmıştı.
"Çocuklar ne yapıyorsunuz?"
Hoca sınıfa girip bana ve adını bilmediğim çocuğa baktı.
"Ahmet yerine geç! Çocuğum sen de sınıfına hadi."
Ahmet sinirle bana bakıp sırasına gitti. Sınıftan çıkmadan önce Erkut'la göz göze gelmiştik.
Ona göz kırpıp kapıyı kapattım. Kalbim çok güzel atıyordu. Her zamankinden daha çok gökkuşaklı hissediyordum...
--
Gökçeden bir bölüm yazayım dedim dhdjdjjd
Allahım Gökçe neden böyle şirinsin yerim seni
Neyse dndjek yorumlarınız beni mutlu etmektedir
🐜❤️