Kalbimdeki bu yaraları kapatmaya var mısın Jimin? Benimle bir ömür boyu beraber yaşamaya var mısın?"
"Seni seviyorum Jungkook. Seninle bir ömür boyu yaşamaya ve kalbindeki tüm o yaraları kapatmaya varım."
Sabah olmuştu. Etrafta yemek atıkları, plastik bardaklar, yere dökülmüş meyve suları ve dahası vardı. Ev çöplüğe dönmüştü. Parti gecesi Jimin ve Jungkook ortlığı toplayamadan uyuyakalmışlardı. Hatta evin ne halde olduğuna bile bakmadan yatmışlardı. Uyandıklarında onları büyük bir sürpriz bekliyordu.
Çok geçmeden Jimin uyandı. Yanındaki Jungkook'u kontrol etti. Sessizce yerinden kalktı ve banyoya gitti. Elini yüzünü yıkayıp Jungkook'u uyandırmaya gitti. Fakat işe yaramamıştı. Jungkook bi türlü uyanmıyordu. Onun uykusu çok derindi. Jimin son olarak Jungkook'a vurdu. Jungkook uykusunda rahatsız edilmekten nefret ederdi bu yüzden ona vurulan elleri tuttu ve kendine çekti. Jimin, Jungkook'un üstüne düşmüştü. Kalkmayı denedi ama başaramadı. Jungkook onu belinden sarmıştı. Bırakmıyordu. Jimin'in elinden başka birşey gelmiyordu. Tam pes edecekken odaya Taehyung girmişti. Jimin ve Jungkook'un o hallerini görünce şaşırmıştı. Sırıtmasına engel olamadı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
144p :pyerim seni çocuk :3
Jimin Taehyung'u görünce Jungkook'a tekrardan sertçe vurdu. Bu sefer uyanmıştı. Jimin'i üstünde görünce o da Taehyung gibi şaşırmıştı. Halinden memnun gibi gülümsemişti.
"Ya Jungkook ne gülüyorsun bıraksana beni!"
"Sana da günaydın Jimin."
"Size bir soru soracağım ve bana doğru cevap verin. Biz dün Seokjin ile uyuduktan sonra siz sevgili mi oldunuz? TANRIM NEDEN HABER VERMEDİNİZ?!"
"H-hayır Taehyung o-olmadık tabii ki."
"Ama bu olmayacağımız anlamına gelmiyor Jimin hm?"
Jimin, Jungkook'a bakarken ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Utandı ve kafasını Taehyung'a çevirdi. O ise yerde yatıp feels geçirmekle meşguldü.
"TAEHYUNG SEN GİDİP SEVGİLİNİ UYANDIRSANA YA. NEDEN HÂLÂ BURADASIN?"
"Haklısın canım arkadaşım. Ben sizi yalnız bırakayım eheheğ."
Jimin yerde duran plastik bardağı Taehyung'a fırlattı. Ama çok geçti. Taehyung oradan kaçmıştı bile. Jungkook iki arkadaşa bakıp kıkırdıyordu. Jimin sinirlenmişti. Fakat onun şimdi ki siniri küçük bir çocuktaki sinirdi. Kollarını bağlayıp koltuğa oturdu ve kapalı olan televizyona bakmaya başladı. Jungkook Jimin'in bu hallerine git gide daha çok aşık oluyordu. Sevdiğinin yanaklarını ısırmak istiyordu. Biraz daha güldükten sonra o da koltuğa, Jimin'in yanına oturdu.
"Jimin sence de biraz abartmıyor musun?"
"N-ne alakası var!? Sende Taehyung'u kışkırtıp eline koz veriyorsun."
"Özür dilerim. Ama senin bu hallerini göreceksek ben bunu her zaman yaparım. Cidden çok tatlı oluyorsun Jimin."
Jungkook son söylediğinden sonra Jimin'in yanağından makas alıp yerinden kalkmıştı. Etrafı yavaştan toplamaya başladı. Jimin'de kalkıp ona yardım edecekti. Ama ilk önce gidip çifte kumruları kaldıracaktı ki onlarda yardım etsin. 4 kişi birden evi toplayıp temizleyince daha çabuk biter diye düşündü. Çok geçmeden Taejin ikilisi de yardıma gelmişti. Hepsi bir işin ucundan tutmuştu.
1.30 saat sonraa;
Sonunda evi temizlemişlerdi. Bu seferki temizlik onları daha çok yormuştu. Jimin bugün Jungkook'un evinden ayrılıp yurda gidecekti. Bu haberini hazır hepsi salondayken söyleyecekti.
"Jungkook ben bugün yurda gideceğim. Biliyorsun bayılmamın ardından 1 hafta geçti bile. Artık iyileştim diye düşünüyorum."
"Aslında Jimin burda kalabilirsiniz. Nasıl olsa bu ev Jungkook ve bana büyük geliyor. Hem ne zamandır ev arkadaşı arıyorduk."
"Teşekkürler Jin hyung biz size rahatsızlık vermeyelim. Bugünden yurda gitsek iyi ol-"
"Sorun değil Jimin. Hem 4'ümüz burda çok eğleniriz. Hadi sizin yurda gidip eşyalarınızı alalım."
"Biz Taehyung ile gideriz zaten o kadar çok eşyamız yok. Bu arada çok teşekkür ederiz hyung."
"Önemli değil Jimin."
Jimin ve Taehyung hazırlanıp evden çıktılar. Yurda gidip eşyalarını toplayacaklardı. Yurda doğru yürürken Taehyung Jin'e sürekli Jungkook ile ilgili sorular sorup duruyordu. Jimin bıkmıştı ve bu işe bir son vermek istiyordu.
"Taehyung benim ve Jungkook hakkında herşeyi öğrendin. Bence bu kadar yeterli."
"Siz bir sevgili olun ben o zaman görücem yeterli olanı."
Jimin Taehyung'un koluna sert bir şekilde vurmuştu. Taehyung acı ile kolunu tuttu. Soru-Cevap etkinliğine devam ederken yurda varmışlardı. Odalarına girip eşyalarını toplamaya başladılar.
Bir kaç saat sonra yurttaki tüm eşyaları almışlardı. Şuan eve doğru ilerliyorlardı. Jimin Jungkook'un sabah dediği şeyleri düşünürken dalmıştı. Taehyung karşıdan geçen tanıdık yüze bağırınca Jimin'de uyanmıştı. Tanıdık yüzü görünce de göz devirmekle yetinmişti.
"Selam Min Joon. Nasılsın?"
"İyi Taehyung sen?"
"Bende iyiyim. Nereye gidiyorsun?"
"Bir yere gitmiyorum. Evde otura otura canım sıkıldı bende dışarı çıkayım dedim. Tek başıma geziyorum işte.. Ee siz nereye?"
"Ha biz Jungkook'lara gidiyoruz. Bundan sonra hep orada kalacağız. Neyse görüşürüz sonra."
Jimin, Min Joon'un sinirli yüzünü görünce gülmemek için zor durmuştu ve içinden arkadaşını tebrik ediyordu. Taehyung o sırada Jimin'e bir soru yöneltti.
"Jimin siz neden Min Joon ile kavgalısınız ve neden benim onunla konuşmama izin vermiyorsun?"
"Taehyung ben senin o arkadaşım dediğin şerefsiz yüzünden hastaneye kaldırıldım biliyor musun? Bunu anlamanı beklerdim. Sana bir kaç gün öncesinden konuşmamanı söylediğim halde konuşmaya devam ettin."
"J-Jimin ben.. üzgünüm. Böyle olduğunu bilmiyordum. Ama yemin ederim ki ona bu yaptığını ödeteceğim. Doğduğuna pişman edeceğim."
İki arkadaş sohbet ederken çoktab eve gelmişlerdi. Yukarı çıkıp kapıyı çaldılar. Onları Jungkook karşılamıştı. Jungkook arkadaşlarının bavullarını görünce çok mutlu olmuştu. Onları içeriye davet edip odalara eşyalarını yerleştirmişlerdi. Kalacak 2 oda vardı. Odalar da yatak çift kişilikti bu yüzden herkes beraber yatacaktı. Tae, Jin ve Jungkook bunu biliyordu ama Jimin heniz bilmiyordu. Duyunca utangaçlıktan Jungkook'un yüzüne bile bakamazdı.
kontrol etmedim bir hatam olduysa affedin gençler 🙏
Şuraya güzel bir fotoğraf bırakıp öyle gideceğim..