Jimin ve Jungkook önceki gün konuştukları gibi Taehyung ve Seokjin'e çaktırmadan okulun kantininde buluşacaklardı. Jimin, Jungkook'dan önce davranıp kantine gitti ve bir masaya oturup sevdiğini bekledi.
Çok geçmeden Junkook'da kantine girmişti. Jimin ona el salladı ve yanına gelmesini sağladı.
"Hoşgeldin Jungkook nasılsın?"
"Eh idare eder sen nasılsın Jimin?"
"İyiyim. Şey dün aralarını yapmak için konuştuk ama daha bir planımız bile yok. Ne yapmayı düşünüyoruz? Yani aklında plan var mı?"
"Evet aslında var. Dün bu konu hakkında biraz düşündüm ve ne yapacağımızı buldum. Şimdi şöyle ben kendi evimde bir parti düzenleyeceğim. Okuldaki herkesi çağıracağım. Taehyung ve Seokjin'de gelecek zaten. Her neyse sen Taehyung'a mesaj atacaksın. Benim odama girmesini ve acil bir durum olduğunu söyleyeceksin. Taehyung endişelenip odama çıkacak. Bende Seokjin hyungu odama gönderip orda telefonumu unuttuğumu söyleyeceğim. O da gidecek. Bize düşen kısım; ikisi odaya girdiğinde kapıyı kapatıp kilitlemek olacak. İşte bu kadar!"
"Güzel planmış ama ya bize kızarlarsa ne yapacağız eheh.
"Hiç birşey yapamazlar merak etme. Hatta sevgili olduklarında bize teşekkür edecekler bundan adım gibi eminim."
"Umarım sevgili olurlar"
"Ah umarım."
İkili konu hakkında konuşurken yanlarına Taehyung gelmişti. Birazcık şaşkındı doğrusu. Neden mi şaşkındı? Jimin ona Junkook'dan hoşlandığını söyledi ve Jimin şuan Jungkook'un yanında çok sakindi. Normalde Jimin sevdiği kişinin yanında utanıp hiçbir kelime edemezdi ama bu sefer ediyordu.
"O-oh Taehyung hoşgeldin. Otursana."
"Hoşbuldum Jimin. Siz napıyorsunuz bakalım burda?"
"Hiç sohbet ediyorduk işte havadan sudan eheheh.
"Hm anladım. Jungkook, Seokjin nerde?"
"Bilmiyorum ama sanırım evden daha çıkmamıştır. Ben çıktığım da uyuyordu."
"Anladım. Neyse sonra görüşürüz ben gideyim."
"Tamam görüşürüz."
Ders zili çalmıştı. Jungkook ve Jimin kantinden çıkıp sınıflarına doğru ilerliyorlardı. O sırada yanlarından bir çocuk geçmiş ve Jimin'e göz kırpmıştı. Jimin ne olduğunu anlamayıp yürümeye devam etti. Jungkook onun aksine sinirliydi. Ama Jimin'e bunu çaktırmıyordu. Merdivenleri çıktılar ve sınıflarına girdiler. Her zamanki gibi 2.30 saat ders işleyeceklerdi. Jimin oflayıp yerine geçti. Öğretmenleri hemen sınıfa girip dersi işlemeye başladı.
..
"Jimin. Jimin kalk hadi ders bitti."
"H-ha noldu ya?"
"Tüm ders boyunca uyudun ve teneffüs çaldı eve gitmeyecek misin?"
"Şey gideceğim tabii. Zilin çaldığını fark etmedim. Neyse sen çık istersen bende gelirim birazdan ve şu konu ile ilgili biraz daha konuşuruz."
"Tamam benim fotokopi odasına gitmem gerek. 5-10 dakika işim var bekleyebilir misin?"
"Beklerim Jungkook. Hadi gidip işini hallet hemen düzenleyelim şu planı."'
"Tamam görüşürüz."
Jimin çantasını toplayıp sınıftan çıktı. Kantine doğru yürürken yine Jungkook'u düşünüyordu ve dalmıştı. Okuldan çıktı ve kantine doğru ilerledi. Bir adım daha atacaktı ki biri ona çelme takmıştı. Jimin tam düşecekti ki biri onu belinden tutmuştu. Jimin şaşkın bir şekilde çocuğa bakıyordu.
Tam o sırada Jungkook, Jimin'i ve yanındaki çocuğu gördü. Çok sinirlenmişti. Çünkü Jungkook'a ait olana başka biri dokunuyordu. Bu da Jungkook'un çok sinirini bozmuştu. Çantasını ve elindeki dosyayı yere attı. Çocuğu yakasından tutup duvara yapıştırdı.
"SINIRLARI ZORLUYORSUN MİN JOON!"
"Yine mi sen amına koyayım! Sanane kardeşim istediğime dokunur yada göz kırparım sanane?"
"ULAN SEN KİMSİN BENİM OLANA DOKUNUP GÖZ KIRPIYORSUN?"
Jimin, Jungkook'un dediği karşısında rüyalar alemine gitmişti ve yaşanan kavgayı unutmuştu. O sırada Jungkook, Min Joon'u yere yatırıp yumrukluyordu. Bir yumruk daha atacakken ses duydu. Arkasına baktığında Jimin yerde baygın bir şekilde yatıyordu.
BU EDİTİ KİM YAPTIYSA ÇOK GÜZEL OLMUUĞUĞĞUUAĞŞ 😭🐰❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JiKook~TaeJin Love You 💜
Lãng mạnKalbimdeki bu yaraları kapatmaya var mısın Jimin? Benimle bir ömür boyu beraber yaşamaya var mısın?" "Seni seviyorum Jungkook. Seninle bir ömür boyu yaşamaya ve kalbindeki tüm o yaraları kapatmaya varım."