11

81 8 0
                                    

Ev tıka basa dolmuş tüm misafirler gelmişti. Parti çoktan başlamıştı bile. Taehyung ve Seokjin'de gelmişti. Jimin misafirlerle ilgileniyordu ve gelen kişiyi son anda gördü. Koşa koşa yanına gitti.

"Ne işin var senin burda? Jungkook'un seni davet ettiğini sanmıyorum."

"Etmedi zaten bebeğim. Okulda herkes buradaki partiyi konuşuyordu. Bende öğrenip geldim."

"Defol burdan Min Joon. Jungkook seni görürse çok fena yapar."

"Hıhı aynen."

O sırada yanlarına Jungkook gelmişti. Çok sinirliydi. Min Joon'un yakasından tutup dışarıya çıkarmıştı.

"Köpeklerin burda işi olmaz Min Joon. Uza hadi!"

Min Joon, yüzüne kapatılan kapı ile köpürmüştü. Jimin ise onun bu haline kahkaha atmadan duramadı. Kısa süre sonra görüş açısına Taehyung girdi. Aklına yaptıkları plan gelmişti. Koşa koşa Jungkook'a haber verdi. Taehyung ve Seokjin'i sevgili yapma operasyonu başlamıştı. Jimin, Taehyung'a 'acil birşey konuşmamız gerek. Jungkook'un odasına gel' diye mesaj atmıştı. Taehyung ise koşa koşa odaya çıkıp beklemeye başlamıştı. Jungkook o sırada Seokjin'e odasında birşey unuttuğunu ve getirmesini rica etmişti. Seokjin ise bu olaya kanıp çoktan odaya çıkmıştı. Jimin ve Jungkook onların ardından merdivenleri koşa koşa çıktılar. Seokjin'de odaya girdiğinde kapıyı kilitleyip aşağıya indiler.

Taehyung'un ağzından;

Odaya girip Jimin'i beklemeye başladım. Beklerken içeriye hiç beklemediğim biri girmişti. Seokjin içeriye girdi. Beni görünce şaşırdı tabi. Birşey unuttuğunu ve alıp gideceğini söyledi. Ardından kapıdan anahtar sesi gelmişti. Ne olduğunu ikimiz de anlamamıştık. Bir süre birbirimize baktık. O sırada telefonuma mesaj geldi.

Jiminiiee🌸; O odadan sevgili olmadan çıkarsan seni gebertirim.

Gördüğüm mesajla ağzım açık kalmıştı. Bu haberi tabi ki de Seokjin'e söylemeyecektim. Ne yapacağımı düşünürken gelen sese doğru döndüm.

"Taehyung ne yapacağız? Odada kaldık ayrıca yanımızda anahtar da yok."

"Sakin ol Seokjin. Daha demin Jimin mesaj attı. Aşağıdakilerden biri şaka olsun diye kapıyı kilitlemişler. Jungkook birazdan gelir. Otursana."

"Oh peki o zaman oturayım."

Sessizce beklemeye başladık. Harika bir yalan uydurmuştum. Ne yapacaktım ben şimdi? Birbirimize sürekli kaçamak bakışlar atıyorduk. Bu benim canımı sıkmaya başlamıştı. Hemen konuşmaya başladım.

"Seokjin s-sana birşey söylemek istiyorum."

"Ihm dinliyorum?"

"İlk tanıştığımız günü hatırlıyor musun? Jungkook'un yanında çok fazla durduğum için bana kızmıştın. Ardından kavga etmiştik. Sana attığım yumruğu hatırlıyorsundur. O gün, attığım o yumruktan sonra kendimden nefret etmeye başladım. İçimden hep keşke atmasaydım diye cümleler kuruyordum. Tabi sonra Jimin ve Jungkook bizi barıştırmıştı. Biliyor musun o gün bana gülünce havalara uçmuştum. Barıştığımız için de çok mutluydum. Belli olmuştur zaten. Ben kendimi senin yanındayken çok huzurlu ve mutlu hissediyorum. Bunun sebebi ne hiç düşündün mü? Nedenini hemen söyleyeyim. Çünkü sana deliler gibi aşığım. Seni o kadar çok seviyorum ki birisi bana birşey anlatsa onu takmadan saatlerce seni izlerim. Seninle karşılaşmadan önce kalbimde bir boşluk varmış gibi hissediyordum. Seni görünce o boşluğu hiç umursamadım. Her neyse şimdi o kalbimdeki boşluğu doldurmaya ne dersin?
Sonsuza dek benim olur musun Seokjin?"

Bu dediklerim karşısında Seokjin'in gözleri dolmuştu.

"T-taehyung. Bende seni çok ama çok seviyorum. Ve sonsuza dek senin olabilirim."

Şok olmuştum. Seokjin daha demin benim ettiğim teklifi kabul mü etmişti? Mutluluktan ne yapacağımı şaşırdım ve ona sıkıca sarıldım. Birbirimizden ayrılacakken kapının açılma sesini duyduk. İçeriye Jimin ve Jumgkook girmiş bize şaşkın bir şekilde bakıyorlardı.

"JUNGKOOK BENİM GÖRDÜĞÜMÜ SENDE GÖRÜYOR MUSUN? TANRIM BU BİR RÜYAYSA UYANDIRMA LÜTFEN! HADİ SÖYLEYİN SEVGİLİ MİSİNİZ ŞUAN?"

"Sarıldığımıza göre ne olabiliriz canım arkadaşım benim."

Jimin mutluluk çığlığı atıp Jungkook'un boynuna asılmış ve sarılmıştı. Jungkook boynuna dolanan ellerle şok olmuştu. Şaşkınlıktan karşılık vermeyi unuttu. Seokjin bunu fark edince öksürdü ve Jungkook'un uyanmasını sağladı. O da sarılmıştı. Jimin utanarak geri çekildi. Yanakları kırmızılaşmıştı. Her zamanki Jimin işte. Ben bunları düşünürken caanım sevgilim konuşmuştu.

"Ee çocuklar sıra sizde. Taehyung ne dern bizde onları bir odaya kilitlesek mi?"

"Neden olmasın sevgilim."

Jimin ve Jungkook utanmış bir şekilde yere bakıyorlardı. Biz ise onların bu hallerine kahkaha atıyorduk. Şuan yaşadığım en mutlu anlardan biriydi. Seokjin ile sevgiliydik. Çıkma teklifimi kabul etmişti. Ayrıca sarılmıştık. Benden daha mutlusu yoktu.

JiKook~TaeJin Love You 💜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin