1.Bölüm

571 12 8
                                    

Güneş ışıkları gözlerimi acıtmaya başladığı zaman yavaş bir şekilde gözlerimi açtım ve refleks olarak sağ elimi gözlerime siper ettim. Sabahın köründe bu ışıkta nereden çıkmıştı. Ve birden hızla yataktan kalktım eğer düşündüğüm şey ise ben mahvolmuştum. Saat 11:15 idi okula geç kalmış aynı zamanda ilk iki derside kaçırmıştım aceleyle okul üniforma mı giydim saçlarımı basit bir şekilde ( evet malesef :/ ) topladım çantamı alıp kitaplarımı kontrol ettim ve hemen evden çıkmak için merdiven basamaklarını ikişer ikişer atlayarak indim. Babam işte olmalıydı. Annem her zaman ki depresyon halinde salonda oturuyor ve donuk gözleri ile duvarı izliyordu. Kardeşim vefaat ettikten 1 sene sonra annem değişti sebebinin kardeşimi kaybetmenin acısı olduğunu düşünüyordum , taki babamla olan konuşmalarına istemeden kulak misafiri olana kadar. Şimdi bunları düşünmemem lazımdı gerçekten geç kalmıştım ve dördü cü derste önemli bir sınavım vardı. Okula gider gitmez sınıfıma doğru koştum. ancak sınıf öğretmenimiz bay Jackson beni içeriye almadı Ah Tanrım bu adamın ciddi anlamda kişilik sorunu var. sınıf kapısının önünde ders bitene kadar bekledim. Tam zilin çalmasına yakın Müdüremiz bayan Rachel yanında uzun boylu kumral saçlı iyi bir görünüme sahip olan çocuk ile tam önümde durdu. çocuğun gözleri yeşil ile gri arasında bir renkti daha önce bu renk gözlere sahip olan hiç kimseyi görmemiştim. Ben çocuğu incelerken o kadar dalıp girmiştim ki müdüre nin öksürmesi ile kendime gelebildim. Çocuk onu incelediğimi fark etti ve gözlerime bakıp çarpık bir şekilde Gülümse di sanırım bayılacağım.

- İsabel senin derste olman gerekmiyor mu ?

+ Evet efendim ancak elimde olmayan nedenler dolayı geç kaldım ve geldiğim de öğretmenimiz bay Jackson beni sınıfa almadı.

- İsabel ders başladığında dersinde olan gerekir bir daha geç kalma ben bay Jackson ile konuşurum ikiniz kapıda bekleyin sizi çagıracağım.

+ Peki efendim.

Derse girmeye niyetim yoktu aslında zaten son 27 dakika kaldı ne gerek vardı şimdi buna. Karşımda ki çocuk fazlası ile iyi bir görünüme sahipti ama başka bir şey vardı. Çözemediğim anlam veremediğim burası ufak bir kasaba ve ben bu çoçugu daha önce hiç görmedim. Birinin uzaktan gelen akrabası olabilir belki diye düşündüm kendi kendime. Neyse ne İsabel çocuk fazla özgüvene sahip nereden geldiği seni ilgilendirmez eğer zarar verirse karşılığını alır dedim kendime. Çocuk sanki düşüncelerimi duymuş gibi kafasını bana çevirdi.

- Benden korkuyormusun ?

+ Neden senden korkacakmışım , seni tanımıyorum bile hem nereden çıktı bu.

- Buna sevindim İsabel Collens

+ Bir saniye ben sana soy adımı söylemedim sen benim soyadını nereden biliyorsun.

Bir adım geri çekildim ben çocuğa soy adımı söylememiştim ve kafasından uydurması yada tahmin etmesi de imkansızdı birden bir adım daha geldi gözlerini gözlerime dikti ve aradığın cevap burada 12 senedir çözmeye çalıştığın gizem avuclarımda sadece bana ellerini ver..

Bu benim yazdığım ilk gerilim ve fantastik hikaye daha önce romantik komedi tarzında bir kaç hikaye yazmıştım ancak yayınlamadım. Bana bu hikayede yardım eden elim gözüm ve benim koruyucu meleğim olan Özlem arkadaşıma , kardeşime , sırdaşım a çok teşekkür ederim iyi okumalar arkadaslar ...

Kaybolan SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin