Alec
louıs garrel ı aramaya başlamıştım adam bir azılı suçluydu 2003 de hapse girmiş ama iki gün kalmış ve çıkmıştı çünkü kaçmıştı ve hâlâ yakalanamamıştı.
Buna inanmak cidden zordu ama öyleydi işte.
Aile günlüklerini hâlâ bulamamıştım bunlar internet bilgileriydi.
Odamda oturmuş diz üstümü almıştım ki jace odama girdi.Girmek mi?
Pardon daldı diyecektim nefes nefese dalmıştı hemde:
-Abi...seninle...bir...şey-
-Yavaş ol ve nefes al ve sonra konuş jace böyle anlamıyorum.Derin nefes aldı.
-Abi izzy bodrumda bir şeyler buldu ve abimi çağır diye bağırdı çok korktum bende koşarak odana kaçtım.
-Ne bulmuş?
-O kadar dehşete düşmüştü ki soramadım clary de onunla.
Kalktım ve onun omzuna kolumu attım beraber bodruma indik.
Hareket ederken hâlâ yaralarım acıyordu bu yüzden yavaştık ama jace neden diye sormadı.
Karanlık bodruma indik daha doğrusu karanlık olması gereken...şimdi ışıklar açıktı izzy oturmuş bir sandığı açmaya çalışıyordu.
İzzy e değilde etrafa odaklandığımda yine bir pembe kağıt beni karşıladı:
Güzel buraya kadar gelmen iyiye işaret az daha sabret az kaldı benim olacaksın ama sen geleceksin ayaklarıma...M
Not burada bitiyordu hızla sandığa ilerledim.
Sandıkta silik bir isim yazıyordu...louıs garrel.
Hızla izzy i kenara çektim kutuyu daha yakından incelemeye başladım.
Birden aklıma gelen şeyle boynumda takılı ama içeride tuttuğum kolyeyi çıkarttım.Parıldadığını gördüğümü sandım bir an.Ama umursamadan kilide soktum açılmıştı...
Sevinçle gülümsedim jace izzy ve clary bana yaklaştı.
Sandığın içini açtığımda bir hançer çıkmıştı eski ama güzel...
Üzerine sed lex dura lex yazılmıştı
Diğerleri anlamamıştı bende çevirdim:
-Yasa serttir ama yasa yasadır...
-özlü söz gibi
-Öyle zaten latince yasa serttir ama yasadır.
-Anlamı ne de güzelmiş(!)
Dedi jace hemen kızlar başlarıyla ona katıldı bense neden böyle bir şeyi bulmamı istediğini anlamamıştım.
Bununla ne yapacaktım ki?
Telefonuma gelen mesaja baktım:
-Sed lex dura lex
Ofladım ve mesaja geri mesaj attım:
-Bu da ne?
-Her şeyi ben söylersem bu işin eğlencesi nerede değil mi?,araştır biraz beynin var
Ofladım ve telefonu kapatıp cebime koydum.
Kardeşlerimi odalarına yolladıktan sonra ben orada kaldım ve araştırmalara geri döndüm.
Ta ki bir günlük bulana kadar...kilitli dışı ve yaprakları siyahtı ve yanında beyaz bir kalem vardı.
Sayfaları yıllardır açılmamıştı sanki.
Ben açtım...
Louis Garrel:
En dikkat edilmesi gereken suçlular çetesinin başı takma adı papağan insanları çok konuşarak atlatır içmeyi sever tehlikelidir ve bir kaç kere hapse girmiştir.Yaklaşımda dikkatli olunmalı zayıf noktası ise boynu eğer boynundan yakalarsan kıpırdayamaz.Bu notlar çok işine yarayacaktı...
Alfredo
Tam bir tazıdır.Louis in peşinden ayrılmaz suç varsa o ortamda hep vardır ve fark ettirmeden sıvışır.Sarah Bane
Kardeşi ile beraber bu işlerde gerçekten başarılı ve gözü kara 1990 da ortadan kayboldu.
Arya
Gurubun tek kız üyesi iyi dövüşür ama asıl silahı çekiciliktir dibinizi düşürebilir.İstediğiniz kişi olabilir aslında zararsızdır yani diğerlerine kıyasla azgın bir aslan gibidir ama saldırmaz.Yani arkadaşları istemedikçe ve işini temiz halleder.
Jackson
Diğerlerinden farklı olarak onun öldürdüğü cesetler üzerinde bir imzası vardır ve kesinlikle daha acımasızdır daha iyi dövüşür ve kıvraktır zayıf noktası bilinmiyor. valentine morgenstern ile akraba...Diğer sayfalarda minik bir not vardı:
M
Bu kişi ile ilgili çok bilgi yok ama sadist bir kişiliğe sahip tatlı ve kendine çeken bir auraya sahip ilk bir ay sadece notlarla kendini gösterir ardından kafanızın içine girer ve sizi delirtir çok korkutucu...aslında normal hayatta sakindir ama sizden bir alanda cinsel çekim aldıysa ölüme davetiye yollanmış olur.
Kurbanları mazoşistlerdir ve çoğunlukla işkence sever.Diğerleriyle ayrı da birlikte de çalışabilir son gecenizde sizinle yatar ve sağ çıkamayacağınızı bilirsiniz.Sizinle ilk tanıştığında kalçanıza bir M harfi çizer ve üzerine B yapar sizin bunu fark etmeniz zaman alacaktır.İsminin Magnus Bane olduğu düşünülmüş ama magnus aklanmıştır.Kendini:
-eğer böyle manyak olsam neden öğretmen olayım? diyerek savunmuştur ve ilk okul matematik öğretmenliği yapmaktadır.
Tatlı olması sizi yanıltmasın şok cihazı kullanmayı çok sever.
Not: Magnus Bane olduğunu hâlâ kanıtlayamadım ama yarın gidip tekrar bakacağım adresi elimde:Lune yolu meet sokak bane malikanesi.Yarın buraya gidecek ve şu ünlü Magnusla tanışacağım cidden sadist birinin evine gidecek olmak beni korkutmuyor.Polislik kanımda var.
Sonraki gün~Alec yavaşça evin olduğu sokağa yaklaştı.
Korkmuyordu ama merak ediyordu.
Ve içinde minicik bir heyecan vardı.
Ev cidden güzeldi mavi renkteydi ve pembe bir tabelada bane mailinesine hoş geldiniz
Yazıyordu içeri girmek için sürgülü kilitsiz kapıyı ittim ve içeri girdim.
Evin kırmızı kapısında Magnus Bane yazıyordu.
Kapıyı tıkladım.
Bir çift göz beni karşıladı:
-Buyrun
-Magnus Bane
-Evet
-Yardımın lazım
-Seni tanımıyorum neden yardım edeyim?
-Ne istiyorsan yaparım ayrıca ablan sarah arkadaşımdı.
-Hımm bu
Düşündü biraz...
-Bayağı uçuk bir şey yani ucu açık...sevdim kabul.
Dedi ve kapısını açtı.
-İçeri gel lütfen elimden ne geliyorsa yaparım.
-Ne gelirse saklamadan söz mü?
-Elbette bana güvenmiyormusun?
-Söz mü?
-söz
•
•
•VOTE VE YORUM~
MAGNUSLA TEKRAR KARŞILAŞTILAR...ARANIZDA E.T SEVENLER KİMLER?
YADA DAHA ÖNCE DİNLEDİNİZ Mİ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist ve Mazoşist
FanfictionI was born sick, but I love it...❤️🌈 Hasta doğdum ama bunu seviyorum... Alec ve magnus çok farklı seviyordu..acı çektirerek... -seni sevmek acı da olsa güzel. -Seni acıyla sevmek çok daha güzel Polis ve iş adamı olan alec kardeşlerini koruyor İşler...