Onu hiç unutmadım ki

322 11 0
                                    

Jace
Abimin odasına girmeye çekiniyoruz.Yine lise yıllarındaki gibi olmaya başladı oraya gitmek ona iyi gelmemişti.
İzzy kahvaltıyı hazırlamıştı ve 2 haftadır sadece su ve ekmek yiyen abime yiyecek götürüyordu.
Kapıya bırakıyor ve tıklayıp gidiyordu.
(Abim böyle istemişti)
Tam aynı olayın olmasını beklerken abimin odasının kapsı açıldı.
Ve hızla koşan ayak sesleri duyuldu.
İkimizde hızla tuvalet kapısına koştuk.
Geldiğimizde abim öğürmekle meşguldü.
İkimide korkuyla birbirimize bakıyorduk.
Abim içindeki safrayı çıkartmayı bitirdiğinde titreyen bacaklarla ayağa kalktı.
Beti benzi atmıştı.
Tam kapıdan çıkacağı sırada başı döndü ve sıkıca kapıya tutundu.
Hemen onun koluna girdik ve salona ailerledik.
Artık yemek zorundaydı abimi güçsüz görmeye alışık değildim ve hiç bir zaman alışmayacaktım.
Zorla bir şeyler yedi ama midesinin ağrıdığını söyleyip kalktı sofradan.
Neydi abimi böyle yıkan şey?
İzzy bana korkuyla bakarken clary anahtarıyla eve giriş yaptı sıcacık ekmeklerle...
O da ikimizin yanına geldiğinde sonunda abimin odasından çıktığını görünce şaşkınlığını gizleyememişti.
-Abicim dedi abim yorgun bakışlarını izzy nin gözlerine sabitledi.
Ardından kaç zamandır üçümüzün de görmediği gülümsemesini sundu burukça.
-Efendim canım
İzzy hızla koltukta onun yanına geçti.
Kolunu omuzuna attı:
-Sorun ne?
-Bir şeyim yok.
-Hadi ama seni tanıyorum bir sorun var.
-...
-Konuş bizimle biz senin aileniz lütfen abi bize güveniyorsun değil mi?
-Elbette ama-(derin nefes) özel hayatımı kardeşlerime açıkça anlatmak zor.Ben ve Clary de koltuklara geçtik ve abime yaklaştık.
Kafasını topluyor ve bize kullanacağı kelimeleri dikkatle seçmeye çalışıyor gibi bir hali vardı.
-Hadi ama abi sadece anlatmaya başla.
-oh pekâlâ...hatırlıyormusun bizim lise zamanlarında magnus bane vardı...bana şiddet uyguluyordu.
Hayır anlamında kafa salladı...
-Hım o zaman şöyle başlayayım...bara gittiğimizde biriyle tanışmıştık.
Kimse onu da hatırlamıyordu ama alec fazla içtiklerinden onları suçlamadı.
-her neyse gittiğimizde ben biraz yanınızdan uzaklaştım ve dayanıksızlığınız yüzünden sarhoş oldunuz.Ardından yanınızda Asyalı bir kadındı.Sarah Bane sizi çok sıktığımı söyledi ben ona karışma dedim ve sizi alıp eve geldim.
Sonra evde tezgahın üzerinde bir çikolata kutusu buldum.M adında birindendi.....
Yarım saat sonra
Sonra bu M beni barına çağırdı falan...hatta o yüzden böyle hazırlanmıştım.Bana anne babamızın ölümü konusunda Louis Garrel ipucunu o verdi.
Sonra araştıra araştıra onun aslında lisede beni tartaklayanlardan biri olduğunu öğrendim.
Eskiden bir defalığına birlikte olmuştuk.
-NEE(!) tamam pardon abi
Dedi izzy ve boğazımı temizledim.
-Bu 2010 yılı izzy
-şu tedavi gördüğün yıl dedim içim burkularak.
-Evet ve şimdi hayatıma tekrar giriyor dayanamıyorum Jace anlıyorsun değil mi?
anlamıyorum sana bu kadar acı çektirdi ama sen onu hâlâ...
Elbette böyle söyleyemedim hatta hiç bir şey söyleyemedim sadece bekledim.
Abim başını kaldırdı:
-Ona gideceğim
Hızla ayağa kalktım ve önünde durdum:
-Hayır gidemezsin bir daha bu  kadar acı çekmene göz yumamamam unutana kadar ölü gibi-
-Onu hiç unutmadım ki
-unut yada unutma ölüme gidemezsin biz ne olacağız?
-size olan vazifemi yerine getirdim üç yıla mevzun olacaksınız artık benden bu kadar.
-Ne yani ölüme mi gidiyorsun?
-Onunla olmaya gidiyorum..
Beni itti ve ceketini aldı engelleme çabalarımıza ramen kapıyı çarptı ve gitti.
Alec
Ölmeye gidiyorum..pes ediyorum ve artık bitsin istiyorum.
Yolun karşısındaki köprüye doğru ilerlerken de bunları düşünüyorum.
Hayatımı...asla benim olmayan hayatımı.
İlk başlarda aşk sandığım acıyı...ailemi kaybettiğimde baba rolüne girmemi halbuki daha çocuktum.
Okul yetmiyordu sanki...
Orada bana magnusun tavırlarını hatırlıyorum hâlâ geçmeyen yaralarımı.
Artık geçmesine gerek yok nasıl olsa...
Acıyı hatırlıyorum tenime bastığı sigaraların izleri hâlâ duruyor.Onları seviyorum...eskiden beni ben yapan yaralarımı...magnus u hatırlyorum şimdi o güzel gözlerini sevimli mimiklerini boynumu öpüşlerini..
Ama artık bir önemi yok ona olan aşkımın yada onun bana olan aşkının..
Öleceğim ve huzura kavuşacağım artık...sonunda.
Sakince köprünün demirine tırmandım hava esiyordu ve kıyafetlerim uçuşuyordu aşağı baktım.
Magnusu hatırlatıyordu burası bana uçsuz bucaksız derindi.
Lisede gelirdik buraya benzer bir yere kavga ettiğimizde magnus getirirdi severdik böyle yerleri beni arkadan sarardı sert ve sahiplenir tutuşunu hissederdim.
Öpücükler kondururdu saçlarıma.
Ve ona kıyamaz yine affederdim.
Ama olmayacak artık.
Son olarak ona bir şey söyleyecek olsam sanırım:
Her şeye ramen bize en çok sevmek yakıştı derdim...diğer çiftlerden farklıydık ve bu farklılık her şeye ramen güzeldi.
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve boşluğa büyük adımımı attım.


•BİTTİ YORUM YAPIN GENÇLİK SİZCE SONRA NE OLACAK?

Sadist ve MazoşistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin