Eveet bir bölüm daha geliyor beş bölümden sonra yavaşlayacağım.
Kitabımı okuyup voteleyen herkese çok teşekkür ederim. Okurlarımı seviyorum. Beğenmediğiniz ya da eklememi istediğiniz bir yerde çekinmeden yazmanızı istiyorum.
İyi okumalar.😚⭐️
Uzun bi yolculuktan sonra nihayet gelmiştik, yavaşça durdu ve inmemi bekledi ben de hızlıca inip kaskı çıkartıp ona uzattım. O da çıkarmıştı kaskını " Herşey için teşekkür ederim savaş" dedim. İlk kez ismini söylediğim için tuhaf hissetmiştim ama takılmamaya çalıştım, gözlerini yine gözlerime dikerek hafif sinirli bir şekilde " Teşekkür edilecek bir şey Yok kim olsa aynı şeyi yapardı. Bir daha kimsenin önüne atlama" demişti. Benim bişey söylememi beklemeden gitmişti, Noldu şimdi herşey gayet iyi gidiyor gibiydi. Gerçi bana ne bir daha görmeyeceğim bi adam için kafa patlatamam üstelik sarp'ın ve tuğçenin dün geceki hallerini aklımdan çıkaramıyorken bi de bunu düşünemezdim. Eve girip hemen duş almalıydım, evimiz üç katlı olduğu için çok mutluydum herkes kendi kafasına göre takıla biliyordu. En üst katta benim odam vardı ve odamda rahat duş alabileceğim bi banyom.
Banyodan çıkınca kitap okumaya karar verdim ama aklımda savaş varken imkansızdı ne kadar tuhaf biriydi gizemliydi ve benim aklım hep onun o hallerine gidiyordu. Sarpı düşünmem gerekiyorken hemde, dün gecenin kalıntılarında adamın göz renginin bazen açıldığını yeşile döndüğünü görmüş gibiyim ya da ağlamaktan iyice körelmişim. Bu adamla değişik bi his beslemişim gibi hissediyorum, sanki bir bağ var ay ben yine kuruntulu davranıyorum. İlk kez gördüğüm hem de motorunun önüne atlayarak gördüğüm bi adamla ne gibi bağ kurulmuş olabilir ki, ben kendi kendime delirmeden yağmuru çağırsam iyi olur.
Bir hafta geçmişti sarp için bi kaç defa ağlasam da atlatıyor gibiydim. Hayır kendimi kandırıyorum Beni arayıp Tuğçe'yle takılmaya başladığını ve onları tanıştırdığım için ne kadar minnettar olduğunu anlattı. Nasıl atlatabilirim ki kendi ellerimle onu arkadaşım olarak gördüğüm kıza yamamıştım. Yağmuru arayıp çağırdığım gün herşeyi eksiksiz anlattım. Yeri geldi çıldırdı, yeri geldi büyülendi, deli diye boşuna demiyorum ama o da savaşı çok merak etti üstelik tekrar görüşmem gerektiğini söyledi. Adam en otuz yaşında 18'ine bi hafta önce girmiş bi kızı napsın ki tamam yaşıtlarımdan daha olgun vucüdum var ama bu bişeyi değiştirmez belki evli, nişanlı ya da sevgilisi var. Bunların hiçbirinin olmadığını söyleyen yanıma susmasını söyledim. Sarpı atlatamamış bi kız olarak yeni birini istemiyordum. sanki adam bana bayılıyor yağmurun saçma yorumları işte, sarp için ağladığım da Yanımda benimle ağladı onu unutmam için işe yarayacağını düşünüyor ama bilmiyor ki yanılıyor. Bugün kulaklıklarımı takarak ormanda yürüyüşe gideceğim bu bir haftadır tekrarladığım bişey işi de bırakmıştım. Sarpı ya da Tuğçe'yle karşılaşmamak için değil tabiki saçmalamayın. Beyaz jean, siyah yarım atlet, beyaz spor ayakkabılar ve üşümemek için üzerime aldığım siyah hırkamla tamamdım havalar yeni yeni ısınıyordu. Mayıs ayına yeni girmiş sayılırız 13 mayıs Doğum günümdü. Bunu düşünmek iyi gelmediği için son ses açtığım müzikle evden koşar adım çıkıp yürümeye başladım. Arada koşuyordum da o kadar iyi geliyordu ki bu sefer aynı ormana gitmek istemedim. Diğer herkesin kamp yapmak için gittiği karanlık ormana gidecektim. Ormanın adıydı karanlık ürkütücü geliyor olabilir ama tam tersi aydınlık ve o kadar büyüleyici ki nefes aldığınızı hissedeceğiniz bi yer adını nerden aldığını hiç araştırmamıştım. Bunu not edip hızlandım. Bi kaç saat ormanda turladıktan sonra baya derinlere daldığımı fark ettim karşıma çıkan gölle bunu anlayabiliyordum. Göl ormanın diğer ucundaydı, gölün kıyısına gidip oturdum. Gölü izlerken bi hareketlilik hissettim sanki kulaklığımı çıkartıp etrafa bakınıyordum. Arkamdan bi hışırtı geldiğinde kalp ritmim saatlerce koşmuşum gibi marotona çıktı. Arkama hızla döndüğümde ağaca yaslanmış, kollarını bağlamış iri cüssesiyle ve sert bakışıyla beni süzen savaşı gördüğümde donmuştum. Kalp ritmim daha da hızlı atmaya başlamıştı. Sakinleşmem gerekmezmiydi. Bu adam daha mı yakışıklı olmuştu kirli sakalları uzamıştı sanki, daha fazla böyle bakmamaya karar verip " Sen burada ne arıyorsun. Üstelik sessiz gelerek ödümü kopardın." Dedim. Hem şaşkın hem de korkmuş bi halde o da istifini bozmadan " Aslında çok sesli geldim hatta sana seslendim ama duymayacak kadar yüksek sesle şarkı dinliyordun ve dalmıştın." Dedi adam haklı ne diyebilirim ki " Sen de mi yürüyüşe çıkmıştın." Dedim ne diyeceğimi bilemiyordum sadece konuşuyordum işte kafasını sallayarak " Benim evim üst tarafta ve buraya pek kimse gelmez ben de arada kontrole çıkarım." Dedi ağaçtan uzaklaşıp bana doğru gelip elini uzattı. Ona ne oldu der gibi bakarken " Evime gidelim yaşadığın her neyse anlat rahatlarsın yabancı birine anlatmak her zaman anlattığın kişilerden daha rahatlatıcı olur. " dedi ardından " Güven bana" elini tutup kalkmıştım sanki hipnoz olmuş gibi ona karşı güven hissetmiştim itiraz etmeden " Tamam anlatmayı deneyebilirim." Dedim ve hemen "Eğer yemek yapacaksan" diye ekledim. Bu aralar çok yüzsüz bi kız olmuştum ya da kendimi bu adamın yanında kendimmiş gibi hissediyordum. Her ikisi de sanırım. Bana uzun uzun bakmayı tercih edip hiç konuşmadan onu takip etmem gerektiğini gösteren bi hareket yaptı. Ben de onu takip etmeye başladım. Evine geleli bir saat olmuştu bana ızgara da balık yapmıştı leziz bir salatayla tabi ben de afiyetle yemiştim. Bu sırada pek konuşmamıştık sanki sözleşmişiz gibi yemekten sonra karşılıklı koltuklara geçip o muazzam manzara eşliğinde benim anlatmamı bekliyorduk. Bu kadar şeyden sonra aman anlatayım gitsin dedim. Ve anlatmaya başladım. " O gece benim Doğum günümdü arkadaşlarım bana süpriz yapıp pasta vs şeyler getirmiş benim odamda oturuyorduk. Aslında benim başka bi planım vardı sevdiğim adamın yanına gidip hem Doğum günümü hem de ona olan duygularımı açıklayacaktım ama öyle olmadı anlamışsındır." Diyip sustum devam etmemi istercesine " Peki sonra ne oldu." Dedi "Kız arkadaşım Tuğçe onları tanıştırmıştım o da biliyordu Sarpı sevdiğimi ama bu onu pek ilgilendirmemiş benden önce gidip açılmış ben de hikayesinde görüp çıldırdım. Onu orda yolacaktım Sarpa da herşeyi anlatacaktım ne kadar rezil bi Kız olduğunu bilsin diye tabi ben bunları planlarken ağlıyordum da sinirden kendimi aldatılmış gibi hissediyordum. Neyse evden öylece çıktım hiç birşey almadan arkadaşlarımı da yağmur en yakın arkadaşım evlere dağıtmış ben de geri dönmemek için önüme çıkan ilk arabanın önüne atlayacaktım. Bu tabi ki araba değil senin motorun oldu. Hotele gittiğimizde bayılmıştım çünkü karşımda arsızca öpüşüyorlardı üstelik Tuğçe gözlerimin içine bakıp devam etti. " dedim uzunca sustuk ne kadar öyle bir birimize bakıp sustuk bilmiyorum ama artık tepki vermesi gerektiğini düşündüğüm için " Ee ne düşünüyorsun yorum yapmayacak mısın?" Dedim hafif gülümseyerek " Seni dinleyeceğim dedim yorum yapacağım değil üstelik konuşalıcak pek bişey yok olan olmuş asıl şimdi ne yapacaksın söyle bakalım." Dedi haklıydı ben de aklımda ki ilk fikri söyledim." Onlardan olabildiğince uzak duracağım ve bu aşkı unutup önüme bakacağım." Dedim bunları söylerken dikkatlice dinledi son söylediğimden sonra güldü. Kaşlarımı çattım bunu fark etmiş olacak ki gülmeyi bırakıp " Bu söylediğin kaçmak demek kumsal bu kadar güçsüz bi kız değilsin tam tersi karşılarına çıkıp yıkılmadığını göstermelisin özellikle Tuğçe'ye " dedi ve o kadar haklıydı ki " Nasıl yapacağım bunu" dedim hemen " haklı olabilirsin kaçmak demek belki ama yüzleşme sadece benim açımdan olur. Sarpın hiçbirşeyden haberi yok." Diye devam ettim. Kollarını dizlerinin üzerine koyup eğildi. Gözlerini ormana dikip " Önemli olan onlarla yüzleştiğini kendine ispatlamak bunu onların bilmesine gerek yok sen bil yeter. Emin ol sonrasında rahatlayacaksın ve dediğin gibi önüne bakacaksındır." Dedi. Söylediklerini düşünmek istedim ama şuan değil şimdi zamanı değildi eve gidince uzunca zamanım olacaktı. Onunla ilgili şeyleri merak ediyordum bunu ona nasıl söyleyeceğimi düşünürken bir iki defa ağzımı açıp kapatmıştım. O da bunu farkedip " Sor " dedi. Bu adam cidden tuhaftı tüyler ürpertici olduğu gibi güven verici ve rahatlatıcı, Savaşa bakıp " Sana bunları neden anlatıyorum ki arkadaş değiliz üstelik ben seni tanımıyorum bile kaç yaşındasın, evli misin , neden tek yaşıyorsun böyle bi yerde, bunların hiçbirini bilmiyorum. Ben boşlukta olabilirim ama sen neden buna taviz veriyorsun." Bunları gerçekten çok merak ediyorum. Umarım sorularımı cevaplar. Bunları sormamı bekliyormuş gibi " Ben de ne zaman soracaksın diye merak ediyordum. Bunları tabiki öğrenirsin zamanla, ayrıca ben arkadaş olmaya başladığımızı düşünüyorum." Dedi. Ben cevabımı tam olarak almadığım için hala bekliyordum. " 27 yaşındayım. Evli değilim hayatımda kimse yok sadece ailem onlar da şehirin diğer ucundalar. Tek yaşamak demek özgürlük demek ve ben özgür biriyim." Diye devam edip sorularımı cevapladı. Özgürlüğü sevdiği için hayatına kimseyi almamış düşüncesi hücum etti birden, ve bu benim içimde tuhaf bi sızı ekledi. Sanırım bu adamın gizemi beni ona bağlıyordu. " Gerçekten yaşını gösteriyorsun ve dediğin gibi özgürlük güzel şey ben de ailemle bunu konuşup tek eve çıkmayı düşünüyorum buralarda bildiğin ev var mı kirası uygun. Şehirden uzak olmak dinlendirici.." dedim. Bunu uzun zamandır yağmurla konuşuyorduk belki o da Benimle ayrı bi eve çıkabilir. " Buralarda evi kendin yaparsın bu evi de ben yaptım etrafta ev yok ama eğer istersen benim yanımda ki büyük garajı eve çevirebilirim. Benim kiracım olabilirsin, uygun fiyata tabi." Der demez " Gerçekten mi çok iyi olur. Sen evi yapana kadar ben izin alıp para biriktiririm süper o zaman." Dedim ve ayağa kalktım. " Ben artık gideyim yapmam gereken bir sürü şey var." Diye devam ettim. O da ayağa kalkıp " Ben seni bırakayım o halde "dedi. Ama bunu kabul edemezdim yük oluyordum. " Teşekkür ederim ama ben geldiğim gibi gitmeyi düşünüyorum. Yürüyüş yapıp düşünmek iyi geliyor." O da bu cevabı beğenmemiş gibi yüzünü buruşturdu ve " Benimle yürüyeceksin o zaman orman karanlıkken tehlikeli olur. Benim yerime bi kurt ya da ayıyla yürümek istersen o ayrı tabi ki " bunu hiç düşünmemiştim kesinlikle onunla yürüycem." Tamam o zaman hadi çıkalım." Diyip gülümsedim. O da aynı şekilde karşılık verdi.
Burdan kesiyorum arkadaşlar çünkü diğer bölüm bomba gibi gelecek ve bu bölümden sonra bütün olaylar değişecek gizem dolu bölümler sizi bekliyor. Okumaya ve yorum atmaya devam edin lütfen sizleri seviyorum. 🥰

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece
Manusia SerigalaHerşey Doğum günümde girdiğim kıskançlıkla başladı. Yanlış kişiye beslediğim aşk yüzünden gerçek aşkı mı kaybedebilirim. Merak etmiyor musunuz neler olacak gerçek aşkımı geç olmadan bulabilecek miyim. Asıl mesele bu adamın gizemini çözecek miyim? S...