9."Ben de galiba"

33 7 2
                                    

Yazarın anlatımından;

Genç adam arabanın camını hiç düşünmeden kırdı.Şu an resmen vücudu ondan habersiz hareket ediyordu.Ve içerdeki çığlıkları duyunca daha da deliye dönmüştü.Kırdığı camdan elini içeri soktu ve arabanın kilidini kaldırdı.Gelen tık sesi ile direkt kapıyı açtı.

O sırada genç kızın beyni durmultu resmen,şuan yaşadıkları çok tehlikeli olsa da kahkaha atmak istiyordu. Ya da saatlerce ağlamak...

Farkında değildi ki o gelmese hayatının hatasını yapacağını ve üzüntüden kahrolacağını.Hem zaten yeterince üzülmüştü şu hayatta,annesinin ve babasının yollarını ayırdığı gün saatlerce ağlamıştı.Fakat anlamıştı o gün,ağlamak bir işe yaramıyordu.Ve yaramayacaktı.

Genç adam kapıyı açtığı gibi içerideki oğlanı dışarı çekti ve kafa attı.Ardından yere fırlatıp üstüne oturdu ve yüzüne ard arda yumruklar indirdi. Fakat hırsı bir türlü gitmiyordu.O gördüğü manzara ve kızın çığlıkları aklına geldikçe daha çok yumruk atıyordu. Etraftaki insanlar bile onu tutmaya kotkuyordu.En sonunda kızın ağlama sesini duydu ve durdu.Zaten bayılma noktasına getirmişti o herifi.Hızla kalktı ve arabanın içine baktı. Genç kız cenin pozisyonu almış bir şekilde köşede ağlıyordu.Ama halen sarhoş olduğu belliydi.Tan elini kıza uzatacakken bir şey ona engel oldu.

Kendiside onu çok yıpratmamışmıydı zaten? Şimdi ona elini uzatması çok saçma olacaktı.Hem zaten kız da onu kovardı büyük ihtimalle. Bıkkınca nefes verdi ve hiç istemediği halde oradan uzaklaştı.Haksız yere o kıza acılar çektirmişti sonuçta.'Off' dedi içinden 'off'

Genç kız halen hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Az önce resmen hayatı elinden gidecekti o gelmeseydi.Sahi,
kim kurtarmıştı onu? Kafasını kaldırdı ve etrafına baktı. Bir çok insan arabanın etrafına toplanmıştı.Sonra da onu gördü.'Demek o kurtardı beni.' diye geçirdi içinden.Yavaşça ilerledi bu iğrençliğin olacağı arabada.Ve ayaklarını aşağı sarkıp arabadan indi.Herkesin gözü ondaydı,fakat kızın gözü onun üstündeydi sadece.Kalabalığı geçti ve onun önünde durdu.Artık sarhoş falan hissetmiyordu kendini.Kafasını kaldırdı ve o siyahlara baktı.Ne güzeldi siyahları diye düşündü.Karanlıkta bile parlıyorlardı.Sonra daha da yaklaştı ve genç adamın yanağına küçük bir öpücük kondurdu.Ardından sıkıca sardı kollarını boynuna ve genç adamın kokusunu içine çekti.'ımm tarçın gibi kokuyor.'

Genç adam o sıra şaşkındı.Neden sarılmıştı bu kız? Ya da neden burada bir sürü insan toplanmıştı. Kafasında bir çok soru vardı fakat daha çok anın tadını çıkarmak istiyordu.O da genç kız gibi eğildi ve saçını kokladı.Çikolata kokuyordu,fakat eşi benzeri olmayan bir çikolata...

Onlar orada sarılırken genç adam onları uzaktan izliyordu.Nedensizce eli kalbine gidip duruyordu.Ve nefesi daralıyordu.Aşık mı olmuştu yoksa bu zavallı kalbi? Aşk nedir uzun zaman önce unutmuştu genç adam.Çook uzun zaman önce...

Genç kız geri çekildi ve teşekkür etti.Genç adam sadece jafa sallamak ile yetindi,neden teşekkür etmişti bilmiyordu ama bu bir fırsat olabilirdi onun için.Sonuçta böyle konularda uzatmayı sevmezdi.Seviyorsa seviyorum derdi,sevmiyorsa çeker giderdi.Bu kurala uydu ve dudağından o sözcükler çıktı,ne kadar erken olsa da umursamadı.

"Dolunay,seni seviyorum."

Genç kız tepkisizdi.Ne dese bilemedi o an sadece içinden gülmek geliyordu fakat yeterince rezil olmuştu zaten bu çocuğa.Ve sonra içinden geldiği gibi davranmak istedi.Söyle gitsin be dolunay diyen hissine kapıldı ve söyledi.

"Galiba ben de."

Ne kadar erken o kadar iyiydi ikisi içinde.Genç adam bu sözleri beklemediği için şaşırmıştı.Genelde bir kıza böyle dese 'daha çok erken.Bana zaman ver.' falan derdi.Fakat bu kız farklıydı.O anın heyecanı ile kızı belinden tuttu ve havada dönderdi.Genç kız ilk kez bu kadar mutluluk ile kahkaha atıyordu.Havada onun kahkahasının ve insanların alkış sesi yankılanırken o gece mutlu olmayan insanlarda vardı.Fakat mutluluk elbet bulurdu onları da.

En sonunda genç adam kızı indirdi ve sıkıca sarıldı.

"Bizimki öylesine olan ilişkilerden olmayacak merak etme,güzelim."

Kız heyecanla kafa salladı.Gerçekten çok mutluydu, fakat içinde bir yerde sıkıntı vardı.Ama umursamadı...

***

Genç adam kızın evinin önünde arabayı durdurdu ve arabadan indi.Kızın kapısını açıp inmesini bekledi.Kız inince de kapıyı kapattı ve kızı arabayla arasına aldı.Kızın yüzünü ve gözlerini inceledi.Çok güzeldi,hem de anlatılamayacak kadardı güzelliği.Sonra yeşile çalan gözlerine baktı.Karanlıkta bile parlıyorlardı.

Genç kız utançla ellerini yüzüne kapattı.Fakat istemsizce aklına pars ile olan anlar geldi.Yutkunamadı sebepsizce.

Genç adam kızın bu haline sırıttı ve elleriyle kızın ellerini çekti  yüzünden.

"Seninle işimiz var."

Genç kız kafa salladı ve hızla genç adamın dudaklarından öptü.Tam geri çekilecekken,genç adam onu daha çok çekti kendine ve kızın o tatlı dudaklarından nefessiz kalana kadar öptü.

Tadı çok benzersizdi.

Ayrılınca alnını alnına yasladı.

"Benden asla gitme olur mu? Bu dudakların tadını hiç unutturma bana."

Genç kız kafa salladı.

"Senden gitmek istersem bile,sen izin verme buna.Beni asla bırakma."

Genç adam kafa salladı.

Ardından kız evine doğru yürüdü ve arkasına bakıp gülümsedi.Yarabbi neler olmuştu böyle.Eğer rüyadaysam bile sakın uyandırma lütfen beni...

Ve kapıyı açıp eve girdi.

O sırada genç adam yine uzaktan izlemişti onları.İçindeki hisse kapılmıştı ve onları takip etmişti.Onların bu halini izlerlerken de kendi anları gelmişti aklına istemsizce gülümsemişti.Bu kız hep mi suratını elleriyle örter diye düşündü.Fakat sonra ince bir sızı hissetti kalbinde.Uzun zaman olmuştu bu duyguyu tatmayalı.yine de  tatmayacaktı.Çünkü biliyordu aşık olmak ona yasaktı.Aşık olunca üzülen taraf hep o oluyordu.Aklına gelince o anılar gözünden bir damla firar etti.Kimin sevdiği kız hastalıktan ölürdü ki?

Onun ki ölmüştü işte.Ne kadar kalbinde yaşatmaya devam etse de bedeni çoktan ölmüştü ve beraberinde de genç adamın kalbini,hislerini öldürmüştü...

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin