DOLUNAY

2."Okul"

Sabah alarmımın sesiyle beraber kalktım ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkamaya başladım.Aynada kendime baktım ve bir anda aynadaki ben konuşmaya başladı."Ne kadar da acizsin.Kendini öldürmeyi bile beceremedin sen!Annen ve baban ayrıldı diye sadece ağladın.Ama asla onları ayıran kişiyi bulup intikam almadın.Yazık sana!"Korkmuştum.Ama korkuyu bir kenara bıraktım aynadaki benin neler demek istediğini anlamaya çalıştım.Ne diyordu;

İntikam.

İntikam.

İntikam...

Korkuyla çığlık attım ve hemen odama girdim.Saçlarımı çekerek sakin kalmaya çalıştım.Fakat olmuyordu,yapamıyordum.Resmen delirmiştim ve yansımamın konuştuğunu görüyordum.Çıldırmak üzereyim!En sonunda kendimi derin nefesler alarak sakin kıldım ve hemen dolabıma gidip üstüme siyah sweat,altına ise gri yırtık kot giyip aynada saçlarımı yapmaya başladım.Tam tokayı bağlayacakken tekrar aynısı oldu."Yazık sana!İntikam almalısın...Hem de bir an önce.Yoksa...yoksa sen yine kaybeden taraf olacaksın.İntikam.İntikam.İntikam..."Tekrar çığlık attım ve bu sefer elimde olan tarağı aynaya fırlattım. Ne oluyordu bana böyle!İntikam almayı beceremezdim ben!Hem nasıl alacaktım ya da kimden alacaktım?

Odada bir sağa bir sola giderken saatin yaklaştığını gördüm.Okul!Okula gitmem gerekiyordu.Hemen telefonumu şarjdan çıkardım ve çantamı da omzuma takıp odamdan kapıya doğru gittim.Annem evde değildi.Her zaman olduğu gibi tabii.Umursamadım ve siyah botlarımı giyip dışarı çıktım.Hava soğuktu.Bu yüzden bazı ıslak yerler buz tutmuştu.Dikkatle yoldan giderken kaygan yerlere basmamaya çalışarak ilerliyordum.Mavi montumun cebinden telefonunu ve kulaklığımı çıkarıp müzik açtım.Model dinlemeyi seviyorum,çoğuna göre saçma gelsede bence gayet anlamlı ve güzel şarkıları vardı.En sonunda harabe sokakları bitirip durağa doğru yürümeye başladım.Aslında annem taksi parası vermişti ama ben hiç sevmiyorum taksiye binmeyi ve o şoförlerin o somurttuğu yüzlerini.Durağa geldiğimde benim dışımda kimse yoktu.Sadece sarı saçlı siyah gözlü benim yaşlarımda gözüken bir kız daha vardı.Kafasında olan siyah kapşonundan dolayı tam göremiyordum yüzünü.Ama sırtında duran siyah çantasından anladığım kadarıyla okula gidiyordu.En sonunda otobüs gelmişti ve o kızla aynı anda kapıdan girmeye çalıştık.Kafalarımız çarpışınca aynı anda,

"Pardon."

"Pardon."

Dedik.Bu halimize sırıttık , önden ben bindim.Tam kartı okuttum derken,'yetersiz bakiye'diye bir ses çıktı.Suratımı astım ve tam inecekken benim yerime sarı saçlı kız bastı.

"Teşekkürler." dedim gülümsemeye çalışarak.Ama pek becerememiş olabilirim çünkü bu halime kahkaha attı.Çok güzel gülüyordu!Erkek olsam asılırdım yani,o derece.

"Rica ederim.Ama bir daha yalandan gülme,komik oluyorsun."

"Peki."
Dedim ve arka tarafa doğru ilerledim.Fakat iki tane erkek yayılmıştı,iki adet boş koltuğu kaplıyorlardı.Ben erkeklerden nefret ettiğim için ayakta dikilmeye karar verdim ve tutunmaya başladım.

"Heyy!Kalkasanıza oradan.Biraz insan olun be!"

Bu sarışının sesiydi.Arkamı döndüm ve ona baktım.İki oğlanında bacaklarını çekiştiriyordu. onlar da dayanamamış olacak ki yana doğru kaydılar.Sarışın bana el kol işareti yapıp gelmemi işaret edince ona doğru yürüdüm ve bana gösterdiği yere oturdum.

"Hangi okuldasın?"

"Hangi okuldasın?"

İkimizde kahkaha attık.Cidden çok iyi anlaşıyorduk daha tanışalı bir kaç dakika olmasına rağmen.