Ben deli gibi ağlarken onlar beni teselli ediyorlardı. Hemen ayağa kalkıp hiç onların arkamdan seslenmelerini takmadan evden dışarı attım kendimi. Bunu ispatlayacağım.
Arabama binip Aras'ın evine doğru sürmeye başladım. Sen de bunu çok yakında ödeyeceksin Aras. Çok yakında. Evine geldiğimde hemen arabayı durdurup korumaların kapıyı açmasını bekledim. Telefonumu elime aldım ve ses kaydına ayarladım. Kapı ziline bastığımda çok geçmeden kapı açıldı. Salona geçtiğimde Aras tam karşımdaydı ve bana gülümseyerek bakıyordu. Onun tam karşısında durup;
"Neden yaptın bunu?" diye sordum sinirimi saklamaya çalışarak.
"Çünkü ben hâlâ seviyorum seni."
"Bunun için içeceğime ilaç mı katman gerekiyordu." diye bağırdım. Artık saklayamıyordum sinirimi.
"Evet anladın mı, evet. İçeceğine ilaç kattım ve sen uyuduğunda da o fotoğrafları çektim! Ya, ben seni seviyorum bee. Seviyorum. Nolur bana bir şans versen." diye o da bağırdı haklıymış gibi. Kendime en uzak olan sahte bir kahkaha atıp;
"Ama ben Eren'i seviyorum. Fakat o bana inanmadı. En çokta bu koydu yaa bana. Ama ben yine de onu seviyor olacağım anladın mı. Bunu o kalın kafana sok. Ya ben senin kız kardeşini bulup sana getireyim, senin teşekkürün bu mu!!!"
Arkamı dönüp evden çıkmak için ilerlemeye başladım. Ama o arkamdan, "eninde sonunda benim olacaksın Hazal." diye bağırıyordu.
**********
Eve geldiğimde arabadan inip girdim eve. Artık herşeyin Aras'ın planı olduğuna dair kanıtım da vardı. Ve ben de ispatladığıma göre sözümü tutmalıyım. Bu evi bugün son görüşüm olacak anlaşılan.
Elime kalem kağıt alıp yazmaya başladım veda notumu. Notu yazdıktan sonra elimdeki telefonla birlikte notu girişteki küçük sehpaya koydum. Zor da olsa, gözyaşlarımı akıta akıta yüzüğü de çıkarıp notu yazdığım kağıdın üzerine bıraktım.
Hiç vakit kaybetmeden odama çıktım ve valizimi hazırlamaya başladım. Zaten gelirken uçak bileti almıştım. Bütün kıyafetlerimi valize koyduktan sonra odamda ki komodinin üstündeki Eren'le benim olduğum çerçeveyi de koydum. Ve odasına gidip onun kokusunun olduğu t-shirtlerinden birini de alıp valize koyduktan sonra evden çıktım. Yoldan geçen bir taksiyi de durdurduktan sonra havaalanına gideceğimi söyledim.
Yolda sadece düşündüm. Ağlaya ağlaya arkadaşlarımla, ailemle, abimle ve Eren'le yaşadıklarımızı düşündüm. Ve o güzel anlar aklıma geldikçe de ağlamamı engelleyemedim. Ağlamam daha da çoğaldı. Önüme bir peçete uzatılınca yavaşça alıp şoföre teşekkür ettim.
EREN'İN AĞZINDAN
Büyük bir öfkeyle çıktığım eve şu an yetişmek için arabayı son hız kullanıyorum. Tanrım ben ne yaptım. Kıskançlığımın gölgesinde kaldım ve bu yüzden de Hazal'ımı, güzelimi çok üzdüm. Ona hiç haketmediği şeyler söyledim. Ama bunların hepsini öfkem ve sinirim yüzünden söyledim.
Ona o iğrenç lafları söyledikten sonra büyük bir öfkeyle evden çıkmıştım. Arabama biner binmez de nereye gittiğimi bilmeden sürmeye başlamıştım. Ama bir süre sonra da telefonum çaldığında arayana bakmadan cevap vermiştim sinirli bir şekilde. Fakat Hakan'ın bana söylediklerini duyunca kendime küfürler savura savura arabayı tekrar eve sürmeye başlamıştım.
Meğerse Hazal doğruyu söylüyormuş. Hakan, Aras'tan ne yaptığını, ne haltlar yediğini öğrenmiş.
Aras büyük bir gururla arkadaşı Berke'ye herşeyi anlatmış, Berke'de bunları Hakan'a söylemiş. Ve Hakan'da hepsini bana anlattı. İnanamıyorum yaaa. Ben ne yaptım. O iğrenç lafları nasıl söylerim ona. Ama hiçbiri de gerçek düşüncelerim değildi. Hepsini de sinirimden söylemiştim. Şimdi ben Hazal'a kendimi nasıl affettireceğim. Nasıl.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZİĞİN İNTİKAMI 2 (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilEziğin İntikamı adlı hikayenin 2. kitabıdır. 🌹🌹🌹 Bakalım Hazal ve Eren'in hayatları ve ilişkileri bundan sonra nasıl ilerleyecek. Yine birileri gelipte ikisinin arasını bozmayı başaracak mı, yoksa hiç kimse onların aralarına giremeyecek mi? H...