NOT: Kitabın devamı niteliğinde bir özel bölüm değildir.Bölümde Eren ve Hazal evli değiller, sevgililer.
🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀
Seni sevmenin bir sınırı yok. Koşulsuz şartsız, sorusuz sualsiz, limitlerim olmadan aşığım sana.
💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓
Eren arabayı otoparka park ettikten sonra birlikte arabadan iner inmez hemen gelip sahiplenircesine elimi tutması bir oldu. Ben de gözlerimi devirdim her zaman ki gibi. O ise benim bu halime sırıttı sadece. Eren'in beni sahiplenmesi hoşuma gidiyor fakat her yerde yapıyor bunu. Şu son bir kaç aydır bana asılan, bana sarkan, yavşayan erkeklere 'bu kız benim' imajı vermekten bıkmadı. Gerçi ona bakan kızlar da olduğu için benim de canıma minnet.
Eren hâlâ beni fazla kıskanıyor. Ben de onu tabi. Yine el ele holdinge girip onun odasına kadar çekiştirdi yine beni. Bensiz de yapamıyor. Bugün toplantımız var ve sunumu Eren yapacak. Ama yine de beni yanında istiyor tabi. Bu beni ister istemez gülümsetmişti.
O koltuğuna doğru ilerlerken ben de masasının karşısında ki koltuğa oturmak için ilerlemiştim. Fakat ne olduğunu anlamadığım bir şekilde birden kolumdan çekilip Eren'in kucağına oturmak zorunda kalmam bir oldu. Evet, Eren kolumdan çekip kendi kucağına oturtmuştu beni. Ona şaşkınca bakarken o ise benim yüz ifademe karşı gülümsüyordu.
"Eren ne yapıyorsun yaa." diyince o da gülümsemesini hiç bozmadan, "seni kucağıma oturttum. Sevgilim değil misin?" dedi. Haklıydı da, hem aniden yapınca, hem de holdingte olunca şey yapmıştım ben. Gözlerimin içine yine yoğun bir şekilde bakarken ne yapacağımı da, ne diyeceğimi de bilemedim. Ellerini belimde daha da sıklaştırdı ve gözleri dudaklarıma kaydı. İstemsiz bir şekilde benim de gözlerim onun dudaklarına kaymıştı.
Yavaşça yaklaşmaya başladı. Dudaklarımızın arasında en fazla bir kaç santim vardı ki, o sırada odanın kapısı tıklanıp açılınca hemen ondan ayrıldım ve kalkmaya çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü Eren kalkmama izin vermiyordu. Ona şaşkınlıkla bakarken, onun ise sessiz bir küfür mırıldandığını duymuştum. Sonra kapıya bakmaya başladı dik dik. Sinirlendi tabi beni öpemedeği için. Onun bu haline güldükten sonra ben de bakışlarımı kapıya doğru çevirdim. Eren'in asistanıydı ve başı önde bize mahcup bir ifadeyle bakıyordu. Onun bu hali beni daha çok güldürmüştü.
"Efendim ben özür dilerim. Kusura bakmayın ama toplantı saatiniz yaklaşıyor. Onu haber vermemi istemiştiniz."
"Tamam, sen çık." sesi sinirli çıkmıştı Eren'in. Asistanı çıkar çıkmaz tekrar bana dönüp yine dudaklarıma bakarken, "eee, nerede kalmıştık?." diye sordu muzip bir şekilde.
"Toplantıya gidecektik sevgilim."
Der demez dudaklarıma yapışması bir oldu. Ben ona şaşkınca bakarken;
"Ne yapayım, senin ağzından o kelimeyi duymayı çok seviyorum - tabi bana söylerken duymayı, ben de dayanamıyorum ve öpmek istiyorum. Tabi bu isteğimi de gerçekleştirmek için öpmüş bulunuyorum." ardından gamzelerini belli edecek kadar gülümseyince, ben de dayanamayıp gamzelerinden öptüm. Onun şaşkın bakışları altında da kucağından kalkabilmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZİĞİN İNTİKAMI 2 (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilEziğin İntikamı adlı hikayenin 2. kitabıdır. 🌹🌹🌹 Bakalım Hazal ve Eren'in hayatları ve ilişkileri bundan sonra nasıl ilerleyecek. Yine birileri gelipte ikisinin arasını bozmayı başaracak mı, yoksa hiç kimse onların aralarına giremeyecek mi? H...