kabulleniş

343 32 0
                                    

Allah'ın sevgisi ve rahmeti hepimizin üzerine olsun canlar.

Bu hikayeme arada bir bölüm atıyorum inşallah takip eden birileri vardır 😊

Keyifli okumalar....

Günler su gibi akıp giderken ona tanınan sürenin sonuna yaklaşmıştı. Zaman sen istemediğinde aleyhine çok güzel işliyordu bunu çok iyi anlamış bulunuyordu Zeynep. Birkaç ev daha bakmıştı ama hepsi de fiyatı düşük olduğu için çok kötü durumdaydı. Oğlunun böyle sağlıksız bir ortamda yaşamasını istemese de buna mecbur bırakılıyordu. Tek yaptığı gözyaşları içinde duasını yenilemekti.

'Ey yardıma muhtaç olanların yardımcısı, bana en hayırlı yardımı gönder. En hayırlı çıkış yoluna ulaştır.' diyerek Yaradan'a sığınıyordu. Dalgın düşüncelerle işe giderken telefonu çaldı, tanımadığı bir numaraydı.

"Efendim."

"Merhaba Zeynep." Sesi tanımıştı.

"Telefon numaramı nasıl buldun?" dedi hayretle sonra bunun Mert için zor olmayacağını hatırladı ve ekledi.

"Konuşmak istemiyorum arama beni."

Telefonu yüzüne kapattığı için kabalık ettiğini düşünse de bunun üzerinde durmadı. Ne de olsa o adam beladan başka bir şey getirmezdi. Tüm günü hiç olmadığı kadar dalgın geçirdi. Eli kolu bağlı hissediyor ve ne yapacağını bilemiyordu. Erken çıkmak için yine izin alması gerekiyordu fakat çekindiği için son anda vazgeçti. Öğle yemeğinden sonra işinin başına dönmeye hazırlanıyordu ki Kemal Beyin onu çağırdığına dair haber geldi. Bekletmeden gitti odasına.

"Gel kızım." Çekinerek odanın ortasına doğru ilerledi. Yaşlı adam tekli koltuğu gösterdi oturması için.

"Otur kızım ayakta kalma."

"Teşekkür ederim efendim gerek yok."

"Ne yaptın ev bulabildin mi?"

"Henüz bulamadım." Adam boğazını temizlediğinde gergin hali genç kadının dikkatini çekti.

"Beni yanlış anlamazsan sana bir şey söylemek istiyorum." dedi ve kısa bir duraksamanın ardından devam etti.

"Uzun zamandır burada çalışıyorsun Zeynep kızım. Ahlakın ve çalışkanlığın herkesin dilinde. Yaşın daha çok genç. Biliyorsun benim bekar bir oğlum var. Senin gibi bir gelinim olmasını çok isterim." Zeynep şaşırmıştı hayretle ağzı aralanırken bir an için ne diyeceğini bilemedi.

"Şey... Ben... Teşekkür ederim Kemal Bey ama ben evlenmeyi düşünmüyorum."

"Tek başına nereye kadar devam edeceksin kızım. Hayat şartlarını görüyorsun. Bu devirde bir kadının hele de senin gibi genç ve güzel bir kadının tek başına yaşaması çok zor. Hem maddi hem de manevi anlamda eninde sonunda sıkıntıya düşeceksindir."

"Allah büyüktür efendim. Hiç umulmadık zamanlarda insana çıkış kapıları açar."

"Elbette ama sen yine de bir düşün. Belki de çıkış yolun bu evlilik olabilir. Ali'nin en iyi okullarda eğitim almasını istemez misin? Ben emekli olduğum da bu iş yerini gönül rahatlığıyla gelinime devredebilirim. Senin gelinim olmanı çok istiyorum kızım." Bu ve buna benzer bir sürü şeyi komşularından yeterince duymuştu zaten. Ona sürekli birilerini bulmaya çalışmaları genç kadını yeterince bunaltmıştı. Dilinde tüy bitmişti evlenmeyi düşünmediğini kabullendirinceye kadar.

"Sizi sevip sayarım efendim saygısızlık etmek istemem ama ben bu şekilde gayet mutluyum. Oğluma üvey baba istemiyorum. Bu konu ikimiz içinde kapansın lütfen Kemal Bey." Adam derin bir nefes verirken efkarlı görünüyordu. Oysa bu teklifi yaparken nasılda umutluydu.

HAİN Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin