'Cause I Loved || Albus Severus Potter ✔

chapter 4; pregnant?

"Siz ciddi ciddi evleniyorsunuz yani?" dedi Bianca hâlâ şaşkın olarak.

"Evet," dedi Rose parmaklarını Scorpius’unkilere geçirdi. "Ciddi ciddi."

"Ah, en sevdiğim çift!" diye bağırdı Bianca onlara gururla bakarak. "Sonunda."

"Biz kaçıncı sıradayız tatlım?" dedi Albus kaşlarını kaldırarak.

Bianca parmaklarıyla saydı, evirdi çevirdi, tarttı, çıkardı, topladı ve en sonunda bir karara varmış gibi başını kaldırdı.

"On üç,"

Albus gözleri kocaman bir ifadeyle ona baktı.

"Boşanma davası açmalı mıyım?"

Bianca gülüp onun göğsüne vurdu, ciddi anlamda bu kadar âşık olabikeceğini düşünmezdi.

"Shiplerim benden daha değerli,"

Albus mırıldanarak başını boynuna bastırıp güldü, tamamen boğulmuş hissediyordu. Ona olan hisleri açıklanamayacak kadar derin ve gerçek, kelimelere sığdırılamayacak kadar da genişti. Ne zaman bu konuda konuşmaya çalışsa kelime bulamıyor susmak zorunda kalıyordu.

"Öğk," dedi Rose gülerek. "Biz ne ara bu kadar vıcık vıcık olduk?"

"Sen ve Scor çıkmaya başladığından beri." diye lafı yapıştırdı Bianca. "Ama haklısın ben bu kadar âşık değilim."

Albus kafasını kaldırıp ona baktığında kıkırdadı.

"Şaka yapıyorum,"

"O zaman," dedi Albus kadehini kaldırarak. "Aşka."

"Evliliğinize!" dedi Bianca kadehini onunkine vurarak.

"Bianca," dedi Scorpius endişeyle. "Yalnızca vişne suyu içiyorsun."

"O senin bir tarafına girmeden kapa çeneni Scor."

Masadakiler güzel bir kıkırdama eşliğinde yemek yediler, uzun zamandır birlikte geçirmedikleri vakti kapatmış gibilerdi.

Gecenin sonunda Bianca ve Albus tam kapıyı kapatıp yataklarına uzanacakken Bianca ağır bir  mide bulantısı ile lavaboya gitmek zorunda kaldı.

Albus ona yardımcı olmaya koşarken Bianca kustu, başı feci halde ağrıyordu, bedeni kavruluyor karnına ağrılar giriyordu.

Albus onu nazikçe tutup kaldırdı, omuzlaeından kavrayıp yatağa yatırdığında ise saçlarını okşadı. Onun saçları daima zayıf noktası olmuş, hep onlardan etkilenmişti.

"İyisin, değil mi?" dedi Albus aklına gelen ihtimallerle.

"Umarım," dedi Bianca gergince uzanıp kollarını onun boynuna dolayarak.

Aralarında garip bir sessizlik oldu. Albus korkarak da olsa ağzını açtı.

"Ancs?"

"Efendim?"

"Üç gündür kusuyorsun," dedi gergin bir tavırla. "Yorgun ve üşümüş hissetmeni de hesaba katarsak, acaba..."

"Ne acaba?"

"Diyorum ki acaba senin hamile olma ihtimalin var mı?"

Bianca kaşlarını çattı.

"Bilmem." daha sonra başını iki yana salladı. "Muhtemelen değildir, ama ben yine de yarın test alırım,"

Ve uykuya daldılar.

Yalnızca dokuz günlerinin kaldığından habersiz.