Gözlerimi açarken altımdaki yumuşak yatağın hissiyle rahatladım. En azından bir sandalyede bağlı değildim. Yatağımda kıpırdanırken etrafıma bakındım. Kimse yoktu. Ayağa kalkıp yatağımın ucunda duran hırkamı üzerime geçirdim. Koridora çıkıp merdivenlere doğru ilerken olanları hatırlamaya çalışıyordum. Boynumdaki kolyenin azizliğine uğramıştım ve Isaac büyü yapıyordu. Göz göze geldiğimizdeki bakışlarını hatırlayınca içimin ısındığını hissettim. Merdivenlerden inerken burnuma gelen baharatlı omlet kokusuyla gülümsedim. Bu en sevdiğimdi."Baba?" dedim mutfak görüş alanıma girerken.
"Tatlım" dedi annem masanın kenarında dururken. Gördüğüm şeyi algılamaya çalıştım.
"An-ne?" dedim kekeleyerek. Ellerini açıp gelmemi istercesine bakıyordu. Yanına gidip ona sıkıca sarıldım, sanki bir daha hiç göremeyecekmiş gibi. Kokusunu içime çekerken ağlamamaya çalıştım.
"Sen buradasın" dedim sarılmaya devam ederken "yanımdasın."
"Evet bebeğim" dedi saçlarımı okşarken "ama bu uzun sürmemeli, geri dönmelisin"
"Geri dönmek mi ? İkimizde buradayız anne. Sen buradasın"
"Şuan baban ve Isaan başında bekliyor. Uyanıp iyi olduğunu bilmelerine izin vermelisin."
"Seni buldum. Seni hissedebiliyorum" dedim uzaklaşıp ellerini tutarken "bu gerçek"
"Sen buraya ait değilsin kızım. Babanı yalnız bırakmamalısın"
"Seni yanıma almanın bir yolunu bulacağım" dedim dediklerine hak verirken.
"Çok çalış ve onlara Almara'nın kızının kim olduğunu göster" mükemmel gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.
Başımı okşayıp, yanağımı öptükten sonra ortadan kayboldu. Etrafa son bir kez baktıktan sonra derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Ve yeniden gözlerimi hafifçe açtığımda odamdaydım.
"Uyandı" dedi Isaac başımdaki sandalyesinden adeta zıplarken. Bu tavırları ona kötü davrandığım gerçeğini yüzüme vuruyordu sanki. Kafamdaki hırsız imaji yok oluyordu yavaş yavaş.
~
Elimdeki kahveyle salonda otururken tek yaptığım televizyona bakmaktı. Kapalı olan bir televizyona.
"Teşekkür ederim" dedim elimdeki kahveyle oyalanırken "Beni kurtardığın için"
"İnan bana yapmak zorundaydım" dedi Isaac ve yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirdi.
"Neden?" dedim heyecanımı belli etmemeye çalışarak. Bayılmadan önce gördüğüm şeyin doğru olup olmadığını, zihnimin bir oyunu olup olmadığını merak ediyordum. Gerçekten gözleri dolmuş muydu? Benim için?
"Yardımcılar ölümsüzdür fakat bir yere kadar," Soru sormama gerek kalmadan devam etti "Sen ve ben birbirimize bağlıyız Laura. Ölümsüz değilim fakat birden fazla hayatım var. Yaşanacak tek bir hayatım kaldığında bunu bir şekilde öğreniriz. Sen öldüğünde benim bir hayatım eksilecek demektir. Bu doğanın hayatını düzgün yaşa deme şekli. Doğa dengesini sağlamak zorunda Laura, bu bir şekilde olur. Bu yüzden artık yanındayım, yaptığın büyülere dikkat et" Sözlerinde bir babanın nasihatları vardı.
"Anlıyorum" dedim hayal kırıklığımı saklarken. Ne bekliyordum ki? 'Evet Laura. Sana değer verdiğim için az kalsın ağlıyordum' mu diyecekti? Bizimkisi bir nevi çıkar ilişkisi sayılırdı. Ben almam gerekini aldığımda, o da işini tamamlayacak ve gidecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜ
Fantasía"Tanrı size herkesten farklı olma şansını veriyorsa; Bunu kullanın" "Annesinin ölümüyle hayatı değişen bir kız, kendisini tahmin ettiği kadar masum olmayan bir dünyada bulursa ne olur? Annesinden daha iyi olmaya yemin etmiş Laura, babasıyla çıktığı...