Tamam Yoongi yüzünden uykum kaçmış ve bütün gece uyuyamamış olabilirdim. Çünkü sabaha kadar o pofuduk kuyruğunu gerek yüzüme gerek bacağıma gerek de başka herhangi bir yere sürtmüş ve ya hapşırmama ya da huylanmama sebep olmuştu. Bu saatten sonra belki de artık benle yatmaması daha iyi olacaktı.
Sabaha kadar neredeyse hiç dinlendiremediğim şişmiş gözlerimi yavaşça araladım ve odamın tavanıyla göz göze geldim. Çenemin altında hâlâ Yoongi'nin masum mırıltılarını duyabiliyordum. Sanırım yorgunluktan ölmek üzereydim ama Yoongi'nin uyanmaması için yattığım pozisyonu da değiştiremiyordum.
Tereddütlü hareketlerle elimi yerleştirdiğim yerden yavaşça kaldırdım ve başını göğsüme koymuş kısık pırlamalar eşliğinde uyuyan kişinin saçlarının arasına yerleştirdim. Koyu ve cam gibi olan gözleri yavaşça aralanmış ve hızlıca bana dikilmişti. Dürüst olmam gerekirse biraz ürkmüştüm.
- Aaa... günaydın Yoongi...
Cümleme karşılık olarak sadece kibarca tebessüm etmiş ve başını elime sürtmüştü. Evet hâlâ çok garip hissettiriyordu. Aslında ona baktıkça sanki onun bu haline kolayca alışabileceğimi düşünüyordum. Oysa içimden bir ses buna şiddetle karşı çıkıyordu.
- Hmm şey.. ne yersin ? Yani kedi mamas-
- Her şeyi yerim.
- Her şeyi mi ? Gerçekten mi ? Aslında biraz ramen yapmışt-
- Ramen nedir ?
Yüzüme hafifçe vurmaktan kendimi alıkoyamamıştım. Her şeyi yerim diyordu ama henüz ramenin bile ne olduğunu bilmiyordu. Üstelik ben eskiden sürekli meşgul bir insan olduğum için sık sık hazır paketlenmiş ramen yerdim. Hatta bazen Yoongi 'nin de önünde.
- Hani ben sürekli şu paketli şeyi yiyorum ya o hatırladın mı ?
- Kutusu silindir şeklinde olan ve haşlanmış et gibi kokan paketli şey mi ?
- Evet o. Ondan yemek ister misin ? Evde başka yemeğimiz kalmadı.
- İsterim.
- Haydi benimle gel o zaman.
- Geliyorum.
Yoongi onca saatin ardından en sonunda başını göğsümden kaldırmış ve bedenimi özgürlüğe kavuşturmuştu. Üzerimden kalkmasının getirdiği rahatlamayla esnedim ve şöyle bir gerindikten sonra gözlerimi ovuşturdum. Cidden yorgundum ama Yoongi bu şekilde evimizdeyken uyuyamazdım.
- Haydi ka- DUR HAYIR SAKIN KALKMA
Yoongi bir anda bağırmamla aniden irkilmiş ve küçük çekik gözlerini bana çevirip anlamazca kırpıştırmıştı. Yatağımın üzerinde gelişigüzel bir şekilde duran yorganın ufak bir parçası da çıplak omuzlarından aşağı sarkıyordu.
- B..ben şu tarafa döneyim sen sonra kalk.
- Neden ?
- Üzerinde hiçbir şey olmadığı için olabilir mi...?
- Abartıyorsun.
Yoongi yattığı yerde hareketlenmeye başlayınca hızlıca arkamı döndüm ve duvarla bakışmaya başladım. Duyabildiğim tek şey birkaç çarşaf hışırtısı ve ayak sesiydi. Sanırım en sonunda yataktan kalkmıştı.
- Lütfen üzerine bir şey giy. O haldeyken sana asla bakamam.
- Ama önceden bakıyordun. Hatta kucağında bile oturmama izin veriyordun. Şimdi niye izin vermiyorsun ?
- O zaman bir kediydin Yoongi şu an bir insansın ve görmemem gereken şeyl-
Ben cümlemi bitiremeden tişörtümün eteğini tutuşturan küçük beyaz bir el sözlerimi yarıda kesmişti. Tereddütle gözlerimi aşağıya indirdim ve önceden ona verdiğim bol beyaz tişörtü üzerine geçirmiş olan Yoongi'nin ufak suratıyla karşılaştım.
- Ben acıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐌𝐁𝐈𝐓𝐈𝐎𝐍 - Jjk+Myg
Fanfiction"Sen sadece insanların taleplerini karşılayabilmek için varoldun Yoongi." •Omegaverse• Top: Jungkook Bottom: Yoongi -Bu ficteki olaylar asla direkt olarak idollere zarar verme, tecavüz, hakaret etme vs. amaçlı değildir kişiler sadece fic senaryosuna...