- Hmm şey yani demek istiyorsun ki istedin zaman hem kedi hem de insan haline gelebiliyorsun ?
- İstersem kediye dönüşebilirim.
Tamam bu sohbet bana hiç gerçekçi gelmiyordu. Ya da beynimin içindeki şu zamana kadar ürettiğim tüm bilimsel açıklamalar tükenmeye başlamıştı. Her şeye bir yanıt bulabilirdim ama durup dururken hem de her istediği anda Yoongi'nin nasıl kediye dönüşebildiğini açıklayamazdım. Yani en azından bunu yapabileceğimi sanmıyordum. Kulağa çok delice veya saçma bir düşünce gibi geliyordu. Nasıl yani bir anda yüzü küçülüp büyüyordu veya kulakları ?
- Tam olarak nasıl yapıyorsun peki bunu ?
Elime yerimden tamamen kalkmadan uzanıp çalışma masamın üzerinde duran küçük not defterini ve ucu neredeyse bitmek üzere olan bir kalemi geçirdim. Bazı şeyleri not almam yararlı olabilirdi. Ne de olsa hâlâ teorim üzerine çalışıyordum. Ve kanlı canlı bir denekle bir nevi röportaj yaparken bu bilgileri kaydetmek zorundaydım.
- Bilmiyorum. Sadece istiyorum ve, oluyor.
Benim çok özenle seçtiğim ve ciddi ses tonlarıyla sorduğum sorulara onun umursamaz ve masumca cevap vermesi yetmiyormuş gibi bir de pofuduk kuyruğunu bir o yana bir bu yana sallarken üzerinde oturduğu halının iplerini eliyle dürtmesiydi. Yüzüme vurmadan edemedim. Sanırım bu düşündüğümden de uzun sürecekti.
Later
- Bak şimdi Yoongi. Biliyorum sen bir...kedisin. Yani bir bakıma. Ama insan haline döndüğünde biraz daha insanımsı davranman gerekiyor beni anlıyorsun değil mi ?
- İnsanımsı ne demek ?
- *sıgh*... unut gitsin. Gel kulaklarını ve kuyruğunu saklayalım.
Elimde tuttuğum kalın dişli tarağı dişlerim arasına aldım ve yatağıma oturup dizlerimi iki yana açtım. Yoongi de usulca yanıma sokulup yere, dizlerimin arasına oturdu. Ayrıca ona saçını yapabilmem için başını geri yatırmasını söylemiştim. Şimdi kulaklarını saklamam gerekiyordu.
Elimdeki tarakla yavaş hareket etmeye çalışarak saçlarının karışmış kısımlarını açıyordum. Neyse ki hiç sesi çıkmıyordu. Beyaza kaçan bir sarı tonunda olan saçları çok tuhaf bir şekilde dibinden uçlarına kadar aynı renkte ve hiçbir aşınma, dökülme belirtisi barındırmıyordu. Yani demek istediğim saçları sanki peruk gibiydi. Ama olmadığını da kendi gözlerimle görmüştüm. Sanırım bunu da not edecektim.
- Saçların gerçekten güzel. Yani sanırım iyi bakmışsın. Pek anlayamadım ama.
- Teşekkür ederim.
Tarakla saçlarımdan parça parça tutamlar seçerek kulaklarının üzerini kapatıyordum. İşe yarıyor gibi görünüyordu. Aynı işlemi birkaç kez daha tekrarladıktan sonra artık Yoongi'nin kulakları belli bir uzaklıktan hiç görünmüyordu. Ama şimdi sırada daha zor bir problem vardı. Bu pofuduk kuyruğu nasıl ve nereye saklayacaktım ?
Elimi çeneme yaslayıp bir süre düşündükten sonra en mantıklı çözümün kuyruğu Yoongi'ye uygun bir pantolon giydirdikten sonra içine saklamak olduğuna karar vermiştim. Başka ne yapabilirdim ki yani kuyruğu fazla pofuduktu görmemek için insanların kör falan olması gerekiyordu diye düşünmüştüm.
- Yoongi. Biliyorum kıyafet giymekten hoşlanmıyorsun ama şimdi sana bir pantolon vereceğim ve sen de onu giyeceksin. Anlaştık mı ?
- İstemiyorum.
- Yoongi. Bak sinirleniyorum.
Şakayla karışık söylediğim cümleden sonra Yoongi'nin boncuk gözleri hızla bana dönmüş ve ürkek bir bakış bırakarak kırpılmıştı. Daha sonra ise yine korkak ve masum bir ses tonuyla beni cevaplamıştı.
- Tamam tamam sinirlenme, giyeceğim.
Sessizce kıkırdamadan edemedim. O, sevimliydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐌𝐁𝐈𝐓𝐈𝐎𝐍 - Jjk+Myg
Fanfiction"Sen sadece insanların taleplerini karşılayabilmek için varoldun Yoongi." •Omegaverse• Top: Jungkook Bottom: Yoongi -Bu ficteki olaylar asla direkt olarak idollere zarar verme, tecavüz, hakaret etme vs. amaçlı değildir kişiler sadece fic senaryosuna...