𝐈 - Dördüncü Bölüm

13.7K 1.3K 632
                                    

╳ ╳ ╳

"Lütfen, dışarıda yalnız başına olduğunu bilirken gözüme uyku girmiyor." Jungkook Jimin'in eline uzandı ama omega geri çekildi. "Sen- bağımız, bağımızın gerildiğini hissedebiliyor musun?"

"Bir süredir böyle gergindi." Jimin fısıldadı.

"Canını yakmıyor mu?"

"Tabi ki canımı yakıyor." Jimin geri çekildi ve gözlerinde sıcak yaşları ve hüsranı hissetti. Omegası alfasından beklediği ilgi için ağlıyordu. "Ama yok sayıldığımda ve, tek başıma sessizce yemek zorunda kaldığımda canım daha çok yanıyor, senin sürün bana kötü bakışlar attığında, kimse Park sürüsü liderinin kaltağına yaklaşmak istemediği için her şeyi yalnız başıma yapmak zorunda kaldığımda canım daha çok yanıyor."

Jungkook irkildi, öfke gözlerine doldu, fakat bu sefer hüzün ve pişmanlık da vardı. Alt dudağını ısırdı ve kendini toparlamak için birkaç saniye uzağa baktı. Sonunda, Jimin'e anlayış ve büyük bir dikkatle baktı. "Bizim sürümüz."

Jimin, Jungkook ses tonundaki yumuşaklıkla düğümlenen karnını belli etmemek için dudaklarını büktü. Eski sürüsünde eğer bir alfayla böyle konuşsaydı onu döverlerdi. Fakat Jungkook sakindi. Duydukları yüzünden üzülse de sinirlerini kontrol ediyordu.

"Geri dönmeni sağlamak için yapabileceğim hiçbir şey yok mu?" Jungkook sonunda pes etti.

Vaz mı geçiyor? Jimin göğsünde büyüyen panikle savaşırken evlilik ısırıkları sızladı. "Hayır yok."

Bir şeyler alfayla ilişkisini yok ediyor gibiydi. Jungkook derin bir nefes aldı ve duruşu gevşedi, sanki tüm isteği yok olup gitmiş gibi. Ama yine de bakışları şaşırtıcı derecede sıcacıktı. "O zaman en azından sana gidecek bir yer bulmama izin ver." Şimdi daha çaresiz görünüyordu. "Seni kabul edecek bir sürü ayarlayacağım- iyi bir sürü- ve seni oraya götüreceğim, ki yolda başına bir şey gelmesin ve- ve sonrasında, beni bir daha görmek zorunda kalmazsın. Sadece bahara kadar gel, sonra gidersin. Sürüye tekrar katılmak zorunda değilsin, sadece kış bitene kadar bekle. Sonra gidersin, olur mu?"

Jimin ona baktı, kalbi henüz kabul etmek istemediği bir nedenle hızla göğsünde atıyordu.

"Kalman için seni zorlamayacağım. Sadece güvende olmanı istiyorum. Dağların arasında bir sürü biliyorum- orayı seversin, yani bence, bir sürü çiçek tarlaları var ve sürüdekiler gerçekten iyiler... o zaman sen- orada mutlu olur muydun?" Jungkook kekeliyordu ve oldukça genç görünüyordu, şu anda savunmasız oluşu genelde taktığı sert görünümlü maskesine ihanet ediyordu.

Jimin'in diyecek bir şeyi yoktu. Teklif beklenmedik bir şekilde düşünceliydi, ve Jungkook için söylemesi acı verici görünse de ciddiydi. Kendini buna hazırlamamıştı. Başka bir sürüye katılmayı hiç düşünmemişti. Onu neden alsındılar ki? Alfasını terkeden bir omega, sadakati anında sorgulanırdı. Özellikle Jungkook böyle iyi bir eşken. Gerçekten harika birini terkediyorum.

Aklı karışıktı. Neden bu teklif kalbini parçalara ayırıyordu, neden alfasının sırtına bir yük gibi hissediyordu bilmiyordu. Sadece kaybolmuş gibiydi.

Mutlu olur muydu?

Nasıl hissettirirdi?

Jimin buğulu bakışlarıyla başını kaldırdı. Konuşurken sesi küçücüktü. Titrek. Kararsız. "Sadece bir yere ait olmak istiyorum."

Tüm istediğim sadece bu.

Jungkook'un yanına gelip onu tuttuğu an, Jimin'in yaralı kalbinin parçalandığı, yıllarca süren sözlü taciz ve ihmalin yıkıldığı andı.

[✓] Finally • Jikook • ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin