MY TEACHER JİMİN

3. BÖLÜM

_ Benimle baş başa bir sorun mu var? Dedi.
Bu ses jimin'e aitti.sevinmiştim. sonra bizi ayırdı Guan lin kulağıma fısıltıyla :
_ sonra görüşeceğiz küçük hanım. Bunu hesabını sana ödeteceğim.
Korkmuştum . Guan lin öfkeyle olduğumuz yeri terk etti.
Jimin:
_ iyimisin ? Canın acıyor mu? Dedi telaşla . Ben sadece sıkılan bileklerimi göstermekle yetindim. Bileklerimi tuttu ve bana sarıldı . Ben şaşkınlıktan karşılık veremiyordum.Aklımaki tek soru jimin bana aşık mıydı?
Onu düşünürken bileklerimin acısını unutmuştum. Bileklerim morarmıştı. Jimin:
_ hadi okula dönelim . Biraz buz koyalım.
Ben olumlu şekilde kafamı salladım. Okula gittik jimin 'in kendi odası vardı. Beni bir sandalyeye oturttu. Bileklerimin üstüne buzu koydu. Kendi eliyle buzu tutuyordu. Bir yandan da ellerimiz birbirlerine değiyordu. Gözlerimi hocanın gözlerinden ayırmıyordum. Ellerimin morartısı biraz geçtikten sonra bıraktı bana "sınıfına dön" dedi.
Zaten son dersti. Bende gittim .
Guan lin hâlâ bana öfkeyle bakıyordu. Yerime oturduğumda
Eun Sun :
_ (telaşlı bir şekilde) ne oldu?iyimisin?
_ (yorgun bir sesle) arkadaki şahısın eseri .
Eun sun Guan lin 'e dönerek
_ bunu nasıl yaparsın sen onu sevmiyor musun? Nasıl canını yakarsın? Dedi bağırarak .
Guan lin;
_ öyle mi ? Oda kendine gelsin . Hocayla baş başa kalmalar fln ne oluyor ?
(Sonra sınıftaki herkezin duyacağı bir şekilde)
_ yoksa jimin hoca ile bong soo çıkıyor mu? Dedi .
Demesiyle herkez bana baktı.
Sınıftan bir kız:
_ bong soo sen hocayla aşk mı yaşıyorsun ?hani Guan lin ile çıkıyordun?
Ben:
(Gözlerim dolmuş bir şekilde)
Hayır . Yok öyle bişey . Dedim. Göz yaşlarımı elimin tersiyle silerek sınıftan çıktım. Elimi yüzümü yıkayıp tekrar o lanet sınıfıma döndüm . Sessizce yerime oturdum.
Eun Sun Guan lin'e dönerek:
_ bu hoca yüzünden Bong soo ile aranız açıldı. Bence bir kafede sessiz sakin kafayla konuşun ve bu konuyu kapatın bir daha da açmayın. Guan lin:
_iyi fikir . Ama şu aralar olmaz bana çok sinirli sonra konuşuruz
Eun Sun olumlu bir şekilde başını sallayıp önüne döndü.

Dersi işledik. Benim kafam çok dağınıktı. Zil çaldı . Bu zil çıkış ziliydi.
Dışarıda jimin arabanın önünde beni bekliyordu. Arka kapıyı açınca
_ neden öne binmiyorsun? Öne binsene.
Ben birazcık şaşırdım . Ama dediğini de yapmadım değil.
Bir saatlik yoldan sonra evine gelmiştik evi çok güzeldi . Beni salona yöneltti. Bir koltuğa oturdum. Sonra bana:
_ acıktın mı? Dedi
Bende" evet acıktım". Dedim.
Bana :
_ evt. Bende çok acıktım o zaman bana yardım et.
Olumlu anlamda başımı salladıktan. Sonra onun peşinden mutfağa doğru yöneldik.

Yemeğimizi bitirdikten sonra masayı beraber topladık.
Ders çalışmak için çalışma odasına yöneldik .
BONG SOO' nun AĞZINDAN

çalışırken kağıda değilde sürekli onun gözlerine , saçlarına bakıyorum. 20:00' dan 23:50 'ye kadar çalışmıştık. Benim çok uykum gelmişti. Başımı tutamıyordum artık.

       JİMİN'in AĞZINDAN
Bong soo' nun uykusunun geldiğini farkettim.Başını omzuma yavaşça bıraktı. Uyurken ayrı bir tatlı oluyordu.
Ailesine bu gece bende kalacağına haber verdim.
Onu uyandırmalıydım ama uykusunu bölmeye kıyamıyordum.
Jimin:
_ Bong soo hadi uyan.

Jimin'in  sesinden uyanmıştım.omzunda uyuyakaldığımı farkettim. Çok utanç vericiydi.
_(Uykulu bir ses tonuyla) Babama haber vermedim
_ Ben verdim. Hadi kalk artık.

Jimin' den tutunarak gitmeye çalışıyordum. Ama her seferinde tökezliyordum. En sonunda jimin:
_ Böyle olmaz .dedi  ve beni kucağına aldı. Hiç sesimi çıkarmıyordum. Hoşuma gittiğinden herhalde.
Beni kalacağım odama bıraktı ve kendi kıyafetlerinden verdi . Kapıyı da kapatıp gitti.
Bende üstümü değiştirip çok geçmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım.

  Sabah uyandım. Okul üstümü giyinip aşağıya indim. Etrafa bakındığımda jimin ortalıkta görünmüyordu. Bende onu bulmak için yukarıdaki odaları gezinmeye başladım. Birkaç odaya baktım . Son iki oda kalmıştı. Karşımdaki kapıya doğru ilerledim. Kapının kolunu açtım . Kendime sövüyordum . Çünkü burası jimin'in odasıydı. İçeri girme istediği gelmişti . Bir cesaretle girdim. Çok tatlı uyuyordu.İstemsizce elim onun saçlarına gitti . Oynamaya başladım.
   
   JİMİN'İN AĞZINDAN
Uyuyordum . Uyandığımda Bong soo saçlarımla oynuyordu.

BONG SOO'NUN AĞZINDAN
Jimin uyanmıştı. Gerçekten şuan rezil olmuştum. İç sesimi dinleyip buradan gidecektim ki jimin ellerimden tutup beni kendine çekti. Şaşkınlıktan hiçbir şey yapamıyordum. Sadece onun gözlerinin içine bakıyordum. Sonra bir sessizlik oldu. Bu sessizliği jimin bozdu:
_ Dersin başlamasına 1 saat 25dk var. Kahvaltıyı hazırlayalım . Şu anki durumu da daha sonra açıklarsın.
_ Hangi durumu?
Dediğimde bana cevap vermemişti. Sadece gözlerinin içi gülüyordu. Sonra halimize bakınca anlayıp:
_ Ha .şey .evet. doğru. Anladım. Dedim ama şaşkınlıktan harekete geçmedim.
Jimin;
_ hani üstümden kalkarsan . Çok kalmak istiyorsan söyleyebilirsin anlarım yani.
_ kim? Ben mi? Yani ben kalmak isticem? Hah güliyim bari
_ Bong soo ?
_ efendim
_ farkettiysen hâlâ kalkmadın.
En sonunda kalkmıştım. Kahvaltı hazırlamak için aşağıya indik JİMİN: söyle bakalım odamda ne işin vardı?
_ şey ... Uyandığımda yoktun. Bende seni bulmak için odaları gezmeye başladım.
_orasını anladım . Peki saçlarım?
Neden saçlarımla oynuyordun?
İçimden "şimdi sıçtım" dışımdan cevap yok jimin:
_ tamam . Ben anlayacağımı anladım.dedi
Çok uyanmıştım . Yanaklarım bunu belli ediyordu.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra evden çıktık . Okulun önüne geldiğimizde ben :
_ burada ayrılalım. Şimdi birisi falan görürse yanlış anlayabilir sonra saçma sapan dedikodular çıkar hiç uğraşamam.
Dedikten sonra başını sallayıp önüne bakarak gitti.
Sınıfa geldiğimde Guan lin öfkeyle bana bakıyordu bana :
_ Nerdesin ? Neden o hocayla beraber geldiniz? Dedi.
_ sana hesap vereceğimi sanmıyorum Guan lin.
_ Guan lin öyle mi? Daha düne kadar oppa diyordun şimdi ne oldu?   Her neyse çok uzatmayacağım. Çıkışta kafeye gidelim. Seninle konuşacaklarım var. Ben:
_ iyi oldu . Benimde seninle konuşacaklarım var dedim ve önüme döndüm.
Ders başladı. İlk ders matematikti. Hoca içeri girdi. Selâm verdikten sonra yerine oturup sınıf defterini imzaladı.

Dersin ortasında jimin bana göz kırpmıştı. Bende anlamazlıktan gelip sağıma soluma bakmıştım. Çokta utanmıştım. Hoşuma gitmişti tabi. Teneffüste jimin'in yanına gittim. Ben :
_ Bugün Guan lin ile kafeye gideceğim. Ona söylemem gereken bazı şeyler var . Beni beklemeyin diye haber vermek istedim." Tamam" dedikten sonra tam giderken geri dönüp:
_ ha bu arada ders çalışınca saat geç oluyor. Seni geç saatte dışarı bırakmayacağım için en iyisi bende birkaç gün kal. Aileme ben durumu anlatırım. Sende evden kıyafetlerini alırsın. Dedi . Benim cevap vermemi beklemeden oradan uzaklaştı.

Çıkışta Guan lin beni güzel bir kafeye götürdü. Ama ben sürat ifademi hiç bozmadım. Bana:
_ ne içersin ?diye sordu.
_ kahve dedim.
O da garsonu çağırıp 2 tane kahve getirmesini söyledi.
Kahveler gelmişti ben içmeye başlarken  Guan lin:
_ bu hoca yüzünden aramızın bozulduğunun farkında mısın?
_ hiç te bile  sadece sen bu aralar çok değiştin ve bu konuyu çok abartıyorsun dedim gözlerimi devirerek.
Guan lin elini tam elimin üstüne koyacakken elimi hızla çekip "AYRILALIM"dedim .
Guan lin neye uğradığını şaşırdı.
Sonra bana:
_ ne? neden? Niçin? Diye sorular sormaya başladı.
_ (soğuk bir sesle) öyle gerek.
_ hayatında biri mi var?
_ senden ayrılmam için illa hayatımda biri mi olması gerekiyor?
_ neden bu kadar ters davranıyorsun?
_ neden mi bu kadar ters konuşuyorum? Yaptığın şeyler çok berbattı.yetmedi bileklerimi morarttın o da yetmedi beni sınıfa rezil ettin . En iyisi ayrılalım . Böylece bende zarar görmemiş olurum dedim.
Guan lin hâlâ şaşkındı. Şaşkınlıktan çıkınca sinirlendi.
_ bunun cezasını çok kötü ödeyeceksin haberin olsun Bong Soo

1063 kelime