3.Bölüm|Merdümgiriz

235 5 37
                                    

"İkimiz birden sevinebiliriz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İkimiz birden sevinebiliriz.
Göğe bakalım."
                                  Turgut Uyar
•••
   Son ders fizikti ve ben bir an önce dersin bitmesini istiyordum.Hayır yani anlamıyorum bu hocada okulamı geliyor partiye mi belirsiz,göz zevkimi fazlasıyla bozuyor.Ben bıkkınlıkla oflarken"Sıkıldın herhalde."diyen Adaya döndüm."Fazlasıyla."dedim.O da benim gibi sıkılmış duruyordu.Kafamı hafif çevirip yan sırada oturan Gece'ye baktım.Dersi büyük bir zevkle dinliyordu.Tekrardan Ada'ya dönüp "Dersin bitmesine kaç dakika var?"diye sordum."Daha 20 dakika var kanka."dedi.20dakika,1200saniye...Ben sabır dilerken sınıfın kapısı tıklatıldı ve içeri müdür girdi.Bütün sınıf birden ayağa kalktığında çıkan sesten dolayı en arkada başını sıranın üstüne koymuş mışıl mışıl uyuyan öğrenciyi görmeniz lazımdı!Daha ayılamadan ayağa kalkmaya çalışmıştı!Evet çalışmıştı çünkü kalkarken bacağını sıraya vurmuştu.Sıra bir ara kanatlanıp uçucak sandım.Ama keşke uçsaydı,daha az anormal olurdu.Sıra yere tekrar indiğinde uyuyan çocuğun yanında oturan çocuğun ayağına çarpmıştı.Gülmemeliyim,gülmemeliyim...Müdür sınıftaki herkese garip bakış attığında konuşmaya başlayacaktı ki tam o sırada arka sıralardan birisi"Müdürüm Allah gönderdi sizi."dedi fısıldadığını sanarak.Öyle sesli söylemişti ki fizik öğretmeni bir an çocuğun üstüne uçucak sandım.Müdür boğazını temizleyerek"Müsaadeniz varsa konuşmaya başlayacağım çocuklar."dedi.Sınıfın kabadayılarından birisi"Estağfurullah hocam başlayın siz."dedi ve arkasındakilere dönüp"susun la!"diye söylendi.Müdür son bir kez derin bir nefes alarak konuşmaya başladı."Öncelikle oturabilirsiniz."dediğinde arka sırada hala uyku sersemi olan çocuğu iki kişi beraber tutup"Aman dikkat et kardeşim.Bu sefer sağ kalamayabiliriz."diyerek sıraya dikkatlice oturttuklarını gördüm."11.sınıflara ayrıcalıklı olarak kamp gezisi düzenlemeye karar verdik.Öğretmeninize izin dilekçelerini veriyorum isteyenler alır.Dilekçenin üzerinde her şey açık ve net şekilde yazıyor."dedikten sonra resmen koşarak sınıftan çıktı.Fizik öğretmeni bize dönüp
"Çıkışta isteyenler masanın üstünden alabilir."dedi ve derse devam etti.Biraz daha kalsaydınız be müdürüm.Dersin kalanını sıkılarak dinlemeye devam ettim.Sonunda zil çalmıştı.Sınıfın yarısı büyük bir heyecanla sınıftan çıktıktan sonra koridorda bizim sınıftakilerden birinin"Dilekçeleri almadık lan."diye bağırdığını duydum.20kişi beraber sınıfa tekrar dönüp dilekçeleri aldıktan sonra geri çıkıyorlardı ki Ada,köşede dilekçe almayan ama sınıfa geri dönen çocuğa"Madem dilekçeyi almayacaktın sen niye geri döndün Mert?"diye sordu.Mert"Ben çantayı unutmuşum ya ama iyi hatırlattın dilekçeyide alıyım."dediğinde sınıftaki herkes gülmeye başladı.Güle eğlene herkes sınıftan çıktıktan sonra Ada,Gece ve ben kaldık.Gece üç tane dilekçe aldıktan sonra üçümüzede dağıttı.Ben dilekçeyi almayıp"Gelmeyi düşünmüyorum."diyince Gece ve Ada'nın gözlerinden alev çıkmaya başladı.Aynı anda"Sen gelmezsen bizde gitmeyiz!"diyip omuz silkerek arkalarını döndüler."Ya tamam önce annem ile konuşayım size haber veririm."dediğimde deli gibi zıplayıp sarıldılar."Manyaksınız siz"diyip güldüm."Bizde seni seviyoruz aşkım"dedi Gece.Okuldan çıkıp kızlarla vedalaştıktan sonra Uzay'ın okuluna doğru yürümeye başladım.Okuluna geldiğimde beni kapıda bekliyordu.Uzay bile okuldan çıktığına göre sohbet ederken çok vakit harcadık diye geçirdim içimden.Uzay'la beraber sohbet ederek eve geldik.Rutin işlerimi halledip,üstümü değiştirdikten sonra annem ve Uzayın yanına salona gidip geziden bahsettim.Kendimize dikkat etmemiz konusunda uyardıktan ve birkaç sorudan sonra izin vermişti.Dilekçeyi doldurduktan sonra anneme teşekkür edip yanağına öpücük kondurdum ve odama çıktım.Yarın haftasonuydu.Yarın sabah 5'te herkes okulda toplanıp otobüse binip kamp için bodruma gidicektik.Sabahın köründe gidecek olmamızın nedeni ise yolun 3-4saat sürecek olmasıydı.İzmir'den Bodrum'a gidiyorduk sonuçta.Kamp için gerekli eşyalarımı hazırladıktan sonra kızlara geleceğime dair mesaj atıp.Twitter'a girdim.Bir mesaj.Yakamoz'dan.
yakamoz:Yarın 11.sınıflar için kamp varmış:)
Varmış dediğine göre başka birinden duymuş,yani11.sınıf değil.Kendimi dünyanın en zeki insanıymış gibi hissedip tam"BULDUUM"diye mesaj atıcakken bir mesaj daha geldi.
yakamoz:Ayarlarsam bende gelirim belki.
Ayarlarsam mı?11.sınıf değil mi yani? E ama böyle olmaz ki.Ne güzel heveslenmiştim...
Bu konuyu daha fazla üstlemeyip mesaj yazmaya başladım.
okyanus:Her zaman olduğu gibi sadece senden mesaj var.
yakamoz:Her zaman olduğu gibi ve her zaman olacağı gibi.
Ne diyeceğimiz bilemez bir haldeyken konuşmayı sonlandırmaya karar verdim.Ona bağlanmamalıydım.Hızlı bir şekilde mesaj yazdım.Daha doğrusu yazmaya çalıştım.
okyanus:Görğlüriz
Bu neydi şimdi!Klavyenin üstüne otursam daha anlamlı bir şey yazardım.Ben bile ne yazdığımı anlayamazken mesaj geldi.
yakamoz:Görüşelim:)
Telefonu hemen kapatıp odamdan koşarak çıktım.Yakamoz burada ve beni izliyormuş gibi hissediyordum.Utancımdan ne yapacağımı şaşırmıştım resmen!Ben ne ara annemin yanına geldiğimi anlayamazken annem"Hayırdır kızım uzaylılar mı geldi?"diye sordu.Ne uzaylısı anne ya!Ne diyeceğim ben şimdi?Düşün Okyanus düşü-buldum!"ACIKTIM!"diye bağırdım birden.Aferin sana Okyanus."Evet evet acıktım ben,hadi yemek yiyelim."diyerek mutfağa gittim.Annemde arkamdan geldiğinde kısa bir süre içerisinde sofrayı kurduk.Uzay'da geldiğinde yemeğimizi yemeye başladık."Abla bak şimdiden anlaşalım oraya gittiğinde bana bir milyon tane fotoğraf atmak yok!Sonra üzülüyorum ben gidemediğim için." Uzay'ın sesiyle ona dönüp,gülerek"Duruma göre."dedim ve tabağımı alıp tezgaha bıraktım.Uzay"Ya ablaa!"diye söylendiğinde"Tamam tamam bir milyon tane atmam bin tane atarım."diyerek kapıya yöneldim.Uzay"Ay midem kalktı.Sen espri yapma abla,lütfen!"dediğinde gülerek ona döndüm."Ee kardeşimizden kaptık bir şeyler."diyip odama doğru ilerlemeye başladım.Annem"Ne güzel anlaşıyorsunuz siz ya!"diye gülerek söylendiğine"Eline sağlık annem."diye bağırdım.Odama girip son bir kez eşyalarımı kontrol ettikten sonra sabah 04.30'a alarmımı kurup yatağıma girdim ve uyumaya başladım.
   Yine o sevmedigim alarmın sesiyle uyandım.Yataktan kalkıp rutin işlerimi hallettikten sonra üstümü giyinmeye başladım.Odadan çıkıp yolda yiyebileceğim bir şeyler hazırlayan annemin yanına gidip yanağına öpücük bıraktıktan sonra odama gidip kısa şort tulumumu giyip çantamı aldım.Uzay'la ve annemle vedalaştıktan sonra annemin benim için hazırladığı sandviçi elimealıp evden çıktım. Evden çıktığımda Ada'nın konferans görüşmesi için aramasıyla telefonumu elime aldım.Bir yandan sandviçimi yiyip bir yandan da Ada'nın "Eşyalarınızı eksik almadınız değil mi?"diye söylenişini dinliyordum.En son Gece dayanamayıp"Dünden beri tam on dördüncü kez söyledin aldık her şeyimizi sorma artık."tatlı bir şekilde söylendiğinde Ada"Ya tamam demiyorum bir şey hıh!"diyip görüşmeyi sonlandırdığında bunun ciddi bir şey olmadığını bildiğimden üstelemeden görüşmeden çıktım. Okula şarkı dinleyerek gitmeye devam ettim.Okulun kapısının önünde beni bekleyen Gece ve Ada'nın yanına gidip"Günaydın kızlar!"diyerek onlara sarıldım.Daha sonra bankta oturup otobüsü beklemeye başladık.Aklıma dün yakamoz ile konuştuklarımız gelmişti."Acaba o da mı geziye gelicekti?Nerden öğrenmişti ki geziyi? Bizim okulda mıydı?Ya bizim sınıftaysa?"düşünürken elini gözümün önünde sallayan bir yandan da"Daldın herhalde."diyen Ada'ya baktım.O sırada otobüs gelmişti.Gece çantaları alıp yerleştirirken ben dilekçelerimizi öğretmene verdim.Bu sırada Ada'da bize yer kapmaya gitmişti.Eğer üçlü arkadaş grubunuz varsa,bu tarz şeylerde mutlaka hepinize bir görev düşer ve işini ilk bitiren siz olursunuz.Yanımda Gece,bir önümde Ada oturuyordu.Yaklaşık beş on dakika daha servise binemeyen öğrencilerim binmesini bekledikten sonra bizden sorumlu olan öğretmen bir kaç duyuru yaptı.Nihayet otobüs harekete geçmişti.Bir süre sonra sessizlik oluştu otobüste.Bende diğerleri gibi kulaklığımı çıkartıp müzik listemden herhangi bir şarkı açıp başımı cama yaslayıp düşünmeye başladım."Acaba şuan o da mı servisteydi?Bu çocuğu neden bu kadar çok merak ediyordum?Kafamı hafif sağa-sola sallayıp düşüncelerimden sıyrıldım.Merak etmemeliyim diye geçirdim içimden ve şarkıyı dinlemeye devam ettim.
-
Gecenin beni dürtmesiyle kendime gelebilmiştim.Ben ne zaman uyuya kaldığıma anlam veremezken Gece'nin"Geldik."demesiyle herkes  servisten indik ve bagajdan çantalarımızı alıp hocanın söyleyeceklerini dinlemeye başladık."Evet çocuklar 2 günlük kamp yapacağımız yer burası. 20dakika müsaade veriyorum herkes çadırlarını kursun ve ardından yemek için tekrar bu alanda buluşalım.Fazla uzağa gitmek yok."Ormanlık alanın görüntüsü çok güzeldi.Hemen fotoğrafını çekip Uzay'a atacaktım ki internet çekmiyordu.Arkadan bir çocuk"Hocam bizi burda ayı,kurt falan yemesin."dediğinde birkaç kişi gülmeye başlamıştı.Neyi komikti bunun?Herkes çadırlarını kurmaya başlamıştı.Bizde on dakikalık bir uğraş sonucunda çadırı kurduğumuzda Gece çadırın içine girmişti ki çadır o an Gece'nin üstüne düştü.Ada ile birlikte Gece'nin haline gülerken Gece bize kızgın bakışlar atıyordu.En son dayanamayıp o da güldüğünde ben"Bu böyle olmayacak en iyisi birinden yardım istemek."dedim.Bana bakmadan kafalarıyla beni onayladıklarını"çok istersen sen git"dediklerini anladım.Ağacın altında çadırını kurmuş,tek başına elinde kitabıyla oturan çocuğun yanına gidip"Şey,biz çadırı kuramadıkta yardım edebilir misin?"diye sordum.Çocuk kafasını kitaptan kaldırdı ve bana baktı.İnanmak ister gibi gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra tam konuşmak için ağzını açmıştı.Ben içimden"Çok şükür konuşucak!"diye düşünürken ağzını kapattı ve yutkunduktan sonra konuşmaya başladı.Ben mi çok dikkatli inceledim yoksa o mu on saat sustu anlayamadım.Eliyle öğretmeni göstererek"Öğretmen yardım etse daha sağlam olur."dedi ve kitabına geri döndü.Sesi o kadar titrek çıkmıştı bir an ne dediğini bile duymamıştım.Öğretmen çadırımızı kurduktan sonra çantalaramızı çadıra yerleştirirken"Uyuz oldum çocuğa resmen!"diye söyleniyordum.Bir anda kızlar bana dönüp"Ay bir dakika sen ilk defa birine uyuz mu oldun?"diye bağırdılar."Çocuktan yardım istedim,yarım saat bana mal mal baktı.En sonunda "Öğretmen yapsa daha sağlam olur."dedi.Hayır yani madem yardım etmeyecektin niye sustun.Öğretmen daha sağlam yaparmışmış.Ne yapıyor öğretmen çimentomu döküyor!"diye söylendiğimde kızlar bana gülmeye başladı."Ne gülüyorsunuz ya haksız mıyım?"diye sorduğumda" Haklısın,haklısın."diye resmen geçiştirdiler beni.İşimiz bittiğinde yemek yenilecek alana gittik.Hava kararmak üzereydi.Öğretmen ve yanında bir kaç aşçının olduğu sıraya girip yemeği aldıktan sonra yerdeki minderlere oturup yemeye başladık.Bitirdikten sonra herkes gibi yakılan ateşin etrafında öğrencilerin oluşturduğu halkanın bir ucunada biz oturduk.Öğretmen öğrenci sayımı yaptıktan sonra bir kişi eksik çıktı.Sayımı yapan öğretmen kim eksik diye bakarken,diğer öğretmenlerden birisi çadırının yanında yere oturup kitap okuyan öğrenciye-ki bu benim uyuz olduğum çocuktu-seslendi."Oğuz!Gelsene buraya,gitarını da getir ama."diye gülerek seslendi.Adının Oğuz olduğunu öğrendiğim çocuk öğretmene hiçbir cevap vermeden çadırın içindeki gitarını alıp ayaklandı.Karşımda oturan Mert yanında Oğuz için yer açıp"Gel!"diye seslendi.Oğuz oturup gitarını ayarladıktan sonra öğretmene baktı.Öğretmen"Ee hazır Bodrum'dayız,Bodrum'la ilgili bir şeyler söyle bakalım."dediğinde diğer sınıfların öğrencilerinden birisi"Aşk Bodrum'da yaşanıyor güzelim söylesin hocam!"dediğinde öğretmenlerde dahil herkes gülerken Oğuz'a baktığımda sadece tebessüm ettiğini gördüm.O sırada elini gitarın tellerinde gezdirmeye başladı.Melodiye girdiğinde hangi şarkı oldupunu anlamıştım.Ben şarkıyı kim söyleyecek diye düşünürken Oğuz hem çalıp hem de söylemeye başladı.Etrafındaki insanlarla konuşmaktan bile korkan bu çocuk,şarkı söylerken dünyanın en özgür insanı gibiydi.

Duramam burda ben
Duramam çünkü her günüm bi' olay
Aramam kimseyi
Koyamam yerine sanki öyle kolay

Derin bir nefes aldı ve başını gökyüzüne çevirdi.

Taşlar düşüyo' dağlardan
Uyandım boş uykulardan
Sen hangi eylül
Ben hangi başak
İstanbul'dan evden bezdim
Ülkenin her yerini gezdim
Aydın, İzmir, Afyon ve Uşak

Duruşunu dikleştirip gitarın tellerine daha sert ve neşe dolarak vurmaya başladı.

En sonunda Bodrum
Orda biraz durdum
En sonunda Bodrum
Orda biraz durdum

Şarkının bu kısmına öğrencilerden birkaç kişi daha eşlik ederken Oğuz gitarını çalmaya devam ediyordu.Ve sonra şarkıya tekrar girdi.

İlk gençliğimde
Yeni uzamış saçım ve
Güneş gözlüğüm
Nası' kendini beğenmiş
Ağzımdan küfür eksilmezmiş
Ama güzel gözlüyüm
Yıllar geçmiş tek nefeste
Ruh bedende pür-hevesle
Öğüt veriyo', öğüt veriyo'
Aslında bütün yük bende
Ruh ağırlık bu bedende
Gücüm yetmiyo', gücüm yetmiyo'

Bir an göz göze geldik."Gücüm yetmiyor."kısmını bana bakarak söylemişti.Yardım ister gibiydi.Kurtar beni bu karanlıktan der gibi.Öyle bir baktı ki,ne olduğunu bilmediğim halde sımsıkı sarılıp"Geçicek."demek istedim."Her şeye geçicek..."
•••
Bir bölüm daha bitti^^
Hikayeye yeni iki karakter daha eklendi.Mert ve Oğuz'u sevebildiniz mi?
Yorumlarınız bizim için gerçekten çok önemli.Sevmediyseniz bile neden sevmediğinizi belirtin lütfen.
Okuyan herkese teşekkürler!

MELANKOLİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin