KUMA
***
Bir insanın hayatı saniyeler içerisinde nasıl yıkılırdı? Nasıl alt üst olur, nasıl kıyamete dönerdi?
Bir ev, nasıl bir yuvadan çok cehenneme çevrilirdi?
Bir kadın nasıl yüreğini taşa çevirir,
Bir adamın dili nasıl kilitlenir,
Bir kızın yüreği nasıl ateş olup cayır cayır yanardı?!!
Urfa... aşkıyla yürekleri yakan güzel şehir. Bu sefer nasıl bir felaket vurmuştu ki herkes gözünü kör, kulağını sağır etmişti.
Dewran Şahsuvaroğlu nasıl bir kaderin içindeydi ki alnına bir silah, yüreğinede bir hançer indirmek istemişti?
Nârin Şahsuvaroğlu nasıl bir hayatın içindeydi ki diline mühür, yüreğine kelepçe geçirmişti?
Ah Urfanın kıydığı masumlar, amedin vurup yel ettiği gönüller.
Bu sefer ne etmişti ki bakmaya kıyılmayan, görünce nefesleri tutulan, gülünce kalpleri kor eden güzelliğe sahip bu kıza kıymıştı.
Lorîn Argâhlı... nasıl bir cehennemin içine düşmüşti ki ciğeri sökülmüş, yüreği parçalanmıştı?
Öyle bir canhıraş acının içine düşmüştü ki bu yürekler, onlara uzanan dili yakıp, onlara dokunan eli kül edeceklerdi.
Ancak;
Herkesten önce, yakmaya kendilerinden başlayacaklarından habersiz....
***
Selam minnoşlarım, nefesleri tuttuk mu? Tutmayan varsa şimdi içine derin bir nefes çeksin ve bırakmasın.... şaka kız şaka ölüp başıma kalcaksın.d
Yepyeni bir kurgu, yepyeni hayatlar, ve yepyeni acılar. Her zaman bir töre kitabı yazmak istemiştim ve daha fazla içimde tutamadığımı farkettim. Dayanamadım anam napayim.dd
Sanırım seveceğiniz ve doya doya okuyacağınız bir kitap olucak. Eh o zaman arkamıza sıkıca yaslanıp nefesleri tutuyoruz, çokta tutmayın içinizde, patlarsınız vallahi, yazar olmadan okurunu öldürttüye çıkar adım sizi yolarım şdlsşaşaşwşwğsl
O zaman sizleri kocaman öpüyorum, şu yıldızı doldurmadan geçenede sözüm yok, susuyorum....
