6. BÖLÜM

89 8 0
                                    

" herkez bir gün gider hem de acimadan ardına bile bakmadan... "

" yarın bayram! erken kalkın çocuklar ! en güzel kıyafetlerinizi giyin
çocuklar! "

Hem şarkıyı söyleyip hem de yerleri temizliyordum. Yarın bayram olduğu için evde bayram temizliği yapılıyordu.

       Sabah abim ve babam camiye, annem ve bende dedemgile yol almıştık. Eve geldiğimizde direk mutfağa geçmiş ve kahvaltılıkları hazırlamaya başlamıştık. Herkez geldiğinde kahvaltıya başlamıştık. Kahvaltılar yapılmış, sofra toplanmış ve herkez bir köşeye dağılmıştı. Kadınlar bir köşeye, erkekler bir köşeye, bizim tayfada bir köşede oturmuş sohbet ediyorduk. Abimin telefonu çalınca izin alıp yanımızdan ayrıldı. Biz de konuşmamıza devam ettik.

Akşam üzeri meydanda toplanılmış akşam sofrası kurulmuştu. Herkez burdaydı ama abim hâlâ gelememişti. Git gide merak etmeye başlamıştım onu. Asaf abinin yanına gidip oturdum. Asaf abi bana merakla bakıp konuşmaya başladı

" hayırdır zeyno ? Niye yüzün asık senin? "

" abimden hâlâ haber yok "

" işi vardır belki "

" ama şimdiye kadar aramış olmalıydı "

dediğimde asaf abide benim gibi derin bir nefes alıp verdi ve konuşmaya başladı

" sen şimdi böyle diyince ben de merak ettim "

diyip cebinden telefonu çıkartıp bir kaç tuşa basarak telefonu kulağina koyup biraz öyle bekledikten sonra telefonu kapatıp bana döndü ve

" ulaşılamıyor "

dedi endişeli sesle. Şimdi iyice korkmaya başlamıştım. Oturduğumuz yerden kalkıp bizimkilerin yanına gittik.

Yazardan

Her iki mahallede yemeklerini yemeye başlamıştı bile ama ortada ne deniz reis ne de defne vardı. Iki mahallenin de tam ortasında siyah bir jip durunca bütün gözler ona dönmüştü. Arabadan orta yaşlarda bir adam inince iki gözde birbirlerine dönmüştü. Hem Selim bey hem de Samet bey orta yaşlardaki adama bakıyorlardı. Adam yavaş yavaş ilerleyip tam sınır çizgisinin ortasında durdu ve o pis gülümsemesini çıkarttı. Selim bey ve Samet bey aynı anda ayağa kalkınca adamın gülümsemesi daha da büyüdü. Iki mahallede şaşırmış bir şekilde olanları anlamaya çalışıyordu. Selim bey

" ne istiyorsun mustafa "

diyince adam gülümsemesini silmeden konuşmaya başladı

" oğlunu merak ediyormusun ARAS "

" deniz... ?"

diyip sustu selim bey. Mustafa bey ise gülümsemesini silmeden bu sefer de Samet beye döndü ve

" peki ya sen yeğenini merak ediyormusun GÜNEŞ "

dedi ve kahkaha atmaya başladı. Iki adam da birbirlerine bakıp geri mustafa denen adama bakmaya başladılar. Mustafa ise geri geri yürüyüp tam arabanın önünde durdu ve konuşmaya başladı.

DÜŞMAN AİLELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin