Gül kurusu'na

74 2 0
                                    

Sen aldanma hiçbir şiirime
Sözlerimde varlıgına değil
Bu sevda da aşkda sana değil
Değmezsin bir satır tanesine

-Kaç zaman oldu bilmiyorum, mesken tuttum bu sokagı. Kediler bile alıştı artık bana birde şu köşedeki sokak köpegi sanki benden birşeyler istiyor, ne yaparsam yapayım değişmedi bakışları. En sonunda tuvalimi kullanmak zorunda kaldım. Evet seni en küçük ayrıntına kadar kopya edecegim ve tek tek çizgilerimle bu bakışlarına bir anlam verecegim.

Ressam yine bütün hayal gücüyle tuvaline nakışlarını işliyordu, boyaları korkarak kullanıyordu sanki her fırça darbesinde biraz daha biruşuyordu yüzü saatler geçti insanların binbir çeşidi geçti. Kediler artık sıkılmış kuytu yerlere çekilmeye başladı. Bu ikindi vaktinde bir yaşlı köpek ve bir ressam. Sokak bugün herzaman olduğundan daha bencildi tek bir ses yoktu

Ressam bi ara başını kaldırıp etrafına baktı kimsecikler yoktu tebessüm edip tekrar tuvaline döndü. Saatler geçmişti güneş batıyordu . Tuvalinin başından ressam dogruldu sonunda! işte köpek efendi her ayrıntına kadar ellerimde, ressam tuvaline bakı ama bir türlü bu bakışlara bir anlam veremiyordu, çok tanıdık gelen bu bakışları bu kadar yabancı karşılamak onu çok rahatsız ediyordu. Bu arada sokagın başından çok tanıdık bir ses duydu ressam

-Avcııı!!

Hemen ardından bir suliet belirdi ressamın saatlerce bakıştıgı köpek bir anda bu suliet'e atıldı
Ressam köpegi kendine çekek bu çok tanıdık sesin sahibini görmek istiyordu. Çabucak çantasından gözlüğünü çıkarıp taktı. O sesi o suliet'i ve en sonunda o köpeğin bakışlarını tanımıştı. Hizla tuvalini, boyalarını, fırçalarını toplamaya çalışıyordu ama eli ayağı şaşmıştı bir türlü yerleştiremedi fırçalar dagınık.

O uzaktaki suliet yaklaşmıştı, ressam soğuk soğuk ter dökmeye başlamış bir an önce o sokağı o alışılmışlıgını terk etmeye çalışıyordu. O suliet artık karşısındaydı ve konuşmaya başladı

-Geldim ressam, benim gülkurun, boyalarının, fırçalarının kıyamadığı Gülkurun sana geldim tüm varlıgımla

Bu sözler karşısında tirtir tirreyen ressam çantasını toplayıp ayağa kalktı

-Hoşgeldin Gülkurusu beni çok beklettin...

Dedi ve sokaktan hızla uzaklaştı...

Artık anlamanın zamanı gelmedimi ! Ben seinin için kıyısına vurduğun ıssız bi ada ilk gördüğün gemiye koşa koşa terk edeceğinbir ada , ne yaparsam yapayım gideceğin bir ada, güneşi batıdan doğursamda altın saraylarda yaptırsam terk edecegin bir ada ve kıyıma kazazede olarak gelmekten vazgeçmediğin galiba  bu yüzden seni iyileştiren yanımı seviyosun. Sadece sana iyi gelen yanımı ve iyileşir iyileşmez terk edilen yanımı.

GÖKKUŞAĞI  ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin