Sevgiyi kalıplaştırmayı sevmiyorum ben. Herkesi ve her şeyi sevebilirsin sonuçta. Ya da zorlasalar sevemezsin. Başkası buna karar verecek değilya. Ne bileyim, yeri veya zamanı olmaz. Anında bir şeye tutulabilirsin. Hatta
en saçma yerde birini bırakabilirsin. Kafana göre değil, kalbine göre
sonuçta. Sevgiyi mantığa sığdırmaya çalışmıyorum bu yüzden.Kime baksam ya alımlı, ya akıllı olduğu için birini seviyor. Kime imrensem bir süre sonra cıvıklaşmış heves kokusu alıyorum. İlişkilerde biri, diğerini
hep sömürüyor. İnsanlar, maddi olarak banka görevi gören bir sevgili arıyor mesela. Her şeye paha biçme olayını anlamıyorum. Sevgilisine aldığı hediyenin ücreti, kendisine verilen hediyenin ücretinden az olduğu için kârda olduğunu düşünüp sevinen insana rastladım. İlk duyduğumda üzüldüm. Gerçekten üzüldüm. Hediye aldığı kişiye, sevdiğini sandığı kendisine, sevginin bu kadar maddeleşmesine üzüldüm. Ama yapabileceğim pek bir şey yok. Kendi kendime çalıp söylüyorum ben. Benim için yazılacak bir yazı yahut benim için söylenecek bir şarkının bendeki etkisini daha fazla olurdu.Bir de kıskandırma oyunları var tabi. Yahu, sen birini kıskandırmaya çalışıyorsan onun sana olan sevgisinden şüphe ediyorsun demektir. Ya da zorla sana olan veya olmayan sevgisini artırmaya çalışıyorsundur. Duygusal çöküntü burada yine devreye giriyor. Sonra ardı arkası kesilmeyen tripler, hüzünler, ayrılık mesajları ve ayrılamama falan. Bunların hepsi bana boş geliyor. Birlikteliğinden huzur duyacağınız biri olmaktan duygusal çöküntüye uğratan biri seviyesine düşüyor yapmayın.
Güzellik dıştan ibaret değil. Dış güzelliğin de ilk bakışta önemi var tabi. Bu inkâr edilemez. Ama herkesin güzellik anlayışının farkli olduğunu göz önünde bulundurarak insanları linç edin.
"Güzelsen güzelsin, yok mu benzerin?" diyor Zeki Müren. Görüldüğü üzere
güzellik de her zaman işe
yaramıyor. Önemli olan davranışlara
âşık olmak, kalbine âşık olmak. Bilmiyorum, size bakışına âşık olmak, size olan sevgisine âşık olmak.Ha bir de şu var: Sevgilim yok, yalnız hissediyorum. Sevgilisi olan hiç mi
yalnızlığa kapılmıyor, hiç mi üzülmüyor sanıyorsunuz? Yalnızlığı
veya kalabalıklığı tek bir insan grubuna bahşetmek yanlışa götüren genellemelerden olur.Bir şeylerin sizi kısıtlamasına hiçbir
şekilde izin vermeyin. Birini zorla sevemeyeceğinizi söylemiştim. Size
birilerini "ayarlamaya" çalışanlar olacaktır. Bunu yapmayın. Sevmeyi, âşık olmayı "Tanışırız, konuşuruz işte. Olmadı bırakırız" şeklinde algılamayın. Bu her iki tarafa da zarar verir. Kimse sizin yara bandınız değil. Siz de çocuk oyuncağı değilsiniz. Sevin sevmek mühimdir ve bi su gibi ihtiyaçtır. Ama bu sevgi gerçek sevgi olsun.Yağmur damlaları cama vururken gece yarılarında, onun verdiği hüzün ile ağlayacağız bir sevgi.
Esenlikle kalın.