2. Bölüm -MARİSA -

60 10 13
                                    

Yeni bölüm sizlerle...

" Seninle çok eğleneceğiz
Marisa!  "
👑

Yüzüme vuran güneş ışıkları , gözlerimi kaptma isteğine sebep olurken elimi yüzüme siper ettim ve gözlerimin ışığa alışmasını bekledim.

Başım şiddetli bir şekilde ağrıyordu, etrafıma göz gezdirdiğimde odamda perdelerimin sonuna kadar açık olduğunu fark ettim. Bu da güneş ışıklarının yüzüme vurmasının nedenini açıklıyordu elbette!

Duvarda ki saate baktığımda 7.30 du. Okulun ikinci döneminin ilk günüydü ve ben erken kalkmıştım.
Hemde ilk defa!
Bunu fırsat bilerek ayağa kalktım ve banyoya yöneldim.
Aynadan gördüğüm ben, kısa bir şok geçirmeme neden olurken , birbirine yapışmış bir kaç saç tutamını elime alıp inceledim.
O sırada aklıma gelenle , ikinci şokumu yaşarken gördüğüm rüyanın gerçek olma olasılığını test ettim.
İmkansızdı. Kesinlikle imkansız.

Anlamsız bakışlarla hızlı bir şekilde duş aldım ve dolabıma yönelip beyaz bir askılı tişörtle mavi bir kotu üzerime geçirdim.
Saçımı salık bırakıp biraz yüzüme renk kattıktan sonra odamdan çıkıp alt katta ki mutfağa yöneldim.
Bu hafta sıklıkla karşıma çıkan pankeklerle donatılmış kâsenin üzerinde küçük bir not..
Bir pankeki ağzıma atıp çiğnerken küçük katlanmış kağıdı açtım, her zaman ki gibi...

Ne bekliyordun ki ? Seni Öperek uyandırmasını ve birlikte kahvaltı etmeyi falan mı ?

Iç sesime güzelce bir göz devirdikten sonra, önüme gelen saçlarımı elimle geriye taradım ve bakışlarımı tekrar kağıda çevirdim.

Masaya pankek koydum, sen seversin.sakın okula geç kalayım deme minik şeytan. Işlerim biraz yoğun ama söz veriyorum bugün eve erken geleceğim ve biz baba-kız gecesi yapacağız
Seni seviyorum.

Baban

Yavaşça gülümsedim ve tezgâhın üzerine koyup, kendime bir bardak soğuk süt doldurdum. Her hafta sonu babamla birlikte akşamları vakit geçirir, film gecesi yapardık. Fakat sorun şu ki babamın bir aydır uğraştığı bir cinayet davası bitmek bilmiyordu ve neredeyse evde birbirimizi göremez olmuştuk. Neyse ki bu akşam artık birlikteydik.

Sonunda!

Keklerimi bitirip hızlı bir şekilde durulayıp bulaşık makinesine yerleştirdim. Son kez kendime çeki düzen verdiğimde sırtıma çantamı asıp hazır olduğum kanısıyla dışarıya çıktım. Hafif esen rüzgar saçlarımı havalandırırken yavaş adımlarla ilerlemeyi sürdürdüm.
Telefonumu çıkarıp , kulaklığımı kulağıma yerleştirdim ve hafif tempoyla koşmaya başladım.
Okulum buraya biraz uzaktı, normalde sabahları babam beni okula bırakırdı ama o erken çıkıyordu ve bende koşmayı sevdiğim için pekte sıkıntı etmiyordum açıkçası.

Okuldan önce okulun adının yazılı olduğu tabelayı geçtim ve ağaçlarla dolu bahçeye girdim. Ileride birkaç bank, ve çardak bulunuyordu. Etrafı süzüp kendi arkadaşlarım dan olan var mı diye baktığım da her zaman ki gibi iç sesim devreye girmişti.

Onlar ne zaman erken geldi ki ?

" ilk defa doğru dedin " dedim sessizce mırıldanarak. Nedense ilk günden bir de okulun kendi kendine konuşan delisi olmak istemiyordum.

Ilk defa mı ? Ciddi misin sen ?

" evet, kendini ne sanıyorsun ki ? "

Ben asl-neyse ne. Geç kalacaksın yine bana laf yetiştirmekten!

CEHENNEM ÇİÇEĞİ  - YANSIMA  -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin