3.BÖLÜM: Zihinde Yer Edinen Görüntüler
" Burayı Biliyorum "
👑Karaladığım eskiz defterine konan elle birlikte , çizimimi yarıda bırakıp kalemi masaya bıraktım. Ardındansa sırtımı sandalyeye yaslayarak, bakışlarımı önümde Azrail gibi dikilen Ashley'e çevirdim. Kaşımı 'Ne ' dercesine kaldırırken, konuşmamı cevapsız bıraktı.
Elini masadan çekmeden, yüzünü aşağıya doğru eğdi, eskiz defterini kendine doğru çevirmeyi de ihmal etmedi.
İlk başta baktı, daha sonra defteri başka bir yöne döndürüp tekrar baktı. Kaşları çatıldı, ardındansa az önce yaptıklarını tekrarladı.
Sonunda bir nida yükseldi." Yine ne çizdin anlayamadım Mari! "
Gülümsedim. Çizimlerimin bana özel olması hoşuma gidiyordu. Kimsenin ne yaptığımı bilmemesi. Ne yapacağıma ya da neye göre hareket edeceğime göre vereceğim tepkilerin bilinmemesi. Gizemi severdim. Çözülemeyen soruları ve çözümleri de öyle. Matematik dersimin iyi olması büyük ihtimalle de bundan kaynaklanıyordu.
Dudaklarımı yaladım ve yüzüme yerleşen gülümsemeyle, bana merakla bakan Ashley ile birlikte konuştum.
" Görünmeyeni seviyorum. "
Bence, kimsenin senin ne tepki vereceğini ya da ne diyeceğini bilememesi kadar sinir edici bir şey olamazdı. Ve ben, bunu zıt düştüğüm kişilere çoğunlukla kullanırdım. Hoşuma gidiyordu.
Homurdandı. Gülümsedim, ve kağıdı elinden alarak son rötuşlarımı dokundurdum kağıda.
Boşalan sınıfta birkaç kişiyle birlikte, Ashley önümdeki boşalan sıraya, bana dönerek oturdu. Elini yanağına yaslarken bakışlarım arada ona bakıyor, ardındansa resme geri dönüyordu.
Yanımızda ki varlığını unuttuğumuz Austin, Ashley'in sorusuyla birlikte, benimde konuşmaya dikkat kesilmemi sağlamıştı.
" Austin'di değil mi? " telefonundan başını kaldıran Austin, bakışlarını karşısında ki sarışına dikerken kafasını olumlu anlamda salladı.
Ardındansa konuşmayı devam ettirdi." Evet,Sende.."
Ashley onun cevap vermesine fırsat tanımadan cevap verdi.
" Ashley " dedi elini uzatarak.
Austin elini kaldırırken yeni fark ettiğim kulağındaki kulaklığı çıkarmayı ihmal etmemişti. Ashley'i nasıl duyduğuna şaşırsam da çizime devam ettim.
Bunca zaman demek ki müzik dinliyordu.Austin elini geri çekerken, bakışlarının bana döndüğünü hissetmemle , bitirdiğim çizimle kalemi masaya bırakarak kağıdı havaya kaldırdım,süzdüm.
Tıpkı kafamdaki gibiydi.
Aynısıydı.
" İşte, bitti. " diyerek sevinçle Ashley'e verdim.
Eline aldı, ve yine uzunca inceledi.
Kafa karışıklığıyla birlikte yüzünü resme tekrardan gömdü.
" Bebeğim, bir mekan burası...ama hala çıkaramadım. " kafasını kaşıdı. Bunu yaparken tatlı gözüküyordu.
Omzumu silktim.
" Neresi olduğunu bilmiyorum. Ama zihnimde bir yer.."
Ashley güldü, " Sen ve esrarengiz zihnin "
Bende güldüm,haklıydı.Beni benden iyi tanıyanlardan biriydi. Belki de tanıyan tek kişiydi.
Ashley sessizce bizi izleyen Austini fark ettiğinde
" Ah,kusura bakma Auistin. Sende bakmak ister misin ? " diyerek konuşmaya onu da dahil etmeye çalışmıştı. Bunu elbette, anlayabiliyordum. Ondan etkilenmişti. Bunu; onunla konuşurken ki ses tonundan ve elini sürekli saçına atmasından anlayabiliyordunuz.Kollarımı sıraya yaslarken, yüzümü sağa doğru onun tarafına çevirdim.
Bence yakışırlardı.
Austinin de hareket ve davranışlarını pek çözemesemde, bu iş olabilirdi elbet.
Sarışın ve Esmer, mükemmel uyum!
Aklımda ki düşünceleri bir kenara bırakırken elinde ki çizimi izleyen Austine döndüm.
Oda ne çizdiğimi anlayamamış olacak ki, kaşları çatıldı. Ardından bakışları gözlerime tırmandı. Tepkisi karşısında kahkaha attım. Fakat verdiği cevapla, yüzümde ki gülümseme yerini yavaşça şaşkınlığa yer edindi.
" Burayı Biliyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEM ÇİÇEĞİ - YANSIMA -
Teen FictionO iyi değildi , ya da kötü Kimseye zararı dokunmayan minik bir kızdı oysaki babasının gözünde. Nerden bilebilirdi kafasının içindeki nin bir melek olduğunu ? Nerden bilebilirdi sevdiği çocuğu, kurtarıcısı olarak bellemişken, aslında bir şeytana...