24

13.6K 1.3K 393
                                    

son zamanlar çok üzülüyorum niye üzüldüğümü de bilmiyorum ama üzülüyorum😫😫

bu arada yeni yazdığım yoonmin ficime de desteklerinizi esirgemeyin lütfen

son olarak biraz hastayım ve taslaklarım bitti bölüm yazmam lazım, yeni bölüm gecikebilir (belki) iyi okumalar🖤

-

Titriyordum.

Hatta o kadar titriyordum ki, arabayı ben değil Yoongi kullanıyordu. Bedenim adeta kaskatı kesilmiş, arka koltukta kucağıma başını koyduğum Jungkook ile beraberdim.

Size yemin ediyorum, eğer orada dövülen kişinin Jungkook olduğunu bilseydim onları öldürmeden bırakmazdım. Ancak geç kalmıştım, onu o halde gördükten sonra tüm gücüm bedenimden çekilmişti.

"Şu siktiğimin arabasını biraz daha hızlı süremez misin?" diye bağırdım. Hayır bir hastahaneye falan gitmiyorduk, evime gidiyorduk. Jin hyung sağolsun ondan birkaç şey öğrenmiştim ve eczacı dolabında gerekli bir şeyler olduğunu biliyordum.

"Daha ne kadar hızlı süreyim amına koyayım?" Sesi gerginlik barındırıyor, son vitesle tüm arabaları sollayarak geçiyordu. Arada dikiz aynasından arkayı yokluyor, göz göze geliyorduk.

"Dayan bebeğim." Kanlı yüzüne düşen saçları geriye attırarak konuştum. Sesim titriyor, neredeyse ağlayacak hale geliyordum. "Varmak üzereyiz, dayan."

Neden bu haldeydi, neden o adamlar Jungkook'u dövüyordu hiçbir fikrim yoktu. Asıl merak ettiğim ise neden gecenin bir vakti tek başına bir gece kulübünde olduğuydu.

"Seninle sonra hesaplaşacağız." Yumuşak saçlarında parmaklarım geziniyor, her bir telini ayrı seviyordum. "Ama önce o güzel gözlerini açmalısın." Bu sefer bir elim saçlarında geziniyor, diğer elim atan minik kalbinin üzerinde duruyordu.

Ödüm koparmıştın, Jungkook. Ya geç kalsaydım ne olacaktı? Ya o gece orada ben olmasaydım ne olacaktı?

Gözlerimi kapatıp kafamı arkaya doğru yaslamış, göz yaşlarımın tenimi yakmasına izin vermiştim. Onu affetmediğim için kendimden nefret ediyordum. Bunların tüm suçlusu bendim.

"Özür dilerim." Kısık çıkan sesim ile sessizce ağlayışlarım, o gece o arabada duyulan son seslerdi. "Özür dilerim Jungkook."

-01:27-

Siyah saten çarşafımı çıplak tenine örterken, yüzünü inceledim. Yüzünü temizlemiş, pansuman yapmıştım. Yüzü haricinde bedeninde, özellikle karnında ve sırtında birkaç morluklar vardı. Nasıl darbe aldıysa ki o morluklar hafife alınacak morluklar da değildi. Canı çok yanmış olmalıydı, arada kendi kendine sayıklamıştı ve hala bilinçli bir şekilde gözlerini açmamıştı.

Bunu yapan, adını duyduğum kadarıyla Bogum olduğunu tahmin ettiğim, kişiyi ve arkadaş grubunu bulup bulduğum yerde sikecektim. Jungkook'un bedenindeki her morluk için bin mislini ödetmeliydim onlara.

"Jimin'e bundan söz edeyim mi?" dedi Yoongi elleri cebinde konuşurken. "Yoksa sen söyler misin?"

"Şuanlık kimsenin haberi olmasın hyung, ben yarın bir çaresine bakarım."

"Ailesi? Çocuk tüm gece eve gelmeyecek, merak etmezler mi?"

Omuzlarımı silktim. "Orasını ben hallederim, sen sadece git, geç oldu."

limerence | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin