limerence | taekook ✓

25

iyi okumalar ve iyi geceler yavru kuşlarım🐥❤️
-

Jungkook

Acı, fiziksel ve ruhsal olarak ikiye ayrılırdı. Şimdi size acı çekiyorum desem, muhtemelen fiziksel olarak algılardınız ki bu doğruydu, şuan tam olarak fiziksel bir acı çekiyordum. Peki bir insan bu iki acıyı aynı anda yaşayabilir miydi? Ben yaşıyordum işte. Henüz kalbimin acısı geçmemişken, bedenimde hissettiğim bu tuhaf acı da neyin nesiydi böyle?

Acıyla inleyerek gözlerimi açtığımda, ilk gördüğüm şey Taehyung'un yüzü olmuştu. Kalbim bu şok ile birden hızlanırken, irkilmiş gözlerimi tekrar tekrar ovuşturup kontrol etmiştim ama gerçekten de oydu.

Sikeyim, benim burada, Taehyung ile beraber onun yatağında, ne işim vardı?

Şimdi Jungkook, üçe kadar sayacaksın ve gözlerini açtığında o olmayacak. Sen de kendi yatağında olacaksın, tamam mı?

1

2

3

Gözlerimi yavaşça aralayıp tekrar ona baktığımda, tekrar küfretmiş, bir süre ona bakmamaya çalışmıştım ki dayanamamış, kirpiklerinin kusursuzlukla kapanışını izlemiştim. Şuan, rüyada falan değildim değil mi? Kim Taehyung, tüm masumiyeti ile karşımda uyuyordu. Tanrım, uyurken bile bir insan bu kadar çekici görünebilir miydi? Taehyung görünüyordu işte.

Parmaklarım yüzüne doğru tereddüt ederek uzanmış, elmacık kemiklerinde gezinirken bu duruma nasıl geldiğimi düşünüyordum. Dün gece Hoseok hyungumla kafa dağıtmak için kulübe gitmiştik ve deli gibi içmiştik, evet burasını hatırlıyordum. Hatta içince kimliğimi bile unutan ben, şaşırtıcı bir şekilde bundan sonrasını da hatırlıyordum.

,,flashback,,

"Gguk, buradan ayrılma tamam mı? Hemen geliyorum." Hoseok hyung, sersemleyen bedenimi duvara yaslarken söylemişti. "Beni bekle, sakın bir yere falan gitme." Ardından kırmızı beremin altından saçlarımı düzeltmişti.

"Tamam hyung." Her zamanki gibi son hecesini uzatarak söylediğim şey, kaşlarının çatılmasını sağlamış, beni son bir kez kontrol edip yanımdan ayrılmıştı. Sarhoştum belki evet, bayağı bir mayışmıştım. Ancak bilincim açıktı.

Kendi kendime sırıtıp etrafı izliyor, arada bir soğuktan donmuş ellerimi üzerimdeki siyah, soğuktan koruyamayan ceketin ceplerine sokarak ısıtmaya çalışıyordum. Burnumun kızardığına çoktan emindim bile.

"Hey, güzelim." Uzaklardan gel-... uzaklardan mı, ne saçmalıyorum ben? Tam olarak dibimden gelen bir sesle irkilmiş, arkama dönmüştüm. Tam olarak yüzlerini seçemediğim, üç kişilik bir grup karşımda duruyordu.

Onlara doğru salakça gülümsemiş, kıkırdamaya başlamıştım. "Güzelim mi? Bu kelimeyi bana sadece Taehyung söyleyebilir, tamam mı?"

Karşımdakiler birbirine bakıp aralarında fısıldaşmış, ardından içlerinden birinin sesini duymuştum. "Bu gecelik işimizi görür beyler."

Sonrasında ise tek hatırladığım, sol elmacık kemiğime yediğim bir yumruk ile yere yığılışım olmuştu.

flashback sonu

Sikeyim, sikeyim, sikeyim.

Aklımda canlanan hatıralar yüzüme bir tokat gibi çarparken, yatakta fazla debelenmemden olmuş olacaktı ki Taehyung'un boğuk sesi kulağıma geldi.

"Jungkook-ah." Gözleri kapalı bir şekilde adımı söylediğinde, hareketsiz kalarak uyuma taklidi yapmaya geri dönmüştüm. Sanki nefes alamıyor, kalbim tekliyordu. Boğulacak gibi hissediyordum. "Uyumadığını biliyorum güzelim."