limerence | taekook ✓

11

İçime sinmedi ama olsun iyi okumalar❤️

"Herkes sınıfına, zil çaldı!" Nöbetçi öğretmen koridordaki öğrencileri sınıflara toplarken, sekerek sınıfa girdim. Jimin de peşimden koşturuyordu.

"Neden hala anlatmamakta ısrarcısın?"

"Bir, iki, üç..." sınıfın kareli zemininde kendi çapımda seksek kurmuş sekerken, Jimin yedinci karede durdu. Yüzüne baktığımda kaşlarını çatmış bir şekilde bana baktığını görmüştüm.

"Beni görmezden gelmeye devam mı edeceksin?"

Pes ederek gözüme düşen tutamları geriye attım ve derin bir nefes aldım. Dün gece yaşananlardan bahsetmek istemiyordum, Taehyung'un beni öptüğü gerçeği Jimin'i ne türlü yıkabilirdi bilmiyordum. Ondan ayrılacağımı düşünürken işlerin iyice karıştığını gördüğünde bana epey sinirleneceği belliydi.

"Henüz bitiremedim." Kalçamı masanın köşesine koyup göz göze gelmemek için yerdeki zemine bakarken devam ettim. "Tam söyleyecekken bir şey engel oluyor, söyleyemiyorum."

Kollarını göğsünde kavuşturdu. "Benim tanıdığım Jungkook, hiçbir şeyi umursamaz ve olduğu gibi söylerdi." Bir an dediği şeyleri kafamda tarttığımda haklı olduğunu anladım. Aslında içimden gayet de umursamazdım fakat bunu ona karşı yansıtamıyordum. Ona karşı gelemiyordum ve bundan nefret etmeye başlamıştım. "Ama neyse ki artık seni bu konuda zorlamayacağım. İstediğin gibi takıl."

Umursamazca kollarımı sallayıp ona baktığımda dudaklarını büzüyordu. "Ondan hoşlandığını sanıyordum."

"Sadece hoşlantıydı ve ımm, sanki kuzeni daha tatlı?"

Utanarak söylediği şeyle güldüm. "Onunla tanıştım."

"Hassiktir, hadi oradan."

"Hmm," kafamı salladım. "Kafa birine benziyor."

Beni kollarımdan tutup heyecanla sarstı. "Yunan Tanrılarına benzemiyor mu?!"

"Bilmem, sadece samimi biri."

"Sikeyim Jungkook, sadece samimi biri değil. Mükemmel yakışıklı haşmetli ulu yuna-..."

Görüş açıma giren sevgili biyoloji öğretmenimiz (!) Bayan Chung sınıfa girdiğinde tüm konuşma bölünmüş, yerlerimize geçmiştik. "Mükemmel yakışıklı ulu haşmetli diye bir şey mi duydum? Bay Park?"

Gülmeme engel olmaya çalışırken, Jimin'in cevabı ile ben dahil tüm sınıf kahkahalara boğuldu. "Endoplazmik retikulum hücresinin ne kadar yakışıklı bir hücre olduğundan bahsediyorduk hocam."

Bayan Chung, Jimin'in her zamanki ders kaynatma sürecine girmek istemediğinden konuyu uzatmayıp derse geçmişti. Biyoloji sevdiğim bir dersti fakat şuan bana bu dakikalar ölüm gibi geliyordu. Derse odaklanmayı geçtim, etraftaki sesleri duymuyordum bile. Tek düşündüğüm dün gece dudaklarımda hissettiğim o dolgunluk hissi ile beraber kalbimin yerinden çıkacak gibi atması olmuştu.

Bu oyuna bir an önce son vermeliydim yoksa sonu benim için kötü bitebilirdi.

Ölüm gibi geçen dakikalar ardından çalan zil sesi ile bir iç çekmiş, son dersin verdiği mutlulukla çantamı kaptım.

Jimin de heyecanlı bir yüz ifadesiyle peşimden gelirken, onun bu ifadesine gülümsemeden edememiştim. Yoongi'yi Yunan Tanrısı olarak görmesi nedense komiğime gitmişti. Ama haklıydı, herif gerçekten kusursuzdu. Taehyung'un kuzeni olduğu ne kadar da belliydi ama!

"Ee ne yapıyoruz?" diye sordu Jimin. Telefonuma gelen bildirim sesi ile telefonumu açmakla meşguldüm o sıra.

kimtaehyung
çıkışta seni bekliyorum