İnsanlık her zamanki gibi gelişmeye devam ediyor, bir zamanlar toplayıcılıktan tarım hayatına geçen ırkımız sanayi devrimi ile ciddi şekilde bilim ve teknolojiye yöneldi. Ekonomi ve soğuk savaş rekabeti bu süreci hızlandırdı. Eskiden dağınık bölgelerde çalışma yapan mühendis ve bilimciler günümüzde köyler oluşturacak seviyede birleşmeye başladı. Bununla birlikte teknoloji ve yaşam birbirinden ayrılmaz ikili haline geldiler.
Yaklaşık 1 yıl önce dünya çapında bilimsel ve teknolojik birimler ortak bir karar vermek amacıyla bir araya geldiler. Teknoşehir kurma konusunda anlaştılar.
Tıpkı geçmişteki filozofların hayallerinde olduğu gibi….
Bu şehir geleneksel dünya düzenini baştan sona değiştirecekti, belki de yeni bir çağ başlayacaktı. Çünkü bu şehirde yaşayan her birey sadece ve sadece hayatını hedeflenmiş ideallere adayacaktı. Ne bir geçim derdi ne de aç kalma ne de aile kuramama gibi bir kaygısı olmayacaktı. Herkes insanlığa ortak hizmet amacı ile bu şehirde yaşama şansına sahipti.
İlk önce bölgenin belirlenmesi gerekiyordu. Acaba hangi alan bu yapıya müsaitti?
Eğer imkanlar elverseydi uzamanlar dünya dışında böyle bir şehrin kurulması görüşündeydiler, çünkü vidasından kültürüne kadar her şeyin sıfırdan inşa edilmesi gerekiyordu fakat günümüz teknolojisi bu yapıya müsait değildi biraz tecrübe birikimi gerekiyordu.
Ama Teknoşehir dünyadan kopuk bir yapıda olursa amacının dışına taşabilirdi asıl mesele dünya medeniyetini küresel çapta geliştirmekti. Ne dışında ne içinde, bizatihi tam ortasında bir yerde kurulmalıydı.
Hesaplamalara göre bu hedefe en uygun yer dünyanın Ortadoğu bölgesiydi hem tarihi hem de coğrafi açıdan büyük önem taşıyordu.
Petra şehri: geçmiş medeniyetlerin korunmuş nadide ve ilginç şehirlerinden bir tanesi, muhteşem görüntüsü ile çevresini adeta büyülüyor.
Bağdat olabilir miydi? örnek alınabilirdi, ne de olsa orta çağın en büyük şehri sayılabilirdi gerek bilimsel gerek toplumsal.
Mısır İskenderiye’si, ilk çağ tarihinin görmüş geçirmiş en büyük kütüphanesine, büyük filozofların yetişmesine ev sahipliği yapmış antik bir şehir.
Peki Kudüs’e ne dersiniz, çok iddialı olmaz mı?
Küçük Efes Urfa, İstanbul, Gordion, Sinop, Şam, Trabzon, Bakü, İsfahan, Tahran, saymakla bitmez.
Size ilginç gelebilir ama bu iş için en uygun şehir orta doğunun biraz dışında yer alan güney batı Karadeniz’in küçük bir şehri olan Düzce konusunda kararlar kesinleşti.
Nedendir bilinmez ama düzce şehri yeni ve dinamik olmanın yanında birçok milletten insanın bir arada yaşayabildiği mozaik bir yer.
Bitki örtüsü, temiz havası, iklimi onu yeni yaşamı kolaylaştıran otantik bir hale getiriyor.
Şehir planlaması sonrasında aşama aşama teknolojik birimler kurulmaya başlandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİMKURGU ÖYKÜLER
Truyện NgắnTek bir karakter yok , tek bir hikaye yok, birbiri ile bağlantılı birden fazla dünya ve farklı bir evren var, ileriki aşamalarda romanlarımı daha kaliteli yazabilmek adına bir altyapı oluşturuyorum, likya, gırnata, idfüzzz, ıtkı, necat bunlardan baz...
