BİLİMKURGU ÖYKÜLER

zihinlerdeki hapishane

"Nafiz, sıradan bir üniversite öğrencisi olarak hayatını sürdürürken, aklında daima belirsiz bir karışıklık hissi vardı. Geceleri gözlerini plazma kirişlerinin ışıltısına dikip uzak galaksilere yolculuk ettiği hayalleriyle doluydu. Fakat bir gün, beklenmedik bir ziyaretçiyle gerçek dünya acımasızca çarpıştı. Kapısına dayanan üniformalı polisler, hayatını altüst etmek için gelmişlerdi. Nafiz'in o anki masum hayatı, ardında sadece soru işaretleri ve altüst olmuş bir odadan ibaret olarak geride kaldı. Göz açıp kapayıncaya kadar, hapishane duvarlarının soğukluğuyla çevrili bir dünyada, yaklaşık altı ay boyunca esrarengiz bir şekilde kilit altında kaldı."

Nafiz'in hapishanede geçen altı aylık süre boyunca zihninde karmaşık düşünceler dönüp duruyordu. İşte bu yüzden, tutsak edildiği hücrenin gri duvarlarına bakarken, hayatının nasıl bu noktaya geldiğini sorguluyordu. Polislerin evine gelişi o kadar ani ve şaşırtıcı olmuştu ki, gerçek ile kendi düşleri arasındaki farkı ayırt etmekte zorlanıyordu. Gece yatağında döndüğünde, plazma kirişlerinin sızdırdığı mavi ışıkların altında ne kadar da uzak galaksilere yolculuk etmek istediğini hatırlıyordu. Ancak şimdi, daldığı bu düşünceler gerçeklikle büyük bir tezat oluşturuyordu.

Hücredeki rutin, sıkıcı bir hale gelmişti. Yemekler hep aynıydı, hücre arkadaşları ise sadece isimleriyle değil, yüz ifadeleri ve tavrıyla bile gizemliydiler. Aralarında sıkça dolaşan dedikodular, Nafiz'in suçunun ne olduğu hakkında çelişkili ipuçları sunuyordu. Kimi insanlar onun hükümeti tehdit eden bir grupla ilişkisi olduğunu söylüyordu, kimi ise düşüncelerini özgürce ifade ettiği bir dijital platformda yaptığı yorumlar yüzünden gözaltına alındığını iddia ediyordu. Nafiz ise hala bu anlam veremediği durumun içinden çıkmanın yollarını arıyordu.

Bir gün, hücre arkadaşlarından biri olan Varya, sessizliği bozdu. Genç bir kadın olan Varya, daha önce hiç konuşmamıştı ve hep kendi halinde dururdu. Ancak bir akşam, yavaşça Nafiz'in yanına yaklaştı ve fısıldar gibi konuştu: "Sana yardım edebilirim, ama önce sana güvenmem gerekiyor. İsyanın içinde yer almak istiyor musun?"

Nafiz gözlerini Varya 'ya dikti. Onun bu ani teklifi, hapishane duvarları arasındaki gizemleri daha da derinleştiriyordu. O anda Nafiz'in içindeki karışıklık daha da büyüdü. Kabul ederse neyle karşılaşacaktı? Varya 'nın önerisi gerçek miydi, yoksa bir tuzaktan mı ibaretti? Altı ay boyunca süregelen belirsizlik, şimdi Nafiz'in bu tuhaf teklifle bir kez daha yüzleşmesini sağlıyordu.

Nafiz bir gün hapishaneden şartlı tahliye kararı ile çıktı, bir yıl sonra da beraat etti ancak hapishanede kaldığı yıllar yaşadığı travma zihninden çıkmamıştı, aylarca yıllarca bu olayın şokunu yaşadı.

Nafiz'in özgürlüğe kavuşması, uzun süren bir bekleyişin ardından gelmişti. Hapishaneden çıktığında, dış dünya ona bir tuhaf gelmişti. Sokaklar, insanlar, teknoloji ve doğa sanki onun uzak bir anı olarak kaldığı bir dünyadan gelmiş gibiydi. Ancak dışarıdaki hayatın normal akışı, içinde biriktirdiği travmayı hafifletmeye yetmemişti.

Bir yıl sonra gelen beraat kararı bile, Nafiz'in içindeki karanlık bulutları dağıtamamıştı. Hapishanede geçen o aylar, onun zihnine kök salmıştı. Geceleri uykusuz geçer, kabuslar onu yakalar gibi olurdu. Bu durum, onun sosyal ilişkilerini zayıflatmış ve günlük yaşamın içinde dahi sürekli bir tedirginlik hissetmesine yol açmıştı.

Yaşadığı travmanın etkisi, zamanla artarak devam etti. Nafiz, dış dünyayı seyretmek yerine içine kapanmış, insanlardan uzak durmuştu. Eski arkadaşlarıyla ilişkilerini yeniden kurmaktan çekiniyordu, çünkü onların gözünde hala suçlu biri gibi görünüyordu. Tek dostu, hapishanede tanıştığı Varyaydı. Varya, Nafiz'in özgürlüğüne kavuşmasında yardımcı olan ve ona yeni bir amaç sunan kişi olmuştu. İkisi, hapishanedeki teklifi takip ederek, sistemin karanlık yüzüne karşı savaşmaya karar vermişlerdi.

Nafiz, aylar ve yıllar boyunca hapishanede yaşadığı travmayı aşmaya çalıştı. Ancak geçmişin gölgesi, onu hala korkutan ve rahatsız eden bir gerçeklik olarak duruyordu. İçindeki bu sıkıntı ve öfke, zamanla onun iç dünyasını sarmış ve hikayesinin ikinci bölümünde derin bir çatışma yaratmıştı.