İdfüzzz'de Derin Knora Hastalığı-Bilimkurgu

275 3 0
                                    

İdfüzzz'de Derin Knora Hastalığı-Bilimkurgu

Daha önce bahsettiğimiz şekilde İdfüzzz yüzeyinde insanların gelişinden daha önce de birbirinden farklı canlı türleri yaşıyordu. Bir zamanlar orada yaşayan canlı türlerinin bir kısmı İdfüzzz'ün tozlu atmosferine adapte olabilecek şekilde değişimler geçirmişti. Ne yazık ki 95 milyon yıl önce meydana gelen ikinci uydu çarpışmasından sonra atmosferin zamanla yok olması sonucu mikroskobik olanları dışında tamamen yok olmuşlardı.

Dünyalaştırıldığı dönemlerde bu canlı türlerinin DNA örnekleri kopyalanıp gezegene adapte olmaları amacıyla Likyalı ve dünyalı canlıların genleri ile melezleştirilmişti. Bu sayede gezegen kısa süre içerisinde yaşanılabilir hale getirilmişti. Öyle ki gezegenin ilk Dünyalaştırıldığı dönemlerde aşırı tozlu atmosferi soluyan akciğerlerimiz içerisinde ve ağızlarımızda biriken tozları bu gen adaptasyonu sayesinde belli ölçülerde vücudumuzdan atıyordu. Mesela ağzımıza giren toz tanelerinin büyüklüğü 0.8 milimetreden büyük olursa vücudumuza zarar verebiliyordu. Bunun için de ağzımıza ve solungaçlarımıza taktığımız maskeler sayesinde yüzeyde rahat bir şekilde hareket edebiliyorduk. Ancak bir gün kulak yağı formülü keşfedilince bu maskelerden kısmen kurtulmuştuk. Atalarımızı buraya yerleştiren güçler gezegenden ayrıldıktan bir süre sonra kendi kaderimiz ile baş başa kaldık, dünyamızı kendimiz yönetmeye başladık artık burası bizim evimizdi.

Gezegende çoğalıp yayıldık, öyle ki güney yarım kürede birçok bölgeyi de zamanla yaşanabilir hale getirdik. Tam 200 yıl keşifler ve huzurlar içerisinde yaşadık. Ancak bir süre sonra çeşitli nedenlere siyasal istikrarsızlıklar sonucu büyük savaşlar yaşandı. Birinci ikinci üçüncü küresel savaşın sonunda dünyada oluşturduğumuz o refah sona ermek üzereydi. İdfüzzz nüfusunun 5te biri bu felaketin kurbanı olmuştu. Savaştan önce birinci Yüzyılın sonunda kullanılması ve üretilmesi tüm uzayda yasaklanmış olan termal patlayıcı taktik bombası, kısaltılmış şekliyle TPTB, yüzlerce adet üretilip kullanıldı. Bu bombanın çalışma prensibini sizlere daha sonra anlatacağım. Kullanılan bu bombaların sonucu milyonlarca can kaybı yaşandı gezegen artık eskisi gibi olmayacaktı. TPTB Likya dili İle "Lezde Fanalarrrr" Türkçe karşılığı "kurbanların Azrail'i" tahrip etkisinin yanında biyolojik felaketinde davetiyesini çıkarmıştı.

Bombanın yaydığı kızılötesi dalgalar gezegenin yerli mikroorganizmalarında gen mutasyonuna neden olmuş ve yeni tür hastalıklar ortaya çıkmıştı, bu hastalıkların birçoğuna kısa sürede ilaç üretilmişti ancak öyle bir hastalık ortaya çıkmıştı ki gezegen nüfusunun %55inden fazlasını yok eden Adı Likya dili kökenli Knora Türkçe karşılığı yeni boğmaca hastalığı her yeri sarmıştı.

Mikrop ciğerlere yerleştiğinde adapte genlerle inşa edilen organlarımızı etkiliyor ata genlerimizin olduğu organlarımıza veya uzuvlarımıza ise hiç zarar veremiyordu. Dolayısıyla en çok modifiye gen ile melezleştirilen akciğerlerimiz büyük ölçüde zarar görüyordu. Zarar gören akciğerler tozlu havayı temizleme görevini yapamayınca da tıpkı bir zamanlar dünyada yaşanmış ve kısa sürede çaresi bulunmuş grip virüslerinde olduğu gibi hasta nefes darlığı yaşıyordu zamanla da tam filtreli toz maskesi ile yaşamak zorunda kalıyordu. Ancak hastalığın ilerlediği dönemlerde ata genlerimizde etkilenmeye başlayınca ilaç geliştirilene kadar İdfüzzz nüfusunun yaklaşık dörtte ikisi yavaş yavaş yok olmuştu ve ölenle kişilerin büyük bir kısmı gezegenin aydın kişileriydi, kimi doktor, kimi mühendis veya yazılımcı vs. Hastalık karşısında büyük mücadeleler, kıyımlar, ölümler yaşandı, hayatta kalanlar guruplar halinde gezegenin çeşitli bölgelerine dağıldı. Kimi en uzak ıssız adalara kimi güney yarımkürenin vahşi iklim şartlarının olduğu diyarlara kaçtı.

Bir gün kuzeyden gelen seçilmiş doktor ordusu hastalığa karşı nefes yolu ile alınan ilginç geleneksel yöntemlerle hazılrlanmış bir ilaç geliştirdi ve hiç yorulmadan diyar diyar ülke ülke tüm gezegeni dolaştılar , tüm atmosfere bu tozu saldılar. Yediden yetmişe herkes hayvanların bir kısmı da dahil bu tozu kullandılar öyle ki denizlere dahi bu ilaçtan döküldü. Sonunda knora hastalığı tamamen yenilmişti tozlu tatlı dünyamız tekrar huzura kavuşmuştu, burası idfüzzzz tozlu da paslı da karlı da olsa bizim evimiz.  

yazım tarihi: 22.03.2020

BİLİMKURGU ÖYKÜLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin