BİLİMKURGU ÖYKÜLER

Kral

Evrenin derinliklerine, yaşamın kökenine, hayatın anlamına, geçmişi ve geleceği gösteren zamana küçük bir bakış...

Ben Tarık, buraya nasıl ve ne kadar uzaktan geldiğimi bilmiyorum ama orta büyüklükte, ki bu sizin ölçülerinizle değişebilir tek güneşli bir yıldızın çevresinde dolanan 8 ana gezegen ve yüzlerce minik gezegenin bulunduğu bir sistemin parçası olan Adına benim dilimde Dünya olarak telaffuz edilen gezegenden geliyorum....

Gerek ekonomik gerek demografik gerekse teknolojik açıdan tüm tarihi birikimleri terazinin bir kefesine koysanız...,bir önceki ve bulunduğumuz yüzyılın birikimleri daha galiz olacaktır. Yüzyılımızın başlangıcından çeyreğine dek savaşlar, entrikalar bizi zorluyor, tek çare uzay. Orada bir hazine yatıyor. Atalarımız "fakirin hayali bile fakir" dese de ben tam aksine birçok zenginin hayal bile edemeyeceği şeyleri kurguluyorum. Carl Sagan'ın kitabında okuduğum şu satır beni bir kez daha oraya ulaşmamızın aslında bir kurtuluş yolu olduğunu hatırlatıyor. " ...dünyadaki insanların refah içerisinde yaşaması için 6 tane Amerika kıtası daha keşfetmemiz gerekiyor..." belki bazılarınız bu düşünceye daha cazip bir alternatif öne sürse de ben uzay teknolojisinin ilerlemesinde tetikleyici olması açısından bu düşünceyi destekliyorum. Tembellik ve miskinlik yüzünden elimden hiçbir şey gelmiyor, kendisini canlı canlı yiyen orkaları izlemekle yetinen bir köpek balığı misali her gün kendi ruh halimi yiyip bitiriyorum.

Ve bu nihai hedefleri hayallerin ötesine geçemedi bir türlü Tarık'ın. Hep bir arayış içerisindeydi 14 yaşından beri. Kurtuluşu uzayda arıyordu, belki de geçmişe dönmenin bir yolunu bulup bazı şeyleri düzeltirim diye düşünse de o konuda da hiçbir şey yapamayacağını biliyor ama bulunduğu anı daha iyi hale de getirmiyordu.

Hali hazırda bazı çalışmaları vardı aslında, güneş tutulmasında ortaya çıkan haledeki ışımayı enerjiye çevirebilen bir alet, manyetik itki motoru sayesinde uçan bir araç gibi uçuk kaçık şeyler. Bunların yanında aklından çıkmayan bir soru işareti.

Dünyada insan dışında başka bir akıllı yaşam formu mutlaka var, bu varlıklar teknolojide bizden ileri bir konumda olabilirler. Onlarla iletişime geçebilirsem teknolojilerinden yararlanarak kısa süre içerisinde nihai hedeflerimi gerçekleştirebilirim.

Onun bu düşüncesi öğrenim gördüğü eğitim kurumlarından ve inançlarından geliyordu. Ki bu yüzden de çalışmalarını bu çerçevede gerçekleştirdi. Çeşitli mistik görüşleri, ayinleri, ritüelleri, usulleri esas alarak varlığına inandığı o varlıklarla iletişime geçmeye çalışıyordu, bu yolda onu küçümseyen veya fazla ciddiye alıp uyaran kişilere de kulak asmayarak çalışmalarına devam etti. Sonunda onların varlığına dair karinelere ulaştı, kendileri ile iletişime geçti. Zorlu bir hengâmenin neticesinde beklediği yönde gelişmeler yaşadı.

Kısa sürede arzuladığı hedeflere ulaştı, bir gün daha önce dünyada hiçbir varlığın tasarlayamadığı bir araç icat etti, öyle bir ki teoride öngördüğü bu aracın hiçbir şekilde dış kabı yok sınırları veya bölümleri yok, sadece zihin kontrolü ile sicimler arasında bağlantı kuran bir yonga olarak tasviri zihinlerde daha uygun izah edilir. Bu yonga sayesinde atom boyutundan daha küçük sicim adı verilen ipliksi parçacıkları kullanarak ihtiyacı olan birçok şeyi üretebiliyor veya mekân değişikliği yapabiliyor.

İcat etmiş olduğu aracı pratiğe işlemek adına çeşitli deneyler yaptı, dünyanın çeşitli noktalarına kontrolsüz yolculuklar gerçekleştirdi ancak hafızasından bazı şeylerin silindiğini anlayamadı, bir gün öyle bir şey yaşadı ki hafızasından 6 yıllık anıları silinmiş bir şekilde başka bir gezegende uyandı...

Nasıl ve neden geldiğini hatırlamıyordu.

Aman Allah'ım niçin buradayım. Neredeyim ben aklımı mı kaybettim, rüyada mıyım yoksa diyerek mırıldandı. 1 saat sonra farklı mimaride yapılmış ev benzeri yerleşim yerlerinin olduğu bir şehre girdi. Her yerde araçlar, değişik varlıklar, mahlûkatlar, görünen o ki bu gezegende de akıllı yaşam formları yaşıyor ve bu varlıkların medeniyet seviyesi dünyamızdaki ile yakın durumda. Onları uzaktan gizlice gözlemliyor ve nasıl iletişim kurduklarını çözmeye çalışıyordu. Dakikalar sonra kendisini izleyen bir varlığı fark edip beş dakika uzaklıkta bulunan ormana doğru çaktırmadan kaçmaya çalıştı, kendisini takip eden varlık çok geçmeden onu sırtından yakaladı, bir an geri döndü ve bu varlığı 3 metre uzağa savurdu, fark etti ki kendisinden daha güçsüzdü, ancak 5 dakika sonra bir araç dolusu varlığı karşısında buldu değişik aletlerle etkisiz hale getirildi ve bayıltıldı.