keyifli okumalar dilerim!
medya; Taha
''CEMRE!''
*******
Sınıftan gelen o yüksek bağırış benim ismimdi. O, o ses de Enver'e aitti.
Enver bana korkunç ve çok yüksek sesle bağırmıştı hatta kükremişti desek daha doğru olur. Korkmadım değil yani o ne biçim bağırmak iki adım önündeyiz Allah'tan.
''Cemre buraya gel! Bu çocuk kim?''
Enver'in dövdüğü çocuğu ben hayatımda ilk defa gördüm. Tanımıyorum ki. Daha hafıza'mı sorgulamaya başlamadan bir kez daha bağırdı.
''Cemre! Beni daha fazla sinirlendirme, nereden tanıyor bu seni!''
Korkunç bir şekilde bağırmaya devam ediyordu. Anlamıyorum ki hiç bir şeyi de. Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı bile Lanet olsun! Hemen ağla zaten. Of tüm sınıf bir bana bir Enver'e bakıyordu. Enver ise benden bir cevap bekler şekilde burnundan soluyordu.
''Bi-bilmiyorum bu çocuğu ben tanımıyorum ilk defa gördüm.''
Çok sinirliydi gerçekten. Ama bana hesap sormasının sebebi neydi peki? Benim hiçbir şeyim değilken ne alaka beni bu denli koruması ve hesap sorması orayı da anlamış değil daha da sinirlenmiştim üstelik.
Bunun hesabını ona soracaktım ki öğretmen masasının yan tarafında diz çökerek oturmuş arkadaşımı gördüm. O benden daha hassastı ve daha çok korktuğu belliydi. İç çekerek ağlıyordu. Onun bu halde olmasının sebebi ben olduğum için kendime ayrıca kızdım. Yanında olmam gerekirdi ama şuan hiç zamanı değildi.
Enver'e baktığımda bana çok sinirli baktığını gördüm. Ve aynı ses tonunda bir bağırma sesi ile bir daha irkildim. Amacı neydi bu çocuğun sinir etmekten hiçbir şeye yaramıyor.
''Cemre yeter artık bana bir cevap ver sil şu gözlerini de. Kes artık!''
Beni her şekilde korkutuyordu. Ona cevap vermem gerekiyor muydu ki? Başka zaman olsa tabii ki hayır ama şuan belki evet e mecbur olarak da cevap vermem gerekiyordu.
''bilmiyorum, inan bana gerçekten ilk defa gördüm tanımıyorum bile onu.''
Enver çocuğu artan siniriyle daha hızlı dövmeye başladı. Çocuğun kesinlikle burnu kırılmış olmalıydı. Ayrıca kaşı patlamış, dudağından da kan hızlıca akıp yeri keşfediyordu. Enver çocuğu altına alarak öbür kaşına da yumruğu atınca sınıfı çığlık sesim doldurmuştu. Ee haliyle çocukta sağlam kaş kalmamıştı. Çocuk sinirlenmiş olacak ki bir anlık kuvvetle Enver'i altına alarak sağlam bir yumruk attı. Enver'e doğru baktığımda onunda kaşı kırılmış olmalıydı ki kaşından kan akıyordu. Bu beni daha çok korkutmuştu. Benim yüzümden yüzünde hasar ya da iz kalacaktı.
Gidip bakmam lazımdı hemde bakmak istiyordum. Ama nasıl yapabilirim, nasıl onun vücudunda ki bir yere dokunabilirim. Ayrıca vicdanım da el vermiyordu. Benim yüzümden olan bir şeyi düzeltmesem bu sefer ben kötü olurum. Gidip bakmam gerekti ama önce etraf az da olsa sessizleştiğine göre aklımda ki soruyu sormanın tam yeriydi sanırım.
'Önce neden burada kavga olduğunu ve neden bu kavga benim için olduğunu açıklayın.'' Ağlamaktan ve kafa karışıklığından cümlemi bile doğru düzgün kuramamıştım bana neler oluyor böyle.
Enver yine bağırdı bu çocuk bazı şeyleri konuşarak halledemiyor mu acaba? Hem bağırması bizi bir sonuca götürmüyor olayları daha fazla kördüğüm haline getiriyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşkın Bedeli
Romance©Tüm hakları saklıdır. Çalınması yada kopyalanması dahilinde işlem yapılır. ●•♡ YASAK OLAN AŞKIN MUCIZESINI ÖLDÜRMEK ♡•● sadece bir gecede nasıl değişebilir ki nasıl her şey bozulur nasıl ki tren rayları gibi normal ve sıradan geçen hayatım bir gece...