KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM!
Ya beni ne zaman anlayacaklar, benim çaresizliğimin ne zaman farkına varacaklar?
Kafamda kurduklarım beynimi yine işgali altına alıp savaşırken yine çok yorulduğumu anladım yine çok yorulmuştum herkesten her şeyden yorulup, bıkmıştım. Bu yorgunluklarım belki bir hastalıktan ya da çok uzaklara gitmem gerektiğinin bir göstergesiydi galiba. Bu davranışlarım ya devam ederse her şeyimi kaybedersem nasıl devam ederdim ki ben.
**************************************
Şuan karşımda avını bekleyen vahşi kedi edasıyla bakan bir Enver vardı. Ne diyebilirdim ki ben hiç aşık olmadım benim hiç sevgilim olmadı desem kesin dalga geçecekti.
Ve en iyisi söylememekti. Bundan utanıyor muydum? Tabii ki hayır hatta bu yönümle gurur duyuyordum.
Bugün ki erkek ve kız ayırmaksızın hepsi midemi bulandıyordu. O ne öyle tişört değiştirtir gibi sevgili değiştiyorlardı.
İç dünyamda kavgayı bırakıp beni bir hamlede yutacakmış gibi bakan enver'e döndüm.
"be- ben bilmiyorum anlıyor musun ben bilmiyorum.''
Benden istemsiz şekilde hızla akan gözyaşlarım revir kapısını zor bulmamı desteklediği için kaderime bir kez daha küfürler savurdum.
Okul bahçesine doğru çıkarken bir omuza çarpmam beni yavaşlatmıştı.
"hey noldu iyi misin sen?''
Çok şükür ki bu almilaydı. Şuan ona rastladığıma çok sevinmiştim gerçekten. Az önce çarptığım omzuna yaslandığım zaman iç çekip ağlamaya devam ettim.
"iyiyim, iyiyim ama lütfen bir şey sorma sonra konuşalım sadece...''
Konuşmamı devam ettiremeden ağzımdan kaçan hıçkırıklarla tekrar ağlamaya başladım.
Ona eni sonu anlatacaktım zaten. Tabii ki Enver ile olan yakınlaşmamızı anlatmayacağım ama Enver ile olan konuşmaların hepsini anlatacaktım.
Bu gece olsa nasıl güzel olurdu aslında hem ben de günün stresini düşünerek değil de konuşarak geçirirdim.
"Almila sana anlatmam gereken şeyler var kuzum, bu akşam bizim için harika bir fikrim var hem. Anlatacaklarım için uzun bir süremiz de olmuş olur ha ne dersin? Bize gelsene beraber pijama partisi yaparız bana da çok iyi gelir valla.''
"çok iyi olur benim de canım sıkılmamış olur hem sen niye ağlıyorsun söyle bakıyım gel bahçeye çıkıp konuşalım istersen hava almış oluruz birazcık.''
Bahçe hiç olmayacak bir yerdi. Kesinlikle olamazdı okulun bahçesinde hiç mi hiç olmazdı.
"bence en iyisi bu gece sabahlamak ha ne dersin?''
" o zaman ne yapıyoruz tabii ki alışverişşş''
Alışveriş kelimesini duyar duymaz ikimizde etrafa sinsi gülüşler atmakla meşguldük. Şuan etraftan biri bize bakıyorsa kesin deli olduğumuzu düşünüyordur.
Kendi halimize bakıp hangi duruma düştüğümüzü görünce ise tüm okulun kafasının bize döneceğini bildiğimiz bir şekilde kahkaha atmaya başladık.
Şimdiden beynim az da olsa susmuştu. Ne de olsa yani alışverişten bahsediyorduk, her kızın alışveriş kelimesini duyunca nutku tutulduğunu hepimiz biliyoruz yani itiraf etmeye gerek var mı?
Çantalarımız için okula girdiğimizde gökdeniz bana bakıp göz kırpmıştı. Aklımda hemencecik 2 seçenek oluştu. Birincisi gökdenizinde aşık olması ikicisi ise hiç istemediğim bir şeydi Enver'in hemen gidip anlatmış olması. İnşallah şu seçenek olmuştur diyemeyeceğim maalesef ama yinede birinci seçenek ikincisinden daha makuldü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşkın Bedeli
Romance©Tüm hakları saklıdır. Çalınması yada kopyalanması dahilinde işlem yapılır. ●•♡ YASAK OLAN AŞKIN MUCIZESINI ÖLDÜRMEK ♡•● sadece bir gecede nasıl değişebilir ki nasıl her şey bozulur nasıl ki tren rayları gibi normal ve sıradan geçen hayatım bir gece...