BÖLÜM-9 ^UKALA^

214 33 20
                                    

...

YORUMLARINIZI YAPMIYORSUNUZ ONA GÖRE YANİ ;))

KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM SİZLERE!

MEDYA; Cemre  

"senden bunun intikamını alacağım hem de çok fena Kürşat"

**********************************************

Kapıyı ardımdan kırarcasına çıkarken kapı tekrar açılıp bu sefer yavaşça kapandı.

"sizin evde kapılar genellikle böyle mi kapatılıyor?"

Yaptığı şakaya sadece kendisi gülerken "pekâlâ, hiç havanda değilsin anlıyorum."

Yüzümü ona çevirip kafamı aşağı yukarı sallarken önüme geçip yan yana park edilmiş 5 motordan mavi renkli çok fark edilmeyen siyah çizgileri olan motoru gösterdi.

" seni eve götürüyorum ve hiç itiraz etmiyorsun, atla hadi."

"hiç gerek yok, ben şuradan bir taksi çağırır öyle giderim." Etrafta geçen bir tane bile taksi yoktu. Umarım beni bırakıp gitmezdi.

" Şuan bu sokakta geçen bir taksi görüyor musun cemre?"

"hayır" sesimi ben bile zor duymuştum. O da bunu fırsat bilerek dalga geçercesine " duymadım? Gidiyorum o zaman ben sen taksiyi sabaha karşı bulursun ancak o da yırtıcı hayvanlara yem olmazsan malum orman gibi bir yerdeyiz." Cümlesini attığı kahkahalar kesiyordu.

Onun kahkahası beni de güldürürken ikimizde deli gibi sebepsiz yere gülüyorduk.

Söyledikleri beni korkuturken yukarıdan ses gelince ikimizde kafamızı yukarıya kaldırdık. Kürşat'ı pencereyi kapatmış perdeyi de hızlıca çekerken görmüştük.

"sanırım yanlış anladı" somurtarak çevik hareketlerle motora binişini seyrettim.

"geliyor musun bu sonuncu soruşum olacak" kendinden emin hareketlerle kaskı başına geçirip emniyet kemerini bağladı. Diğerini de bana uzatınca açık uzun saçlarımdan dolayı kaskı kafama geçiremeyip oflayınca Enver motordan inip yardımcı olmaya çalıştı.

Bir iki el hareketleriyle takınca "bu kadar basit miydi?"

"sen beceriksizsin."

Tekrar motora doğru dönünce "şimdi sen motora da binemezsin" diye mırıldanınca inat ederek o motora binmeye çalışacaktım zaten nasıl bindiğini izlemiştim hadi cemre göster kendini "sen görürsün" diye çıkışarak motora doğru yürüdüm.

Ayağımı kaldırıp motorun pedalına koyunca diğer ayağımı da kaldırarak diğer tarafa geçirmeye çalışacaktım ki tüm çalışmalarım sonuçsuz kaldı.

Arkaya doğru düşerken iki elin birden belimi tutup kaldırmaya çalışmasıyla ayakta dengemi korudum. "çok özür dilerim bir şey oldu mu sana?" birden gülmeye başlayınca omzuna hafifçe vurmaya başladım. "ben pek bir şey göremedim ama olsun" diyip tekrar gülmeye başladı.

Ellerimi önümde birleştirerek çatık olan kaşlarımı biraz daha havaya kaldırırken " hangi havayolu sorabilir miyim?" demesiyle daha sinir olmuştum.

" ben seni o havayollarına bindirip taaa" cümlemi yarıda kesen sese kafamı kaldırıp baktığımda böyle bir şeyle karşılacağıma düşünmemiştim.

Boydan boya olan pencerenin önünde kaslarını gocunmadan sergileyen kürşat, altına giydiği siyah nike eşofmanıyla daha da dikkat çekici duruyordu.

"hala burda mısınız siz? Enver, uyayacağım gidin." Sözleri yüzüme tokat etkisi yapmıştı. Bizi resmen kovmuştu pislik.

"bizde şimdi..." enver sözlerini bitiremeden pencereyi kapatarak perdeyi hızlıca çekti. Perdenin ardından bize hala bakıyordu. Onu gördüğümü anladığında perdenin arkasından uzaklaştı ve ışıkları kapattı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 24, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yasak Aşkın BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin