Ve yeni bölüm :)
Bana desteklerinden ötürü canım arkadaşım sessizhayals çokça teşekkür ediyorum.💚
İyi okumalar 💚
Yavaş adımlarla okula ilerlerken kendimi çok havalı hissediyordum. Yusuf bizden bir adım önde ben ve Emre sağında, Anıl ve Berfin de solunda olacak şekilde giriş yapmıştık. İçimde havalı şarkılar son ses çalarken iyice havalanmıştım. Yavaş ve cool bir şekilde yürürken ayağım kaldırıma takıldı. Olayı hemen toparlayıp az önce düşecek gibi olan kişi ben değilmişim gibi tüm havamla yürümeye devam ettim.
Bakışlarım etrafı taradı istemsizce. Kimse bizi pek takmıyordu. Bunca havalı yürüyüş boşuna gitmişti. En azından düşüş anımı da kimse görmemişti.
Birbirine sarılan ve cırlayan, boya küpü kızlar ve kendini yakışıklı zanneden erkekler dışında görünürde tuhaf şeyler olmuyordu.
Okula daha önce de geldiğimiz için pek yabancılık çekmiyordum. O gün geldiğimiz gibiydi, tek fark okulda sınava girecekler dışında kimse yokken şu an fazlasıyla dolu olmasıydı."Müdürün odasını bilen var mı?" diye sordu Anıl.
Hepimiz başımızı hayır anlamında sallarken yanımdan geçen güzel bir kızı durdurdum."Müdürün odası nerede?" diye sordum.
Çok güzel bir kızdı. Buğday teni ve güzel yuvarlak ela gözleri vardı. Dudakları estetikli gibi dursa da ona yakışmıştı. Uzun ve düz saçları ten rengiyle muhteşem bir uyum içerisindeydi. Parfüm sıkmayı biraz abartmış olsa da güzeldi işte. Analar neler doğuruyor be, diye laf atmamak için kendimi çok zor tutuyordum.
Gözleriyle beni süzüp küçümser bir bakış attı. Sinirlerim bozulmuştu. Tamam onun kadar güzel olmasam da benim de giderim vardı. Biraz çekik kahverengi gözlerim, çillerim ve kumral bir tenim ha bir de şekli bozuk dudaklarım vardı. Güzel sınıfına son sıradan giriyordum sonuçta.
Koca güzel gözleriyle bizi süzdükten sonra "Burslusunuz galiba." dedi eliyle hepimizi bir halkanın içine alacak şekilde. Küçümser bir tavırla söylemişti. Bizimkilere baktığımda başka bir şey konuşuyorlar diye bize odaklanmamışlardı. Kız resmen hareketleriyle 'güzelim ama beni bir kendime getir ' diyordu. Onun söylediğini umursamadan sorumu tekrarladım.
"Müdürün odası nerede?" Sesim ilk soruş şeklime göre daha sert çıkmıştı. Güzel olabilirdi ama ben de duruşumdan asla taviz veremezdim.
Kız bana bakıp gülümsedi ve "Bu yıl çok eğlenceli geçecek." Dedi, bir şey söylememe fırsat vermeden ,"Üst katta sağ koridorun sonunda." Diye devam etti ve arkasını dönüp gitti.
Kız kıvırta kıvırta yürürken arkasından bakakalmıştım. Duygu durumumu çorba etmişti resmen. Arkasından götün çok güzel diye bağırma isteğimi bastırmaya çalışıyordum. Acaba lezbiyen miyim? Henüz hiç aşık olmadım bu sorunun cevabını bulabilmem için önce aşık olmam lazımdı. Her neyse ne düşünüyorum ben. Kendimi toparlayıp bizimkilere döndüm.
Anıl 'ın bakışları okuldaki kızlar üzerinde dönerken gülmemek için kendimi zor tuttum. Resmen salya akıtacak noktaya gelmişti.
Emre ve Yusuf 'da birbiriyle konuşuyordu. Berfin ise etrafı incelemekle meşguldü. Panolara bakıyor, bazılarını okuyordu.
"Müdürün odası üst katta sağ koridorun sonundaymış" deyip biri hariç diğerlerinin bakışlarını üzerime çektim.
Anıl aval aval bir kızın gittiği yola bakıyordu. Onun da ensesine bir tane vurup kendine getirdim ve üst kata çıktık. Elimizle koymuş gibi odayı bulunca sevindim. Sonuçta ilkokul gününde okulu turlamak en son isteyeceğim şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE 'NİN BAŞINDA
Novela JuvenilBabaannem, bizimkilerin poposuna terlikle vururken onlar da kahkaha atıyordu. Anıl babaannemin terliklerini almış diğerlerini korkutuyordu. Kapıda durmuş onların bu haline gülerken babaannemin terliğini tam on ikiden anlımın ortasına geçişini hisset...