BLOODY MOON [HeeO ×MoonByul]

hikayenin özeti

  Hikayenin özeti ...( anlaşılmayan yerler için )

Aslında hikayede 2 farklı zaman var.
1. Heeo , Kwak ve Moonbyul 'un hastanede başına gelenler
2. Bayan Whee 'nin Moonbyul'u sorguya çekmesi .

( hikaye daha etkili olsun diye 2 zamanı iç içe verdim . )

Hikayenin ilk bölümünde Kwak da dahil olmak üzere herkes HeeO nun kötü olduğunu söyledi. Ve Moonbyul buna inandı. İnsan yasaklı olana çekilir sonuçta Moonbyul , HeeO nun derinlerine indikçe aslında HeeO  değilde Kwak 'ın kötü olduğunu keşfetti. Moonbyul HeeO nun yanında anne şefkatini hissettiği için ona iyi geldiğini ve iyileştiğini sanıyordu.

Moonbyulun ilk hemşiresine göre HeeO içinde saflık bulunduranlara zarar veriyordu. HeeO da sevdiği insanların saç derilerini yüzüp peruk koleksiyonu yaptığını söyledi. Bir başka bölümde ise HeeO , Kwak 'ın kendisine aşık olduğunu söyledi. Aslında bunların hepsi yalan.
HeeO içinde büyüttüğü bir öfke var.
Ve gün geçtikçe de  büyüyor bu öfkenin adıda Kwak. Kwak büyüdükçe bir zaman sonra HeeO 'yu esir alıyor.
Ve HeeO sadece Moonbyul'u seviyor.
Ve sadece geçmişte kendisine zarar verenlere zarar veriyor. Hastanedeki çoğu hasta da HeeO ya zamaninda küçük yada büyük oranda zarar verenler oluşturuyor. HeeO hemşireler aracılığı ile insanlara ilaç verip onları delirtti. Örn : Yeon.( uğur böceği sanıyordu kendisini )
Moonbyul da hastanede bulunduğu süre boyunca çeşitli ilaç kullandı. Ama bunlar moonbyul 'un hafızasını kaybetmesine neden oldu. Ve Moonbyul'un hafızasının derinlerinde siyah saçlı bir sevgiliye özlem var. Hafızası silik olduğundan geleceği görebilme yeteneğini fark edemeyip  ilerde olacak bir  kaç olayı geçmişte yaşamış gibi algılıyor. Bu yüzden duvarlarda filan her yerde kan görüyor.
Moonbyul 'da hastanede çünkü HeeO 'ya oda zarar verdi  .
HeeO 'nun sevgisine karşılık vermedi (geçmişte )  HeeO 'nun İrene anlattığı hikayedeki sevdiği  kız moonbyul 'du.
Moonbyul sadece siyah saçlı sevgiliyi sevdi.
Bu yüzden HeeO 'nun listesinde moonbyul 'un sevgilisi Yongsun da vardı.
Aslında HeeO , Moonbyul 'u kaçırıp hastaneye getirdi. Yongsunda Moonbyul'un onu terk ettiğini sanıp ona öfke biriktirmeye başladı. HeeO da bunu bildiğinden Yongsun ile iş birliği içine girdi , katliam günü Yongsun 'un hastaneye gelmesini sağladı. Moonbyul onu öldü sanıyordu çünkü katliam günü onu öldüreceğini geleceği görme yeteneği sayesinde önceden gördüğünden onu geçmişte öldürdü sanıp beyni moonbyula senaryo oluşturdu.
( hikayenin başlarında HeeO 'ya anlattığı sevgilisini öldürüş biçimi ile katiam günü öldürüş biçimi hemen hemen aynı )

Moonbyul 'un duvarda kan görmeside bu sebepten dolayı. O her kan gördüğünde aslında gelecekteki katliamı görüyordu.

Ve HeeO 'nun moonbyul için verdiği tek savaş her şeye yeniden başlayıp moonbyul'u kendisine aşık etmeyi sağlamaktı.

( kendine zarar verenleri öldürerek hem intikamını almış oluyor hemde bazı yoluna taş koyanları - yongsun gibi - ortadan kaldırıyordu. )

Bir bölümde de Kwak , HeeO ya zarar verdi. Aslında bu iyi - kötü mücadelesi gibi bir şeydi. Kwak büyüdükçe HeeO nun iyi yönünü daha çok körelttiğini bildiğinden , HeeO kendi içinde iç savaş veriyordu denilebilir.

Ve Hyejin ve İrene de HeeO 'ya zarar verenlerden . Ama bu ikisi HeeO 'ya yardım ederek günahlarından arinması gerekiyordu.
Hyejin kendisinede taciz eden bir adamı okulunu bırakma pahasına da olsa  bulup HeeO 'nun hastanesine getirdi.
HeeO adamı işkence ederek öldürerek çocukluğunu zehir eden adamdan tüm öfkesini çıkarttı.
Hyejin böylelikle günahlarından arınıp hastaneden tamamen ayrıldı.
İrene ise ilk başta yardım etmek istiyordu ama Moonbyul 'un yerli yersiz beynini yıkama çabası sonucunda HeeO onu ilk önce kendi odasında sakladı.
Hyejin gittikden sonra hemşireye ihtiyaç olduğundan onu serbest bıraktı .
Katliam olduğunda Moonbyul 'a zarar vermek üzere hareketlendiğinde İrene de Moonbyul tarafından öldürüldü.
Ve oda ölerek günahlarından arındı.

Farkettiğiniz gibi günahlardan arınmanın sadece iki farklı yolu var.
1. HeeO 'ya yardım etmek
2. Ölmek
Ancak o zaman HeeO 'nun içindeki öfke dinginleşecek ve bu savaşı Kwak değil HeeO kazanacak. ( ama kazanması içinde kwak'ı tamamen kendisini esir almasını sağlması gerekiyordu çünkü heeo kwak gibi cesaretli , gözü kara biri değil.HeeO kwak gibi biri olmak istediği için yavaş yavaş olduğu kişiyi kaybediyor. Öfkesini Kwak adı altında benliğinde farklı bir kişi olarak kabul ediyor ve kendisini yönetmesine izin veriyor. Hikayenin sonlarındaysa HeeO , asıl olduğu kişinin HeeO yada Kwak değil, Kwak Hee- Oh olduğunu kabul ediyor. Olmak istediği kişi en başından beri doğuştan onunlaydı sadece bunu kabul edemeyip başka bir benlik yaratacak kadar korkaktı HeeO. )

HeeO 'nun bir hayat felsefesi var : Ona zarar verenler ruhsal yada fiziksel bir şekilde zarar görmek zorunda .
HeeO 'nun o kişiyi çok sevip yada sevmemesi önemli değil.

Moonbyul 'un çekmesi gereken acı ; sevdiğinin öldüğünü görmek. Ama moonbyul , HeeO 'nun düşündüğünün aksine fazla acı çekmedi. Çünkü hafizası bembeyaz bir defter gibi taze , ilkokul çocuğunun el yazması defteri kadarda birazda karman çormandı.
Moonbyul buna rağmen tüm parçaları kafasında  oturtturmayı başarıyor ve Bayan Whee karşısında çizgisini pek bozmayıp onu kısmen yanlış yönlendirsede olayı sadece Bayan Whee 'nin çözmesini istiyor. Moonbyul en baştan beri olanları anlatsaydı bu zamana kadar olanların bir anlamı kalmayacaktı.

Birde HeeO çift kişilikli değil. Sonuçta Moonbyul 'a yakınlaşıp kendisinide hasta olarak gösterecekse kafasından bir şeyler uydurması gerekiyordu. Benliğinde kwak 'ı yaratmaya başladığına göre ona en uydun tabir çift kişilikliydi.

Hikayenin ilk bölümünde sizi yanlış yönlendirdim açıklama kısmında ( yada gerçektende ilk düşüncem bu yöndeydi)
Aslında bu hikayenin kurgusu böyle değildi. İlk not kısmımda taslak oluştururken .

Finaldede Kwak Hee-Oh kendisine zarar veren son kişiyide öldürünce onu o yapan asıl şeyin acıları olduğunu farketti. Onlar olmadan bir hiç olduğunu çözdü.  Aslında Kwak Hee-oh  kurbanlarına yaptığı gibi kendisini  canice öldürebilirdi ama o zaman yaşadığını daha çok hissederdi.  Kwak Hee-oh hiçbir şey hissetmeden  sonsuza kadar uyumayı tercih etti .