Hoş Geldin

178 18 0
                                    

Tak tak tak

Gözlerimi kapı sesiyle açtım.

Soo Yun: Yin Yang kahvaltı hazır, seni bekliyoruz.

Ben: Geliyorum.

Hemen kalkıp üzerimi değiştirdim. Bugün yapacak çok işim vardı. Odam için birkaç parça eşya almalı ve eve uğrayıp eşyalarımı getirmeliydim. Dahası sipariş verdiğim gardırop bugün gelecekti.

Hemen aşağı indim. Unnilerim kahvaltıyı hazırlamıştı. Hwa Young unninin yanına oturdum.

Ben: Immm, nefis görünüyor.

Chang Cha: Grubumuza hoş geldin. Bu senin hoş geldin yemeğin.

Bu senin hoş geldin yemeğin.

 Bu senin hoş geldin yemeğin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçekten masada yok yoktu. Tabağıma masadaki her şeyden azar azar aldım.

Yemekten sonra salona geçtik ve menajerimiz geldi ve bize eksiksiz ve yorucu programımızı anlatıp gitti. Programımız hemen yarın başlıyordu. Bu yüzden her şeyi bugün halletmeliydim.

Ben: Şey, benim eve uğrayıp birkaç eşya almam gerekiyor. Sorun olmazsa dışarı çıkabilir miyim?

Soo Yun: Tabi ki ama yalnız gitme, Sun Hee Yin Yang ile gider misin?

Sun Hee: Çok isterim. Dedi ve kocaman bir gülümseme ile bana baktı.

On dakika sonra kapıda Sun Hee unniyi bekliyordum.

Sun Hee: Hadi gidelim.

Ben: Tamam. Önce eski evime uğrayalım, oradan birkaç parça eşya almalıyım. Daha sonra da odam için gece lambası bakmaya gidelim.

Sun Hee: Savunun gece lambası satıcıları, biz geliyoruz!

Önce ona ifadesiz bir şekilde baktım. Sonra sırıttım. Sun Hee Unni gerçekten harika biri. Kendine özgü bir farklılığı var ve bu onu çok tatlı yapıyor.

Birlikte yurttan çıktık ve arabaya bindik.

Jeongin

Ding dong deng dong...

Minho: Çocuklar kapıya bakın.

Seungmin: Sana diyor Jeongin.

Ben: Bir kere de sen baksana hyung.

Seungmin: Sus hyung a laf edilmez.

Ding dong deng dong...

Chanbin: Kavgayı bırakın. Seungmin kapıya bak.

Ben: Hahaha!

Seungmin: Of!

Benim tatlı gıcık ve sinir bozucu hyung um. Neden hep bana çatıyorsun acaba?!

Hyung um kapıyı açtı. Gelen Bang Chan ve Woojin hyung ti. Alışverişten dönmüşlerdi.

Woojin: Yaaaah! Çok ağır. Seungmin al şunları.

Bang Chan: İki saattir kapıdayız bi açmadınız.

Ben de hemen kalktım ve poşetlerden birkaç tanesini mutfağa taşıdım.

Woojin: Hyunjin hadi çıtır tavuk yap.

Hyunjin hyung koltukta oturmuş telefona bakıyordu. Woojin hyung seslenince hemen ona baktı ve tamam anlamında başını salladı

''Bu Hyunjin de ne çabuk tamam dedi.''

Hemen sonra Bang Chan abi, Felix abi ve Hyunjin mutfağa gittiler.

Aradan bir kaç saat geçti ve hâlâ ortalıkta ne yemek ne de hyung'larım vardı.

Minho: Eee nerde kaldı yemeklerimiz?

Chanbin: Jeongin git bak şunlara.

Jeongin: Tamam hyung.

Mutfağa gittiğimde her yer batmış ve Felix hyung un başında bir tana tencere vardı

Jeongin: Burda yemek mi yaptınız yoksa birbirinizi mi yediniz.

Bang Chan: Bilmiyorum.

Felix: Galiba bir birimizi yedik. 😜

Hyunjin: ben normalde yemek yapıyordum ama bu ikisi bir anda bir birlerine çıtır tavuklar için hazırladığım unları birbirlerine atmaya başladılar.

Jeongin: Biz misiniz magnae ben mi belli değil ha bu arada Woojin abi az sonra içerdeki her kesi yiyebilir.

Bang Chan: Biz burayı toplayanıyla akşam olur ama.

Hyunjin: O zaman kızların yurduna gidelim olur mu?

Bang Chan: bilmem diğer üyelere bir soralım. Birde kızlara soralım hem onlar müsait olmayabilirler.

 REVENGE ( Stray Kids ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin