Bölüm-3

53 7 0
                                    

-Barış, hoşgeldin kardeşim. Barış denilen çocuk elindeki poşetleri yere atıp hızlıca yanıma geldi:

- İyi misin? Hastaneye gidelim mi? Bir şeyin var mı?

-Yok ya! Sadece kaçırıldım. Ve beni kaçıranlar benimle tanışmak istiyor hiçbir sıkıntı yok yani!

Ve Barış Burak'a döndü:

- Ya sen nasıl bir malsın abi!? Şişenin tamamını peçeteye dökmek nedir ya?

- İlk birisini kaçırdım. Gelme üstüme. Sonra arkadaki konuşmaya başladı:

- Ben size demiştim. Ama dinleyen kim? Şimdi kızı evine götürün ya da hastaneye. Ve bizimle bir daha iletişime geçmesin.

- Hiçbir yere gitmiyorum ben.(Ne yapıyorum ben? İçimde ona karşı tuhaf bir inat oluştu. Sanki beni öylece bırakmasını kaldıramadım.) Burak:

- NE!?

-Evet gitmiyorum. Savaş:

-Hayır gidiyorsun! (Bana gereksiz bir uğraş gibi baktı.)

-EVET GİT-Mİ-YO-RUM! Barış:

-Tamam gitme göremezsin de zaten. Çünkü burada mahsur kaldık. Biz şuan oteldeyiz. Ve burası elektrikle çalışıyor ve elektrikler gitti.

-Beni otele mi kaçırdınız!? Burak:

-Onca şey arasından buna mı takıldın? Şaşırtıcı. Bu kızları hiç anlamıyorum. Savaş:

- Kızı camdan atalım.

- Birincisi benim adım kız değil, KAYLA. İkincisi beni camdan atmakta ne?

- Tam bir baş belasısın. Burak kızı camdan at. İnsanlar bize teşekkür edecektir.

- Adım KAY-LA!

-Abi, seni de atalım. Asıl o zaman bize teşekkür ederler.

Mert gülmeye başladı. Ardından Burak. Ama Savaş'tan ve Barış'tan ses yoktu.

-Şimdi hepiniz benden beş metre uzağa gidiyorsunuz. Sizi yeni tanıyorum ve oteldeyiz. Uzak durmanız en iyisi. Savaş:

-senden güzelleri de var. Ölmedik sana, diye söylendi.

- Bende bana öl diye ölmüyorum heralde. Burak gene bir kahka patlattı:

-Abi bize eğlence çıktı...

                                           (Devam edecek. +10 okunma Sonra 😉)

Benim Gecem...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin