2.Bölüm [Düzenlendi]

2.8K 192 34
                                    

Bütün gün yeni çocuk hakkındaki söylentileri duymuş ve istemsizce o çocuğu dövmek istemiştim. Fakat Tao 'nun arkadaşı olması dövmek konusunda bir kez olsun düşünmemi sağlamıştı. Boynumu kütletip kendi yerime otururken kızların hala fısır fısır konuşası sinirleri hat safhaya taşımıştı.

Neyse ki dersimize girecek öğretmen bir 'sürtük' den ibaretti ki ders boş geçiyordu. Dün alamadığım (!) uykuyu bu derste belki (!) alabilirdim. Ceketimi katlayıp başımın altına koymuş ve sanırım gerçekten, gerçek aşkıma merhaba derken, omzumu dürten parmaklarla merhaba işini yarıda kesmiştim. Başımı kaldırıp baktığımda, dürten kişinin yeni gelen olduğunu gördüm. Utangaç bakışları ardındaki saflığı görmüştüm.

" uyuyordum" derken sesimin boğuk çıkmasına engel olamamıştım

" Ben... Özür dilerim sadece yanına oturabilir miyim diye soracaktım" dedikten sonra başını eğmiş, ellerini öne çekerek oynamaya başlamıştı. Gerçekten saf bir çocuktu, oturmak için izin isteyen saf bir çocuk. Yan ağız gülümsedim, engel olamadım gülümsemeye.

" oturabilirsin ama bir daha uykumu bölme" dediğimde çocuksu bir sevinçle bana baktı. Gözlerindeki o yine aynı çocuksu sevinç içimde bir yerde sıcaklığın yayıldığını hissettim. Çantasını koyup yanıma oturduğunda ise bana kocaman gülümsemiş , bende hilal şeklini alan gözlerinin ne kadar tatlı olduğunu düşünmüştüm . bana hala gülümseyerek baktığında, başımı sallayıp yeniden eski pozisyonuma döndüm.

Sahi bu çocuğun adı neydi?

" uyuyor mu?"

"bence uyuyor"

" kirpikleri titriyor"

"uyanmak üzere"

"kabul edelim uyuyan bir kyungie çok tatlı" dendiğinde sinirle doğrulup Chanyeol 'e baktım

" bana kyungie deme diye kaç kez uyarmam gerekiyor seni pis yoda" dediğimde hepsi gülmeye başlamıştı. Chanyeol ile sıkı dosttuk ve sürekli atışırdık. Özellikle bana 'kyungie ' gibisinden bir ey söylediğinde oldukça sinirlenirdim ki oda bunu çok iyi bildiğinden beni sinirlendirmek için sürekli 'kyungie' derdi. Sonrası mı şişmiş başı ile oturup mızmızlanan bir yoda ve yodasıyla ilgilenen puppy bakışlı bir Baek. Ayrıca bana söven bir Baekhyun.

" uyandı demiştim" derken gülerek omzuma vurdu

"ne istiyorsunuz gene"

" bu akşam sendeyiz Kyungsoo " dediğinde sinirle Sehun 'a baktım.

" neden"

"sıra sende" diye söze girdi

" geçen haftada sıra bendeydi ve ondan önceki haftada"

"Aramızda tek yemek yapan sensin kyungiee" dediğinde pes edercesine nefesimi verdim . nefes vermem kabullenişimdi ve bunu iyi bilen dostlarım sevinç nidaları atmaya başlamıştı bile.

" Kai de bizimle geliyor "

"Kai?" diye anlamayarak sorduğumda bana iğneleyici bakışlarını atmaları uzun sürmedi

"Yeni gelen, Tao'nun arkadaşı olan, demin yanında oturan esmer" diye açıklama yaptığında Chen, anlamışçasına başımı salladım.

"özellikle istediğin bir yemek var mı?" dediğimde Tao bana sıkıca sarılmıştı. Bu çocuğun acilen Wushu eğitimini kesmesi lazım, aksi taktirde öleceğim.

" Biraz daha sıkarsan baykuş adam diye biri olmayacak panda" diyerek alayla konuştuğunda Sehun , Tao'nun kolları gevşemişti

"üzgünüm" diyerek başını eğdiğinde ise bu hareketi bana birini hatırlatmıştı.

"kimchi" diyerek mırıldandığında Tao omzunu pat patladım.

" Saat 9 'da eve gelin" dediğimde çocuklar başlarıyla onayladılar. Zil çalıp da kendi dersliklerine gittiklerinde sınıfa göz attım. Dersimiz boştu buda erken çıkabiliriz manasına geliyordu. Ve bende eve gittim, yeni bir kızda yanında cabası.

Gözlerimi açıp saate baktığımda zamanımın olduğunu görünce derin bir nefes alıp , yanımdaki bedene döndüm. Adı neydi?

" hey. Kalk ve git. Birazdan arkadaşlarım gelecek" dedim ve hızlıca banyoya girdim. Kısa bir duştan sonra odama gittiğimde kızın olmadığını gördüm. Tüm kızlar bu şekilde olsa ne olurdu sanki. Üzerime siyah dar boxer, ve bol sıfır kollu bir tsirt giydim ve mutfağıma indim. Dvd çalardan en sevdiğim müziğin yükselmesini bekledim.

Malzemeleri tezgâha çıkarıp işime koyuldum. Yemek yapmak benim için vazgeçilmedi. Üzgünsem yemek yaparım, mutluysam yemek yaparım. Ve sanırım uykudan bile önce geliyordu yemek

. Zilin çalmasıyla masaya son kâseyi koyup şaheserime baktım. Gördüklerimden memnum bir şekilde gülümseyip kapıyı açmaya gittim. Altımda sadece boxerimin olduğunu hatırlayınca durdum. Sahi neden utanıyordum ki. Çocuklarla birbirimizi çıplak bile görmüştük. Elimdeki bezi mutfağa fırlatarak kapıyı açtım. Herkes beni görünce gülümsedi ama bakışları bacaklarıma inince gülümsemeleri soldu.

" tanrım . Soo altına bir şey giyemez misin?"

" ne ol Chanyeol utanıyor musun yoksa ?" diye ona sataştığımda Baekhyun önüne geçti ve kulağımı çekmeye başladı. Kulağımın çekilmesiyle çığlık atarken, bir kez daha bu hobbit kılıklı şeyin gücüne hayran kaldım.

" Soo sevgilimle uğraşma. Aramızda yeni biri var ve çocuk seni görünce, iğrençliğin karşısında dili tutulmasın ilk günden " diye azarlamaya da başladı. Kulağımı elinden kurtarınca Kai' İn kızarmış yanaklarıyla karşılaştım. Gerçekten bu hali çok şekerdi.

" Peki anne , siz içeri ben odama" diyerek hızlıca odama gittim. Bol bir eşofman altı giyip aşağı indiğimde Suho elindeki sutyeni bana gösteriyordu.

" bu ne Kyungsoo"

" sutyen"

" tanrı aşkına, sutyen olduğunu bizde biliyoruz. Neden salonda ben onu soruyorum. Ayrıca çok pissin, biraz temizlik yap " Diyerek sutyeni bana fırlattı. Havada yakaladığım sutyeni bu sefer arkama atarken Suho 'nun temizlik meraklısı biri olduğunu unuttuğum için kendime de ekstra küfür ettim.

"kimin o peki?" Chen ise trol olandı.

" bunun kime ait olduğunu bilmiyorum." Diyerek omuz silktim.

" mutfağa aç organ sürüsü" dediğimde salonumu kaplayan kahkahalar evimi ısıtmıştı.

Sofrayı gördüklerinde hepsinin yan şekilde sırıtışları ve bakışlarındaki o 'bundan bahsediyorduk' parıltılarını hiçe sayarak gülümsedim.. Kai' nin sevimli ses tonu mutfağımı kaplarken, nefesimi tutmuş ona bakmıştım sadece.

Sert görünüşü altında yatan o çocuk ufacık şeylerde kendini belli etmeyi çok seviyordu. Bunu anlamak için onu detaylı tanımazına gerek yoktu. Çünkü o daha ilk dakikadan kendini belli ederdi.


Love Me|KaiSooWhere stories live. Discover now