4.Bolum[DÜZENLENDİ]

2.3K 155 42
                                    

"Tao nerede, genellikle kafama çullanırdı"

"Kai ile beraber" dediğinde düşündüm

" o kimdi"

" yeni çocuk"

*****

Başımla onayladım. Masada ki yerimi alırken çocuklar her zaman ki gibi kıpır kıpırdı.

"Enerji hapı mı yuttunuz" dediğimde hepsi güldü. Tek yaptıkları iş gülmekten ibaretti zaten. Başımı onaylamaz şekilde salladım ve yemeğime kafayı gömdüm. Çocuklar konuşuyor ve konuşuyordu.

"Sen ne zamana gerçek aşkı bulacaksın Soo" dediklerini de başımı kaldırdım. Ne demişlerdi?

" ne" diyebildim sadece. Hepsi kahkaha tufanına girmişti sanki. Hep bir ağzından gülerken onlara şaşkınca bakmaya devam ediyordum. Keyiflerini getiren bir ilaç mı içtiler bunlar?

" Sen en zaman aşık olacaksın"

"Aşık olacağım insanı bulduktan sonra"

" İnsan?" dediklerinde onayladım. Şaşkın bakışlarıyla bana bakmaya başladılar.

" Ne! Yoksa siz insan değil misiniz?" diyerek alay ettiğimde gözlerini devirdiler. Aynı anda aynı hareketleri nasıl yapıyordu anlamıyordum.

" kız demedin Soo" diye ortaya atıldı chen. Kız dememiş miydim? Ee ne farkı var ki?

"Ne yani erkek bile olabilir öyle mi" dediklerinde kaşlarımı çattım

"Ya! Ben düzüm tamam mı. İnsan diyorum ama siz terimi nerenizden anlıyorsunuz. Elbette o kız olacak" dememle bana kuşkulu bakışlar attılar. Cidden bu çocukların derdi ne?

-Kai-

İlk görüşte aşk. Ne kadar sıradan, ne kadar da sıkıcı... demiştim bir zamanlar. Bir zamanlar diyorum çünkü bu saçma bulduğum şey gerçekten başıma gelmiş durumda. İlk görüşte aşk denen saçmalık gerçek. Derin nefes alarak yatakta uzanmaya devam ettim. Soo .. kızıl saçlı cüce, dolgun dudaklı. Okulun ilk günü dikkatler üzerimdeydi, her zaman ki gibi. Her hikayede, filmde bahsedildiği gibi. Derslere girdiğimde korkuyordum çabuk uyum sağlayamayacağım için, korkuyordum fakat korkum yersizdi. Tao ' yu bulmuştum. Çocukluk arkadaşım olan pandayı. Yemekhaneye girdiğimde herkesin bakışları üzerimdeydi, ben ise Tao adındaki pandayı aramaktaydım. Birden 'o' döndü. Bana baktı ve mırıldanıp önüne döndü. Ben ise transa geçmiştim. 3 saniye. 3 saniyede aşk. Kocaman dudakları vardı, gözleri ise dudakları gibiydi, kocaman. Çok güzel bir yüzü vardı. O sırada ağırdı "YA!" sesini duyduğumda ona yeniden baktım. O sırada ayağa kalkıp bağırdı "önünüze dönün" .. o anda gerçek anlamda büyülendiğimi hissettim. Kalbimi hissetmedim. Gerçekten şuanda yerinde miydi? Yoksa durmuş muydu. Ben hala transtayken Tao yu onun masasında görmüştüm. Yutkunmak zorlaştı. Seslice yutkunduğumda boğazım acımaya başlamıştı. Başımı salladım ve derin nefes aldım. Onun yanına giderken kalbim son sürat atıyordu. Evet kalbim çalışıyormuş.

"tao" diye sevinçten sıçradım. Sesimin oldukça canlı çıkmasına dikkat ederek. Tao başını yemekten kaldırıp bana baktı.

"Kai" diyerek sevinçle bana sarıldı. O bana sarılmasına, sarıldı ama benim gözüm yemeğini yiyen çocuktaydı. Ne kadarda sevimliydi öyle. İnsanın baktıkça bakası geliyordu. İlk andan beri.

Derslerim hep sıkıcı olmak zorunda mıydı? Yeni bir dersi bitirip, yeni bir derse geçerken 'o'nu gördüm. Başını masaya koymuş uyuyordu. Kızların bağırmasıyla başını kaldırdı , etrafa bakındı ve beni gördü. Umursamazca yeniden başını sıraya koydu. Öğretmen içeriye girince gülümsedim. Kendimi tanıtma işleminden sonra etrafa bakındım ki şans benden tarafaydı. Onun yanı dışında hiç boş yer yoktu. Ama o hala uyuyordu. Onun omuzlarını dürttüğümfe kafasını kaldırıp bana baktı
" uyuyordum" boğuk çıkan sesinfr kaybolmak istedim. Sesi insanı ilk görüşte aşka zorluyordu. Saçmalatıyordu. Cümleleri birbirine karıştırmaya zorluyordu. Evet ilk aşkın yan etkileri bunlardı.

Love Me|KaiSooWhere stories live. Discover now